Durumunda, üslubunda hiç bir değişiklik olmadığı sürece bu cevaplarla karşılaşacağını düşünmen lazım. Aslında senin de istediğin bu. Adın gibi sana kaçak güreşme imkanı veriyor.
Durumunda, üslubunda hiç bir değişiklik olmadığı sürece bu cevaplarla karşılaşacağını düşünmen lazım. Aslında senin de istediğin bu. Adın gibi sana kaçak güreşme imkanı veriyor.
Türkiye'nin başkenti neresidir?
Bu soruyu cevaplayarak bana gerçek bir kişi olduğunu kanıtlamanı istiyorum.
Durumunda, üslubunda hiç bir değişiklik olmadığı sürece bu cevaplarla karşılaşacağını düşünmen lazım. Aslında senin de istediğin bu. Adın gibi sana kaçak güreşme imkanı veriyor.
Türkiye'nin başkenti neresidir?
Bu soruyu cevaplayarak bana gerçek bir kişi olduğunu kanıtlamanı istiyorum.
Yaşın kaç bilmiyorum ama umutsuz bir vaka haline gelmişsin.
Yine demagoji yapıyorsun. Çarın ailesinin öldürülmesi konusunda fikirler ileri sürmekten bahsediyorum. Böyle bir konuda ileri sürülen fikirlerin sola katkı yapmayacağı, bu gibi konularla uğraşmanın solun işi olamayacağını söylüyorum. Dünyanın en önemli olayı Bolşevik devrimi oluyor, Rusya'da her şey alt üst olmuş, senin önemsediğin olay çocuklar öldürülse miydi, emri kim verdi konusu. Bu bakış açısından sol mu çıkar? Böyle baktığınızda bu tür konuları önemseyecek birilerinin foruma gelmesini zaten istemeyiz. Bir de bunlarla mı uğraşacağız? Açılan konularla ilgili fikir var mı? Bu tür konular açılıyor mu? Önemli olan bu.
Yahu ben çar'ın ailesinin öldürülmesini tartışalım demedim ki. SF'de bu konuda tartıştığımızı söyledim. Başka şeyleri anlatırken o konuyu örnek verdim. Buna takılacağınızı bilemedim.
Ama şu söylediğin lafa bakar mısın?! Bir konunun tartışılmasının sola zarar mı yarar mı vereceğinden söz etmek ancak sizlere mahsus bir tuhaflık olur. Her konuda tartışılabilir. Yeter ki ele alınışı, incelenişi marksistçe olsun. Dedikodu yapar gibi değil, marksist analiz yöntemiyle yapılsın; diyalektik yöntemle, somut şartların analiz edilmesi ve içinde bulunduğu dönemin, ortamın koşulları altında ele alınıp değerlendirilebilsin.
Mesela Katyn ormanı katliamı. Bu da resmî sovyet tarihinde epey bir süre inkar edilmiş, Alman'ların üzerine atılmıştır. Ama sonradan Gabaçov sanırım, bunu kabul etti ve özür diledi.
Sola yararı varsa tartışmak, yoksa yoksaymak değil, doğru yöntemle alıp tartışmak gerekir.
Buraya takılıp kalmak değil elbette. Asıl önemli olanı bir tarafa bırakmak değil tabii ki. Ama cevapsız bırakmak, yok saymak, görmezden gelmek de değil. Asıl önemli olanın içinde, her şeyi yerli yerince değerlendirebilmek gerekir. Yanlışsa da yanlış demekten çekinmemek gerekir.
Mesela bizde hanedan üyeleri öldürülmemiş ve sadece sürülmüştür. Bu tabii ki çok daha insanîdir. Katliam, hele ki çocukların öldürülmesi elbette savunulamaz ve yanlıştır. O dönemin ve o ortamın şartları deyip, yanlışlığı kabul edip doğruyu teslim etmek en doğrusudur. Bunu dedikten sonra da Sovyet Devrimini ve Bolşevik Devrimini yine layık olduğu değeri itibarıyla yine tartış, yine savun. Bunlar birbiriyle çelişmez. Her asıl önemli, büyük ve değerli olanın içinde bir sürü yanlış olabilir, olacaktır. Bu, toplumsal olaylarda özellikle, neredeyse kaçınılmazdır.
Sn.kaçak;
Yine bir yığın gereksizliğin içine yuvarlanmışsınız! Sizi anlayabilmek gerçekten çok zor. Savunduklarınızla da, şu gereksiz polemiklere yol açan tutumunuzla da. Bu polemiği yaratanın 'sol anlayışınız'' olduğunu anlamalısınız.
Daha önce yazdıklarınıza yönelik olarak ''doğrucu davut olma'' çabasından uzaklaşılması gerektiğini söylemiştim. Anlaşılmamış ya da uygun görülmemiş. Solcu olmak öncelikle sol-sosyalist bir ideolojinin savunulması ve olgulara bu ideolojik yaklaşımla bakılması perspektifi olduğu anlaşılmamışsa solculuk sanılan yorumlar çoğu zaman sıradan ve ''entel'' gevezelik olmaktan öteye geçmez.
Solculuk emperyalizmin ortadoğuya saldırısı olduğunda ''ama Saddam ve Esat da diktatör'' demek değildir.
Solculuk AKP Ergenekon, balyoz ve KCK ile önünü açmaya çalışırken '' ama onlar da az değillerdi'' demek de değildir.
Solculuk AKP faşizminin apaçık olarak yüzünü gösterdiği bir coğrafyada AKP'yi görmezlikten gelmek veya yetmez ama evetçiliği sürdürmek de değildir.
''Eskiden de böyleydi'' demek de değildir.
''AKP'yi bırakıp CHP'yi, İP'i, HKP'yi, Kemalizmi vb temel eleştiri konusu yapmak da değildir.
Basit bir örnek: Aylar boyunca buradan ''Esat da Esat'' diye tutturdunuz. ''Bu şehirleri kim yaktı, bu kimyasalı kim kullandı'' şeklinde bir söylem kullandınız. Bilmiyorum, bugün gelinen noktada her şey apaçık ortaya çıkmışken hala direniyor musunuz? Ama varsayalım ki, söyledikleriniz doğru, varsayalım ki savaşı Esat çıkardı, varsayalım ki, kimyasalı ÖSO veya muadilleri değil de Esat kullandı. Bir solcu bu karmaşada bile emperyalizmi önceliğinden silemez. Aksi durum yol vermektir. Tıpkı referandumdaki yetmez ama evetçilik gibi. Bu durum tarafınızdan anlaşılamadığı sürece ''solcuyum'' demeniz yetmez, bu solculuk anlayışı Aslı Aydıntaşbaş veya TARAF'ın solculuğunun dışına taşmaz ki, onların da solcu olmadıkları, tetikçi oldukları çoktan ortaya çıktı.
Kendi ideolojine su taşımayan hiç bir eylem ve söylem sol söylem olarak kabul edilemez. Mümkün değil. İmkansız. Olanaksız!
Ne Kathyn, ne çarın çocukları, ne emperyalizm saldırısı altındaki esat düşmanlığı, ne AKP'yi görmezlikten gelme çabası, ne de benzerleri! Bu söylemler solculuk falan değildir. Olsa olsa AKP gericiliğinin solculuğudur! Bir ara ''sanalda her gazeteyi okuyorum'' demiştiniz. Bence eğer solculuk iddianız varsa önce solcu olmaya çalışın, bu yönde çaba gösterin, böyle bir temel oluşturun, yoksa herşeyi okumak bu aşamada size, zihninize zarar vermektenöte bir şeye yol açmıyor.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.