soLda yazmayın!/Kemal Okuyan
Gazetemiz henüz ortada yokken, hazırlıklar sürerken karşılaşmıştık bu tuhaflıkla. İsmi soLda yazacaklar arasında geçenlere sen ne yapıyorsun, sakın ha deniyordu! MİT görevlisi değildi uyaranlar, Emniyetten de gelmiyorlardı. Birileri sol adına, devrimcilik adına vazgeçirmeye çalışıyordu soLun yazarlarını. Dostça
Hoş, soL çıkarken yolunuz açık olsun diyemeyip zor iş, bizce vazgeçin diyenler de dostluk adına, iyiliğimiz için durdurmaya çalışıyordu soLu.
soL yazarları bu uyarılara kulak asmadı, içlerinde Milliyette, Hürriyette yazsam sorun etmeyecektiniz değil mi diyerek kestirip atanlar oldu. Ancak bitmedi. soL ailesine yeni yazarlar katıldı, her defasında aynısı yaşandı. Nolur orada yazma
Arada gelip sen soLu bırak, bizde yaz denen yazarlarımız oldu. Her birine büyük değer verdiğimiz soL yazarlarının bir rekabet konusu olmasına sevinemedik bile, çünkü aslında murat edilen şuydu: soLda yazma, gerekiyorsa ömür boyu evinde otur, hiç yazma!
Bir değil, iki değil, üç değil
Kimi yazar dostumuz sessizlikle karşıladı, oralı bile olmadı, biz sağdan soldan duyduk; kimisi bizimle paylaştı.
soLu düşman görenleri bir kenara koyalım. Dost olanlar da vardı aralarında. Dost gözükenler demiyorum, demek istemiyorum. Ama bir adap sorunu olduğu açıktı.
Duyduklarımızı, gördüklerimizi kendi aramızda bile konuşmadık. Geçenlerde bir vesileyle, yazılarımdan birinde şöyle ucundan bu konuya girince yayın kurulundan arkadaşlar bu nedir diye sordular. Boş verin dedik geçtik. Boş verilecek, geçilecek.
Ancak
Bu yalnızca gazete konusu değil ki!
Vaktiyle Kübaya ilk gittiğimde, Kübalılara iyi sıhhatte olsunlarca ulaştırılan onlar Troçkisttir bilgisini yazılı olarak gözlerimle görmüştüm. Güldük, eğlendik bu duruma ama Türkiye solunun kendi kendini rezil etme becerisinden dolayı karalar bağlamamız gerekirdi aslında.
Geçenlerde ünlü Şilili grup İnti-İllimaniyi de, etkinliğine çıkacağınız örgüt şöyledir, böyledir diye uyarmışlardı.
Türkiyede sanatçıların, bilim insanlarının örgütlü siyasetten uzak durmasının bir nedeni de bu. Çekilir iş değil. İnsanlar yakın hissettikleri, aynı dünya görüşünü ve siyaset tarzını paylaştıkları siyasi oluşumlara katılacaklar ya da onlarla yakın mesai içine girecekler ama solun ahlak polisleri hop, dur bakalım diyecek!
Hocam oraya yazıyorsunuz, şuraya da yazın..., bizim gazete yazarlarının başına gelen en sevimli örnek. Hiç değilse, soLa da lütfedip bir şeyler bırakıyorlar. Ancak her zaman bu kadar insaflı olmuyorlar. Tavır alanlar bile var!
Sosyal medyanın çürümüş kurtlarından söz etmiyorum. Bildiğimiz, ortalıktaki solun muteber şahsiyetleri
Her ne ise
Neden mi bunları yazıyorum? soL yazarlarına teşekkür etmek durumundayım. Hep beraber belirlediğimiz ilkeler doğrultusunda ve son derece zor koşullarda çıkan gazetemizden katkılarını esirgemedikleri, dost tavsiyelerine direnebildikleri için.
http://haber.sol.org.tr/yazarlar/kemal-okuyan/solda-yazmayin-82900