Küba devriminin liderlerinden Ernesto Che Guevara, ABD ve işbirlikçileri tarafından katledilişinin 50. yılında bir kez daha anılıyor.
Emperyalizme karşı verilen mücadelenin ve devrim arayışının sembolleşen ismi Arjantinli devrimci Ernesto Che Guevara, bundan 50 yıl önce ABD operasyonuyla katledilmişti.
Che'nin öldürülüşü emperyalistler için bir zaferden çok 50 yıldır devam eden bir kabusa dönüştü. Che ve yoldaşlarının devrimi zafere ulaştırdığı Küba sosyalizmde ısrar edip tüm kıtaya ve dünyaya örnek olurken, Latin Amerika ve dünya halkları Che'nin devrimci fikirlerinin izinden gitmeyi sürdürüyor.
Che ile özdeşleşen emperyalizme karşı mücadele kararlılığı ve devrim inadı tüm dünyaya yayılırken, Arjantinli devrimci önderi katledilişinin 50. yılında bir kez daha saygıyla anıyoruz.
Bugün Chenin 51inci ölüm yıldönümü. Che'nin en yakınındaki iki isim Cumhuriyet'e konuştu. Chenin sağ kolu Villegas, onun çıkar gözetmeden savaştığı için gerçek bir efsane olduğunu vurgulayarak, daha iyi bir dünya idealini paylaşıyor.
Bedri Baykam
Bu dizi için yıllarca uğraştım. Bugün Chenin 51. ölüm yıldönümü. Karısından bile daha yakın insanladan Cheyi dinleyecek olmak beni çok heyecanlandırdı.
Karşımda duran yaşlı beyefendiyi, yıllardır arıyorum. 1999da Küba Devrim Müzesinde açılan Küba Devriminin 40. Yılı ve Che sergim için geldiğimde, birçok röportaj gerçekleştirdim ama o üst düzey bir asker olarak yurtdışında görevdeydi.
Nihayet ulaştım 2015te, Che hakkında ikinci kitabımı hazırlamak üzere gittiğim Kübada, nihayet ulaşabilmiştim kendisine. Javier Dominguezden Froilan Gonzaleze, rehberim Juliadan yazarlar sendikası UNEACa uzanan bir çizgide, nihayet onun numarasına ulaşıp, bir randevu koparabildim. Adı Harry Villegas. Gerilla lakabı, Pombo. Evi, Havanada, merkezin biraz dışında, çok mütevazı bir yerleşim biriminde bulunuyor.
Beni bu kadar heyecanlandıran bu değerli insan, aşırı samimi olmadan nazikçe bizi evine kabul ediyor. Ama dünyayı yerinden hoplatacak bir başka özelliği daha var. Pombo, Küba seferi, Kongo seferi ve Bolivya seferlerinin her birinde Chenin yanı başında, onun sağ kolu ve hatta koruması olarak bulunmuş biri ve hâlâ yaşıyor!
16 yaşında tanışma Şu anda 78 yaşında... Ama, Che ile henüz sakalı yeni terleyen 16 yaşında bir gençken tanışmış! Bizi içeri buyur edip, kim olduğumu rehberden tam olarak bir kere daha öğrendikten sonra, röportaja hazır olduğunu söylüyor. Bana ayrılan 90 dakikayı, hayatta en uzatmak isteyeceğim maç gibi görüyorum. Canlı tarih Pombo ile geçireceğim her dakikaya sonsuz saygım var.
Ve başlıyor Sonuçta bu maçı uzatmalar, penaltılar ve tören misali iki buçuk saate çıkarmayı başaracağım röportaja, bir ucundan başlıyorum. (Çevirmen: Bilge Cerah Sunal)
Disiplin, zaferin temeli - B.B: Cheyle tanıştığınızda yaklaşık 16 yaşındaydınız. Sizi bu direnişe iten neydi?
H.V: Temel sebebimiz Batista diktatörlüğüydü ki, iktidarı vahşi bir şekilde ele geçirmişti, darbe yapmıştı. 1940 Cumhuriyet Anayasasını devre dışı bırakmıştı. Gençler, genel olarak halk, buna karşı çıktı. Amaç, Batistayı devirmek, demokrasiyi yeniden sağlamak ve 1940 Anayasasını yeniden tesis etmekti.
Hep yanındaydım - Sayın Villegas, siz Chenin bütün harekâtlarına ve bağlantılı seyahatlerine katılmış, bugün hayatta olan tek kişisiniz. Sierra Maestra, Santa Clara, Kongo, Bolivya, ayrıca Prag vs. Onunla bu kadar zaman geçiren başka biri var mıydı?
Benim, mücadelenin tüm aşamalarında Chenin yanında olma şansım oldu. Onun ideali, toplumu dönüştürme ve daha iyi bir dünya yaratma isteğiydi - ki üstelik o dünya mümkündü, o dünya mümkündür. Savaşı veya şiddeti sevdiğinden değil, amacına ulaşması için başka bir yol yoktu Küba için.
- 1957-67 arası on yıl boyunca Che ile beraberdiniz. İlk karşılaştığınızda onun en yakınındaki kişilerden biri olacağınızı tahmin etmiş miydiniz?
Ben çok gençtim. Che zaten bir efsane haline gelmişti. Sierra Maestra civarındaki köylülerin gözünde, bir Arjantinli olarak bizim bağımsızlığımız uğruna savaşmaya gelmişti. Bunda herhangi bir çıkarı yoktu, o yüzden bir kahraman ve efsaneydi. Onu, geçmişten, Başkomutan Maximo Gomez Baez gibi görüyorduk.
- Başarılı olmak zorundaydı, başka seçeneği yoktu. Bu nedenle bazen çok sert bir disiplin uyguluyor ve genç gerillalara ceza veriyordu.
Mücadelede zor yolu seçmiş biriydi. Bir orduda disiplin çok önemlidir, hele bu bir devrim ordusuysa çok daha fazla önemlidir; çünkü hedefine ulaşmak için eline silah almış bir halktan oluşur. Bilinçli olarak uygulanan bu disiplin, zaferin temeliydi.
FİDELİ ÖLDÜRMEYE GELDİLER
- Bazı gerillalar yemekten şikâyet etmiş ve açlık grevi yapmış. Che de Tamam o zaman, size dört günlük gerçek bir açlık grevi yaptırıyorum, nasıl bir şey olduğunu görürsünüz demiş.
Paylaşacak kadar yemek yoktu ki. Elimizdeki yemek, ne varsa oydu, dağın ortasında ne bulabilirsek, köylülerden ne satın alabilirsek. Tek şart, en iyi şekilde hazırlanmış olmasıydı.
- Che, onlara ihanet eden ve rejim güçlerine bilgi veren köylü ya da gerilla hainlerden nefret ederdi.
Bu normal bir şey. Adı üstünde zaten hain, asaletten yoksun, mücadele şartlarına saygı göstermeyen biri, gerillayı dağıtmak için bilgi sızdırmak üzere gelmiş kimse. Hainlerden nefret edildiğini sanmıyorum ama hor görülürlerdi. Fideli öldürmek için yanına kadar sızdılar. Bir tanesi Fidelin yanında bile uyudu ama Fidel sezgileri sayesinde onun bir hain olduğunu anladı. Adam Fideli vuracak cesareti kendisinde bulamadı. Sonradan yargılandığında da Che onun aşağılık bir adam olduğunu ifade etti ve idam cezası talep etti, ve ceza kabul edildi.
- Che, Eutimio Guerrayı tek kurşunla infaz ettiğinde orada mıydınız?
Hayır, değildim.
Che ve tüm gerillalar ona çok kızgındı.
Doğru, sadece Che değil, herkes ona çok kızgındı.
Esirlerle yemeğimizi paylaşırdık
- Öte yandan, Chenin düşman ordularından alınan esirlere karşı çok saygılı olduğunu biliyoruz.
Bu, İsyan Ordusunun etik bir değeri, ahlak normudur. Esirlere saygı gösterir, az olan yiyeceğimizi onlarla da paylaşırdık. Bu aynı zamanda bize saygınlık da kazandırıyordu; vahşi savaşçılar değildik, cani değildik.
- Sierra Maestradaki mücadelenin, satranç oynar gibi risk almaya dayalı bir strateji savaşı olduğunu, Che ve Fidelin üstün zekâ ve sezgileri olduğunu söyleyebilir miyiz?
Fidel, Che, Raul, Almeida, devrimin tüm büyük önderleri... Hepsinin aklında mücadelenin çok net bir tanımı vardı, aralarında çok sağlam bir ast-üst ilişkisi, saygı ve birlik vardı ve hepsi Fideli büyük önder olarak görüyordu ve bu nedenle de en önemli kararları da o alıyordu. Hepsi Sierra Maestradan çıktılar, çünkü Fidel, İsyan Ordusunun ilk grubunun komutanıydı. O adamları Fidel eğitti, hepsi Fidelin astı ve aynı zamanda da kardeşiydi.
- Bu, sizin bir gerilla ailesi olduğunuz anlamına geliyor.
Evet, aile. Gerilla yaşamının en önemli unsuru kardeşlikti ve altüst ilişkisi; kişisel çıkarların yerine uğrunda savaşılan amacın kolektif çıkarlarının alması. Bu nedenle büyük ve disiplinli bir aileydi.
Mükemmeliyetçi biriydi Che
- Verdiği cezalara dair bir anekdotunuz var mı?
O mükemmeliyetçi ve yapılması gerekenler yapılmadığında da biraz sert biriydi. Mesela beni defalarca cezalandırdı. Çünkü o genç yaşımda biraz disiplinsizdim. Mesela, doğudan batıya doğru, binlerce askerle beraber ülkeyi baştan başa geçmemiz gerekiyordu. Che bana talimat verdi, fazladan atımız olana kadar ben ata binmeyecektim. Görevim de yürüyüş halindeki askeri sırayı takip etmekti. Chenin olduğu yere gidiyor, muhafıza doğru bakıyordum; muhafızın yanına gidip Chenin verdiği mesajları iletiyordum; onun vaziyetle ilgili raporunu da Cheye iletiyordum. Ama ata binemezdim. Yani tüm yolu ben iki kere gidiyordum. Ama bana bunun karşılığını verirdi: Bana iki kat kumanya veriyordu. Bir gün bitkin düştüm. Yanımdan bir atlı geçti: San Luis, kendisi sonradan Bolivyada öldü. Ve ben, verilen emre karşı gelerek, ondan beni atına bindirmesini istedim. Ata bindim ve at tökezledi. Ben de yere düştüm ve silahım ateş aldı ve ben de Cheye gidip, Bir silah ateş aldı diye haber verdim. Kimin silahı? diye sordu, Benim dedim.
Çok zayıftım
Yani itiraf ettiniz.
Taburda Los descamisados (Gömleksizler) adı verilen bir grup vardı; disiplinsiz davranan oraya gönderilirdi. O grup tencere gibi pişirme gereçlerini, kısaca ortak olan eşyaları taşırdı, üstüne de kendi silah ve gereçlerini taşırlardı tabii. Che, beni oraya yolladı. Bana orada kocaman bir tencere verdiler. Çok zayıftım, koca tencereyi sırtıma aldım, üstüne silah ve diğer gereçlerimi yükledim.
Che, Latin Amerika birliği hayalini kurdu, ama sonra Kongoya gitti.
Konjonktürle ilgili bir sorundur. Chenin ilk hedefi Latin Amerikaydı. Bu nedenle Comandante Segundo olarak anılan Masettiyle Arjantin gerilla birliğini (Foco) planladı (Not: Gerilla Masettiden bulunduğu Saltada 21 Nisan 1964den sonra haber alınamadı). Aynı nedenle Peruda bir gerilla ateşi yakılmaya çalışıldı, Orta Amerikadaki hareketlere de yardım edildi, Guatemala gibi... Che, bağımsızlık mücadelesi veren halklara yardım etme taraftarıydı. Ama emperyalizm, Latin Amerika ülkelerinde oluşan gerilla hareketlerinin, Küba Devriminin sonucu olduğunu anladı ve önlemler almaya başladı. Bunlar arasında İlerleme İçin İttifak da vardır. Latin Amerikadaki açlık, fakirlik gibi sorunların çözümü için ABD bir milyar dolarlık yardım önerir, ki Punta del Este Konferansında Che bu miktarın çok yetersiz olduğunu söyleyip karşı çıkar. Fidelin neredeyse iki mislini talep etmiş olduğunu hatırlatır. ABD bunu yaparken, eşzamanlı olarak, halkları, daha doğrusu hükümetleri de askeri açıdan hazırlar, Yeşil Berelileri devreye sokar. Bu bakış açısıyla tüm kıtada dikta rejimleri oluşur ve bunlarla mücadele etmenin tek yolu da gerilla savaşıdır. Yani, İlerleme İçin İttifak işin süslü kısmıyken, Yeşil Bereliler, aslında izlenen yoldu. Uzun bir süre boyunca Chenin Gerilla Savaşı taktiklerini uyguladılar, ama tam ters şekilde, halk yararına değil, Latin Amerika halklarına karşı savaşmakta kullandılar. Küba örneğinin yayılmaması için strateji geliştirdiler, hainleri kullandılar.
Kongoda kabile anlayışı vardı Kongodaki başarısızlık kültür farklılığından mı kaynaklandı? Chenin ve onun gerilla yöntemlerinin Afrikalıların yaşam tarzına uymaması söz konusu olabilir mi?
Kongoda devrim amacına ulaşamazdı, çünkü kabile anlayışına dayalı farklı bir sosyal kültürel yapı vardı.
Pombo lakabını nerede aldınız? Afrikada. Svahili dilinde bir kelime. Aslında Pombopohodur da, sadece Pombo kısmı kaldı. Yeşil bitkinin özsuyu anlamına geliyor.
Ekibinizdeki Doğu Alman asıllı gerilla Tanianın, uluslararası casusluk rolü vardı. Hakkındaki kitap da sürükleyici. Ve siz, üç kıtada tüfek çattınız; mesela James Bond gibi filmler size çocuk oyunu gibi geliyordur. Siz her türlü casus, her türlü hain, gerçek savaş sahneleri gördünüz.
Elbette! insanoğlunun bir mantık süzgeci vardır. Almakta olduğu bilgiyi, yaşamış olduklarıyla ilişkilendirir. Ve doğal olarak da insanın aynı fikirde olduğu şeyler kadar aynı fikirde olmadığı şeyler de var. Aslında çelişki, gelişme anlamına gelir. Ama şu günün dünyasında, hatta sahip olduğumuz gelenek sebebiyle Kübada bile, hayalini kurduğumuz topluma ulaşma yolunda yapıcı bir bilgi edinmek çok zor. Çünkü, bugün sosyalizm duygu değerleri yaratmalıdır. Televizyonda gördüğümüz neredeyse hiçbir şey, eğitmek istediğimiz gençler için yararlı değil. Neden mi? Çünkü neredeyse hepsi emperyalizmden geliyor. Satmakta oldukları videolar vs. vasıtasıyla emperyalizm kendi kültürünü empoze ediyor, Afrika, Asya veya Latin Amerika halklarının kültürünü değil. Fidel gibi konuşacağım ama, insanoğlu, olgun, hatta kusursuz toplumu oluşturma yeteneğine sahiptir.
Che Bolivyaya gittiğinde, onu tanıyamadınız, çünkü işadamı gibi giyinip, bambaşka bir kimliğe geçmişti. Bolivyaya gittiğimde elbette onu tanıdım çünkü beni bilgilendirmişlerdi. Ama o buraya geldiğinde ben yoktum, kendini tanıtmasına rağmen onu tanıyamamışlar, doğru.
Görünüşe göre Bolivyada iki sorun vardı: Biri, Monje ve Komünist Partiyle yolların ayrılması, diğeri ise Bolivya köylülerinin gerillalara karşı dostça davranmayıp Barientosun ordusuna haber vermesi.
Tam olarak öyle değil. Bolivyada bizimle olan yoldaşların tamamı Komünist Parti üyesiydi. Tek bir kişiden bahsetmek gerekir ki, partinin genel sekreteri olarak parti adına hareket etti ve ihanet etti, o da Mario Monjedir. Köylülerin ise öyle davranmaları normaldir, çünkü köylü sınıfı yapı olarak muhafazakârdır. Güçler dengesinin gerilla lehine olduğunu görmezse, kitlesel katılım göstermez. Hainlerden bahsediyorduk, orada da burada da birçok hain oldu, mesela Eutimio. Bolivya köylü sınıfının bilgi düzeyi Küba köylüsüyle aynı değildi, Kübada kimi köylüler gazetede okuyup katılmaya karar veriyordu. Ama unutmamak lazım, burada Celia (Sanchez) Küba köylüsüyle çalışmalar yapmıştı. Bolivya köylüsünün mücadeleye katılmamasını ihanet olarak değerlendiremeyiz, bunu biz sağlamalıydık. Propaganda çok önemliydi. Bolivyada Chenin kim olduğunu bilenler vardı ama köylü sınıfı onu tanımıyordu.
Ayrılığın sonuçları ağır oldu
17 Nisan 1967de, Chenin grubu ve Joaquinin grubu birbirinden ayrıldı. Joaquinin grubunda yorgun ve hasta gerillalar vardı. Che de Tania ve Debrayi Bolivyadan çıkarmak istedi, kısa süreliğine gruptan ayrıldı. Ayrılmaları belki de talihsiz bir hataydı, çünkü bir daha asla bir araya gelemediler. Evet, şanssızlık. Sonuçları ağır oldu. Gerilla kuvvetleri fraksiyonlara ayrılmıştı ama bir merkez üssü vardı. İnsanoğlu beslenmek zorundadır. Bir keşif turuna çıkmıştık, planlanan 20 gündü ama 45 güne uzadı ve yeterli yiyeceğimiz yoktu, aç ve yorgunduk.
Walkie Talkieler çalışmadı. İlk buluşmayı kaçırdınız. Bazı tarihçilere göre, bir km kadar birbirinize yaklaştınız ama birbirinizden haberiniz olmadı. Saat farkıyla birbirimizi kaçırmışız. Onların daha önce durdukları yere gelmişiz. Ama çok acıkmış, çok susamıştık, dayanamadık. Onlar çiftliğe vardığında, biz hemen gidemedik. Geceyi bekledik, yiyecek bulmaya çalıştık. Çiftliğe vardığımızda ise çoktan pusu kurulmuş, Tania ve Joaquinin içinde bulunduğu grup öldürülmüştü.
Siz hangi gruptaydınız? Ben kumanda, yani Chenin grubundaydım. O grupta sadece bir kişi sağ kurtuldu. Bolivyalı biri, korkmuş ve saklanmış, öyle kurtulmuş; geri kalanların hepsi mücadelede öldürülmüş.
Kimdi o? Bolivyalının adı Paco idi.
Peki ayrıldığınızda, kötü bir şey olacakmış gibi bir hisse kapıldınız mı? Hayır. Çünkü her şey öngörülmüştü. 4-5 gün boyunca ne yapacağımız belliydi, ziyaretçi dediğimiz kişileri -ki bunlar Debray, daha önce Masetti ile Arjantin gerillasında yer alan Ciro Bustos ve Tania idi, çıkarabilmenin yolunu arayacaktık. Çünkü onlar, Chenin gerilla hareketinin uzun vadedeki gelişimi için düşündüğü yoldaşlardı. Mesela El Chino Peruluları getirmekle görevli kişiydi. Arjantinli Ciro Bustosun görevi de Arjantindeki Montonerolarla iletişime geçmek ve buraya gelip savaşmalarını sağlamaktı. Debray önemliydi, çünkü onun görevi Avrupayla istihbarat yoluyla iletişim kurup oradan destek sağlamaktı. Taniaya gelince, Tania çok önemliydi, çünkü Bolivyada kültür idaresiyle, bakanla bağlantısı vardı. Bu nedenle, başka önceliğimiz yoktu. Biz çıktıktan sonra, buluşacağımız bir nokta vardı ama vaktinde oraya ulaşamadık. Kampa tekrar girmek çok zordu, çünkü 10 binden fazla asker her yeri kuşatmıştı, çatışmaya girmek gerekiyordu.
Son büyük çatışmada, Chenin yakalandığı çatışmada, siz de vardınız. Evet, 8 Ekimde.
Siz, Benigno, Urbano, Inti Peredo, Dario, Ñato canlı çıktınız çatışmadan. O çatışmadan pek çoğumuz sağ çıktık. Öncelikle hastalar grubu, sonra Chapago, bir Perulu,
Kübalı doktor...
Benigno ve Urbano sizin grupta mıydı? Bizim grupta Inti Peredo, Dario, Nato (Nyato), Benigno, Urbano ve ben vardık, altı kişiydik.
Perulunun adı neydi? Eustaquio.
Birden Chenin orada olmadığını fark ettiniz çünkü yakalanmıştı. Hayır. Çünkü Che çatışmayı organize ediyordu. Normal olarak biz ordunun varlığını tespit ettiğimizde geçide çekildik ve çatışma planını hazırladık. Bu planda, Che hepimizin beraber çıkamayabileceğimizi öngördü ve daha önceden dolaşıp keşfetmiş olduğumuz yerlerde bazı temas noktaları belirledi. Varılacak son nokta beş günlük mesafedeydi ve hepimiz orada bir araya gelecektik. Che, çatışmanın olduğu yöne göre, orada kalıp savaşacak ve ordunun ilerlemesini önleyecekti, diğerleri ise ona eklenip beraber geri çekilecekti. Ama bu böyle olamadı. Geçidin girişindeki grupla buluşamadı. İntinin grubunu bıraktı, Benigno da oradaydı, onlar yukardaydı, onunla buluşamadılar. Benim olduğum grubu bıraktı, Urbano bizimleydi, bize takas için iki Bolivyalı gönderdi.
Che yakalanınca La Higueraya götürüldü ve ne yazık ki de orada öldürüldü. La Higuera, Chenin yenilgi tanımını kullandığı tek yerdir. Her güne dair notları vardı, 26 Eylüldeki La Higuera çatışmasını, yenilgi olarak tanımlar, bu ilktir hatta tektir.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.