Odatv davasına bakan mahkeme, Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı'nın tahliyesine karar verdi. Küçük'ün Ergenekon davası nedeniyle Avcı'nın ise Devrimci Karargah davası nedeniyle tutukluluğu devam edecek.
Gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık ve Soner Yalçın'ın da sanık olarak yargılandığı Ergenekon Soruşturması kapsamında açılan Odatv davasında tutuklu sanıklar Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı'nın tahliyesine karar verildi.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada avukatların taleplerinin ardından mahkeme başkanı Mehmet Ekinci ara vermeden önce tutuklu sanık Hanefi Avcı'ya soru sormak istediğini belirtti. Avcı'ya Daha önceki savunmalarınızda yazdığınız kitap yüzünden tutuklandığınızı söylediniz. Ancak 2009 yılında da sizin hakkınızda yürütülen soruşturmalar varmış. O zaman daha kitap ortada yoktu. Peki o zaman neden sizi seçtiler?" diye sordu. Avcı, Ekinci'nin sorusuna Emniyette o dönem cemaatçilerle ilgili bir rapor hazırladılar. O raporda benim de adım vardı. Ben o zaman bu rapora karşı çıktım. Daha sonra hükümet değişti cemaat polisin içinde çoğalmaya başladı. Bu kez cemaatçiler fişleme yapmaya başladı. Ben buna da karşı çıktım. 28 Şubat döneminde Emin Aslan da askerlere 'yanlış yapıyorsunuz' demiştir. Kitaptan öncekiler idari soruşturmalardı. Kitap yazdıktan sonra da Devrimci Karargah davasına dahil edildim" dedi.
HANEFİ AVCI VE YALÇIN KÜÇÜK TAHLİYE
Avcı'nın sözlerinden sonra görüşü sorulan duruşma savcısı dosyanın esasa ilişkin mütalaanın hazırlanabilmesi için eksiklerin tamamlanmasının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesini istedi. Savcı tutuklu sanıklar Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı'nın da tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi. Duruşmaya verilen aranın ardından mahkeme ara kararını açıkladı. Heyet, Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı'nın tutuklulukta geçirdiği süreleri, iki sanığın da başka dosyalardan halen hüküm özlü olarak tutuklu olmaları nedeniyle tahliyelerine karar verdi. 13 sanıklı davada tutuklu sanık kalmadı.
CEZAEVİNDEN ÇIKAMAYACAKLAR
Ancak Ergenekon davası kapsamında 22 yıl hapis cezası aldığı için cezaevinde tutuklu bulunan Küçük ile Devrimci Karargah davasından 15 yıl hapis cezası alan Avcı cezaevinden çıkamayacak.
DOSYA MÜTALAA İÇİN SAVCILIĞA GÖNDERİLDİ
Eksikliklerin giderilmesinin ardından mütalaa hazırlanması için dosyanın İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmesine karar veren Mahkeme, duruşmayı 1 Nisan 2014'ye ertelendi.
DENİZ BAYKAL 19 ARALIK'TA İFADE VERECEK
Öte yandan davanın başında Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, CHP milletvekili Deniz Baykal'ın tanık olarak ifadesinin alınması için
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne talimat yazıldığını hatırlattı. Mahkeme Başkanı, Ankara'daki talimat duruşmasının 19 Aralık 2013'te yapılacağını bildirdi.
Ergenekon'la başlayan, Balyoz, Devrimci karargah, Oda tv. vb. davalarıyla süren bu ''olağanüstü'' yargılamanın Türkiye hukuk sistemine bir kara leke olarak geçeceği açık. Bu davaların savunulduğu gibi devletin 'bağırsak temizleme'' operasyonu olmadığı, yeni bir vesayet kurulurken buna direnç gösteren odakların çeşitli gerekçelerle içeri alınmaya çalışıldığı ileri sürülmüş, bu operasyonların yargı ve emniyette örgütlenmiş cemaat kadroları tarafından gerçekleştirildiği ileri sürülmüştü. Özellikle liberal çevreler, ve sözde sol çevreler tarafından da desteklenen bu tutuklamaların AKP'nin kendi devletini inşa etmesi konusunda entellektüel bir desteğe sahip olmasını da sağlamıştı. Altı yıl boyunca süren bu torba davaların yarattığı haksızlıklar, trajediler ve acılar bugün toplumu yaralayan ve artık iç yüzünün ne olduğu iyice ortaya çıkan hukuk garabetleri halini almıştır. Oda tv. davası da bunlardan biri. Beş benzemezi bir araya getiren bu davaların hiç bir hukuksal alt yapısının olmadığı tamamen siyasi nitelikli davalar olduğu ve adeta bir öç alma zihniyetiyle gerçekleştirildiği ortayadır.
Komünizme karşı mücadelenin baş aktörlerinden biri olan Hanefi Avcı'yı bile komünistlikten içeri atan bir anlayışın bu ülkede yarattığı yıkımın kolay kolay giderilebilmesi de mümkün değil. Cemat ve AKP arasındaki son zamanlarda ortaya çıkan çekişme ve ''ayrışma'' bu uygulamalar göz önüne alındığında kolay kolay bozulamaz ama, bugün SOL gazetesinde, Hanefi Avcı'nın yıllar öncesindeki bir öngörüsünün ne kadar da gerçekçi olduğunu ve bugün AKP ile Cemaat arasında yaşananlarla nasıl birerbir örtüştüğünü göstermiyor mu?
''Bugün bu olaylara mani olma makamında olmasına rağmen yeterince müdahil olmayanlar şunu bilmelidirler ki, kendileri hakkında da şu an cemaat tarafından arşivlenen bilgiler bir gün aynı şekilde basına servis edilecektir.''
( Hanefi Avcı, suç olduğu söylenen Haliç'te Yaşayan Simonlar kitabından)
Bir söz de Yalçın Küçük Hoca'dan; o da duruşma sırasında şunları söylemiş:
''Bizi burada tutanların yakasını, bizi inletenlerin yakasını hiç bırakmayacağız.''
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.