Meral Akşener altılı masadan ayrıldığını, oldukça sert bir üslupla açıkladı bugün. Ve bugün Kılıçdaroğlu önce SOLparti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen'le sonra da TİP Genel Başkanı Erkan Baş'la görüştü. Meral Akşener'in ayrılığı ne kadar şaşkınlık ve üzüntü yarattıysa sosyalist partilerle görüşme de o oranda sevindirici oldu.
Meral Akşener'i konuşuruz, aslında çok da konuşulacak bir şey yok ya. Aslına döndü mü denilir, yoksa Akşener'in süreci yönetemediği, partisine hakim olamadığı mı? Ama önemli olan, Akşener'in ayrılığının masadaki diğer sağ parti liderlerinin de tepkisine yol açması. Millet ittifakı bir eksikle yoluna devam edecek. Pazartesi bir araya geleceklerdi, yarın, pazar günü toplanma kararı verdiler. Klıçdaroğlu'nun adaylığı açıklanırsa İYİP'in yerine sosyalist partiler ittfak içinde veya dışında kalarak destek olacaklarını açık açık söylediler. Büyük olasılıkla HDP ve Emek ve Özgürlük ittifakı da bu gelişmeler karşısında kendi adayını çıkarmayacak ve Kılıçdaroğlu'na desteğini açıklayacaktır. Belki de böylesi daha iyi oldu. Masa sağa çok fazla yaslanmıştı; bu gelişmelerle daha umut verici oldu.
Asıl sorun bu gelişmenin, bu yeni yapılanmanın seçimi kazanıp kazanamayacağı. Evet, biraz üzüntü verici bir gelişme var ortada ama kesinlikle karamsarlığa gerek yok. İYİP'le birlikte Kılıçdaroğlu ilk turda açık ara seçimi alabilirdi, ama Meral Akşener'in bu ''intiharı'' sonucunda seçim yine kaybedilmez ve en fazla iknci tura kalır. Toplumda büyük bir değişim iradesi var ve bu değişim iradesi bir şekilde sandığa yansıyacaktır, diye düşünüyorum.