''Bir komünist partisi ne işe yarar? Yayın çıkarır. Toplantı yapar. Bildiri dağıtır. Miting düzenler. Örgütlenir. Açıklama yapar. Kongre toplar. Seçime girer. Haklar ve özgürlükler için mücadele verir.
Bu nedir? Binlerce, on binlerce, milyonlarca sayfa evrak, yazı Günler, haftalar, aylar boyu toplantı On binlerce top kırmızı kumaş Ve ileride anlatacağımız anılar
Hayır bu bir komünist partiyi tarif etmez.
Komünist Parti Kapitalist düzenin devrilmesine odaklanan, o işleme ebelik, öncülük edecek, kolaylaştıracak partidir.
Toplantılar, bildiriler, gösteriler, yayınlar bunun içindir.
Her şey bunun içindir.
Söz gelimi Fidel Castro kendi egemenlik bölgesinde tek bir gösteri düzenlemedi. Fidel Castronun liderliğindeki 26 Temmuz hareketinin seçimlere girdiğini de duymadık.
Şimdi biz bunları söylediğimizde, Devrimden söz edecek zaman mı? diye sorulacak. Devrimden ne zaman söz edilir? Devrimin garanti olduğu bir ada mı?
23 Şubat 1848de Fransada devrim patladı. Ardı ardına gelecek devrimlerin başlangıcıydı. Huzursuzluk ve kriz vardı ama kimse devrimi beklemiyordu.
1880lerde Plehanov, Genova gölünde sandalda, kürek çekerken; batarsak bu Rus marksizminin sonu olur der. Bir espridir bu ama azıcık da gerçektir. Sandala sığmaktadır Rus marksizmi.
Bolşevik partinin 1916 sonunda 15 binin altında üyesi olduğu biliniyor. Ocak ayında bu sayı 24 bine ulaşıyor. Rusya için çok ama çok düşük sayılar bu. Ama devrimlerin sayı saymaktan daha önemli işleri var belli ki! Aynı parti 1917 Ekiminde iktidara geldi.
Bize Kuvayi Milliyenin mevcudu kurulduğunda 6500-7000 kişiydi.
Kübada 12 kişilik Granma yatına 82 kişi bindi, 20 civarı kişi kaldı.
Bu hareketlerle kıyaslandığında Alman Sosyal Demokrat Partisi seçmeni çok, yayını çok, üyesi çok, parası çoktu yirminci yüzyılın başlarında. O zaman bu partiye yakın olan ünlü sosyolog Max Weber 1906da Alman Sosyal Demokrat Partisinin kongresinden sonra şunu söylüyor: Bu baylar bundan sonra kimseyi korkutamazlar.
Niye böyle dedi? Kimi korkutması gerekiyordu partinin?
Değiştirmek istedikleri düzeni, o düzenin sahibi patron sınıfı korkutacaklardı.
Oysa onlar kendilerini düzene, düzen güçlerine beğendirmeye çalışıyordu.
İşçi sınıfı hareketi ile sermaye sınıfının geleceğini ortaklaştırmaya çalışıyorlardı
Daha iyi bir kapitalizmin mümkün olduğuna inanmaya başlamışlardı ve kendi yandaşlarını da buna inandırmaya çalışıyorlardı.
Parlamento ve seçim meselesini fetişleştirdiler.
Kadroları düzenle bütünleşmeye başladı.
Böyle bir parti devrimci bir güç olmaktan çıkar.
Dostlarımıza güven, düşmanlarımıza korku. Bizim düşmanımız gericilerdir, emperyalizmdir ama her şeyin ötesinde sömürücü sınıflardır.
TKP farklı olmayı hep göze aldı. Medeni cesaret de denebilir. Komünistlerin itici olmaları gerekmiyor ama kendilerini beğendirmek gibi bir hedefleri olamaz. Hele hele düzen güçlerine
İşçi sınıfı ile sermayenin çıkarları ortaklaşamaz. TKP hep bundan uzak durdu. Ajanlaştırma mekanizması nasıl işliyor? Gülen cemaati, Osman Kavala, AB ya da ABD vakıfları... Bunlar çöpçatanlık müessesesi gibi çalışır. Birileri dayanışma-demokrasi adına doğrudan paralı elemanlarla dost oluyor, sonra siz onlarla dost oluyorsunuz. O ittifak sisteminin parçası haline geliyorsunuz. TKP buna karşı hep uyardı, uyanık oldu.
'TKP ASLA BAŞARISIZ DEĞİLDİR'
Daha iyi bir kapitalizm fikri? Geçiniz. TKPnin mayasında sosyalist iktidar perspektifi var.
Parlamento ve sandık fetişizmi Şöyle söyleyeyim, TKPnin, hareketimizin en başarılı olduğu seçim 2015 Haziran seçimleridir. 13 bin. Bir açıdan şaka gibi. Ama o gün Türkiyede biz liberal tuzağa düşmeyiz diyen bir parti olduğu kanıtlandı. O seçimlerde orak çekiç olmasaydı, bugün burada bu toplantı yapılamazdı. Parlamento ve sandık fetişizminin insanı ne hale getireceğini biliriz, gördük de.
Peki TKP başarılı mıdır?
Bu soru hassas bir sorudur. Başarısızlık saptaması için kaçırılan tarihsel fırsatlardan söz etmek gerekir. İşin gerçeği, 2001-2014 arasında Türkiye Komünist Partisinin kaçırdığı tarihsel fırsat yoktur. Kaçırılan tarihsel fırsat dediğimizde biz bundan bir devrimci yükseliş, bir devrimci durumu anlarız. TKPnin yeterince değerlendiremediği fırsatlar vardır ama kaçırdığı tarihsel bir fırsat yoktur.
Bunun dışında TKP, asla ve asla başarısız değildir. Sözünü ettiğimiz değerleri, Türkiyenin en güçlü ve yaygın devrimci hareketi olarak sürdürebilme yeteneğini korumuştur bu süre boyunca. Bütün bu süre boyunca TKP hiçbir zaman yerinde durmamış, zorlamış, olanakların ötesinde hedefler koymuştur.
TKPden bir başarısızlık öyküsü çıkarmak isteyenlere izin veremezdik, vermedik.
Şimdi TKPyi karşısına çıkacak tarihsel fırsatları değerlendirebilecek bir parti haline getirme yükümlülüğümüz var; hep birlikte.
Burada bu yükümlülüğün bilincinde olan bir irade var. Yolumuz açıktır.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.