Geçen yazıda evet olabilir demiş ve değerlendirmiştik.
Peki hayır. Olur mu ?
Doğu illerinde seçmen listelerindeki eksik-hatalar ve sandık güvenliği göz ardı edilirse mümkün.
Sonucun ne olacağına takılmadan, hayır için elden gelenin ötesinde çaba göstermek ve hayırı düzen dışına taşırmak gerekir:
1- Hayırı AKP dinlemeyecektir. Evet durumunda saldırı dozunu artıracağını yazmıştık, zevkten; hayır çıkarsa da durum değişmeyecektir, mecburiyetten. Ama ne olursa olsun, AKP yönetemeyecektir.
2- CHP zaten AKP kıvamındadır. Demiştik ki evet çıkarsa sorgulamayacak, çaresizlikten; hayır çıksa da durum değişmeyecektir, kabullenmişlikten.
3- CHPnin bu çıkışsızlığı Türkiyenin temel sorunları hakkında AKPden farklı bir bakış açısına sahip olmamasıyla ilişkilidir. Türkiye burjuvazisi de bunu çok iyi görmekte, zaten bu nedenle hiçbir siyasi konuda rengini belli etmemektedir.
4- Ancak dışarıya bakıldığında artık karşımıza değişik bir manzara çıkmaktadır. Avrupa ülkeleriyle ve bir blok olarak AB ile yaşanan son gerilimler konjonktürel değil, ilişkilerdeki yapısal değişime dairdir. ABDnin bunca atışma arasında sessizliğini koruması da ABnin yaklaşımına onay verdiğini göstermektedir.
5- Hatırlanacağı üzere AKP ilk sorunu, Suriye vesilesiyle, ABD ile yaşamış, bunu NATO ülkelerinin ve Koalisyon Güçlerinin İncirliki nasıl kullanacakları noktasında patlayan kriz izlemişti. Bu meseleler nihai bir çözüm noktasına bağlanamadan bu kez Almanya, Hollanda, İsviçre ve Bulgaristan sorunları devreye girdi.
6- AKP-Erdoğan bloğu uzunca zamandır emperyalist sistem içinde özel bir kriz başlığıdır. Nedeni, emperyalizmin bölgesel planlarını gücüyle orantısız bir hiperaktivizmle kendi lehine değerlendirme ve müttefik ülkeler arasındaki koordinasyonu bozma eğilimi göstermesidir.
7- Emperyalizm sadık, söz dinleyen, verilen görevi layıkıyla yerine getiren müttefikler ister. Herkes hiyerarşideki yerini bilmelidir. 2011e kadar AKPye verdikleri koşulsuz destek bu güvenle ve bunun içindi.
8- 17-25 Aralık kayıtları, 2015 genel seçimlerinde HDPnin parlatılması ve en nihayetinde 15 Temmuz darbe girişimi: Bunlar AKPye haddini bildirmeyi amaçlayan operasyonlardı. Başarıya ulaşamamış olmaları ayrı konudur.
9- Bu operasyonlara neden olan sorun daha da belirginleşerek devam ediyor. Emperyalizmin bölgesel planları bir şekilde gerçekleştiği ve/veya başarısızlığa uğradığı için, o planlar bağlamında iktidara taşınan AKPnin de zamanı dolmuştur. AKPnin bir türlü anlayamadığı gerçek budur. Bu paradoks AKPyi batıya yönelik akıl dışı bir saldırganlığa kilitlemektedir. O nedenle hedefe yerleştirilen aktör durumundadır. Referandum sürecinde AKP kadroları ve Erdoğan hakkında çıkarılan Avrupaya giriş yasağı ciddiye alınmalıdır. Almanyanın çiçeği burnundaki cumhurbaşkanının yaptığı ilk açıklama Türkiyeye diktatörlük uyarısı olmuştur. Avrupa basını açık açık hayır çağrısı yapmakta, AB Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı evet çıkması durumunda ilişkilerin tamamen kesileceğini belirtmektedir. Bir şekilde arkası getirilecektir.
10- Anlaşılan o ki, evet durumunda Avrupa gerçekten de ilişkileri bitirme kararı alma ve Türkiyeyi tam manasıyla serbest salınıma bırakarak, bölünmesini planlama noktasındadır.
11- Hayır durumunda ise özellikle Erdoğan üzerindeki baskı artırılacak ve referandum sonucu bu planı meşrulaştıracak zemin olarak değerlendirilecektir.
12- İçi doldurulmamış hayır bu nedenle, iktidara karşı biriken toplumsal tepkinin, bir kez daha Erdoğan ile sınırlanmasını, düzen içinde eritilmesini, yaşadığımız sorunların gerçek nedenlerinin gözlerden saklanmasını hedefleyen bu operasyonun hizmetine girmeye adaydır.
13- Bu nedenle hele bir hayır çıkaralım, sonrasına sonra bakarız yaklaşımı tam olarak bu emperyalist projenin taşıyıcısı konumundadır. 17 Nisan sabahından itibaren hayırın verdiği güçle ülkemiz ve emekçiler adına bir şeyler yapabilmek için, hayırın içini bugünden itibaren düzen dışı bir perspektifle doldurmak, hayırı sosyalizme bağlamak gerekir.
14- Evet durumunda moralimizi bozmamak, hayır durumunda da boş hayallere kapılmamak için sınıf ekseninde kalmak zorundayız. Aksi taktirde evet de, hayır da yalnızca emekçi sınıflarımızı terbiye etmeye yarayacaktır. Erdoğan üzerindeki baskıyı artıran batının yaptığı da aynıdır: Türkiyeye, Erdoğan tehdidiyle, aynı düzeni Erdoğansız modeliyle kabullendirmek.
15- Derken . Halkbank genel müdür yardımcısının, Rıza Sarraf davasıyla ilgili olarak gözaltına alındığı haberi gelir. Bakınız bu yazının 9. maddesi.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.