TBMM Anayasa Alt Komisyonunda hükümetin Demokratikleşme Paketi olarak nitelendirdiği yasa tasarısının görüşmeleri tamamlandı.
Gösterilerin yer ve güzergâhının belirlenmesinde belediye başkanının da görüşünün alınması, Kürtçe eğitimin özel okullarla sınırlı olması yönünde tasarıda değişiklik yapıldı. Ancak AKP, muhalefetin itirazlarına rağmen gösterilere günlük yaşamı etkilememe kriteri, Gezi benzeri eylemlere verilen hapis cezasının artırılması gibi düzenlemelerden vazgeçmedi. AKP, nefret suçları kapsamına eşcinsellerin de alınması önerisini de kabul etmedi.
TBMM Anayasa Alt Komisyonunda çözüm sürecine yönelik hazırlanan yasa tasarısında bazı değişiklikler yapıldı. Toplantı ve gösteri yürüyüşü yer ve güzergâhının TBMMde grubu bulunan siyasi partilerin il ve ilçe temsilcileri ile en çok üyeye sahip 3 sendikanın ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının il ve ilçe temsilcilerinin görüşleri alınarak mahallin en büyük mülki amiri tarafından belirlenmesini öngören düzenlemeye belediye başkanları da eklendi. Muhalefetin, görüşü alınacak kurumlara yüzde 3ün üzerinde oy alan partilerin de dahil edilmesi, yer ve güzergâhın mülki idare amirince değil söz konusu kurumların oy çokluğuyla belirlenmesine ilişkin önerileri kabul edilmedi. Gösterilerde katılımcıların ve konuşmacıların ses ve görüntülerinin kolluk tarafından kayda alınmasıyla ilgili maddeye kayda polis tarafından çekildiğinin belli olacak şekilde ibare konulması hükmü eklendi.
Özel öğretim kurumlarında Kürtçe eğitim yapılmasına ilişkin maddede de değişiklik yapılarak dershane ve sürücü kurslarının da bu kapsamda değerlendirilmemesi için özel öğretim kurumları yerine özel okul ifadesi getirildi. Komisyondaki görüşmeler sırasında açık yerlerdeki toplantılarla yürüyüşlerin güneş batmadan önce dağılacak biçimde, kapalı yerlerdeki toplantıların ise saat 24.00e kadar yapılabileceğine ilişkin maddenin gerekçesine, stadyumların kapalı alan olarak tanımlanması kararlaştırıldı.
AKP, muhalefetin itirazlarına rağmen yasakları artıran düzenlemelerden vazgeçmedi. Gösterilerin kamu düzenini ve genel asayişi bozmayacak ve yurttaşların günlük yaşamını zorlaştırmama koşuluyla yapılması; gösterilere katılanların ses ve görüntülerinin kaydedilmesi; valinin kolluk amirinin önerisi üzerine gösteriyi sona erdirme yetkisi; Gezi, ODTÜ ve HES eylemcilerine, bir kamu faaliyetinin yürütülmesine engel oldukları gerekçesiyle 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilmesini öngören düzenlemeler korundu. AKP, eşcinsellerin de nefret suçu kapsamına alınmasına ilişkin CHPnin önerisini kabul etmedi.
nedense bizde demokrasi degisik bir sekilde anlasiliyor.
Netekim Pasamiz vardi, "asmayalim da besleyelim mi" gibi bir demokratik söyleme imza atmisti zamaninda.
Abraham Lincoln'den bir alinti yaparsak :
"Kurda göre çoban, en temel hakki beslenme özgürlügünü engelleyen bir tirandir. Kuzuya göre çoban, en temel hakki yasama özgürlügünün teminatidir. demek ki kurt ve kuzu, özgürluk derken ayni sözcügü kullanir, ama ayni seyden söz etmez."
Bizim demokrasimiz de bunun gibi bir sey olsa gerek.
Demokratiklesme paketimiz de öyle...
Evrensel anlamda bir demokrasiyi icsellestiren, kabul eden ülkemizde yüde bes yoktur. Insanlar islerine gelince demokrasi adina acrupadan örnek gösterir ama isine gelmeyince atar tutar.
Demokrasi konusunda elestirdigimiz partilerden, iktidarlardan,.... ne kadar farkimiz var acaba hic düsündünüzmü?
Bizler gercekten demokrasiyi icimize sindirmismiyiz, ülkeye yerlestirmek istiyormuyuz,....?
Yoksa bizlerdemi aynen AKP gibi, digerleri gibi sadece kendimize göremi demokrasi tanimlamasi yapiyoruz?
Evrensel anlamda bir demokrasiyi icsellestiren, kabul eden ülkemizde yüde bes yoktur. Insanlar islerine gelince demokrasi adina acrupadan örnek gösterir ama isine gelmeyince atar tutar.
Demokrasi konusunda elestirdigimiz partilerden, iktidarlardan,.... ne kadar farkimiz var acaba hic düsündünüzmü?
Bizler gercekten demokrasiyi icimize sindirmismiyiz, ülkeye yerlestirmek istiyormuyuz,....?
Yoksa bizlerdemi aynen AKP gibi, digerleri gibi sadece kendimize göremi demokrasi tanimlamasi yapiyoruz?
Bugün muhalefet yapanlarin pek çogu, ne yazik ki, üzüm yemek derdinde degil, sopayi ele geçirelim de bagciyi biraz da biz dövelim pesindeler.
Bu satirlara katilmamak elde degil.
Her seye karsin bu ülkede demokrat olanlar da var.
Her sey güllük gûlistanlik olmazdi belki ama günes daha bir isitirdi diyorum.
Güneş her dönemde ısıtacak birilerini bulur. Geri kalmış bir ülkede de demokrasi böyle işler. Daha fazla demokrasi çığırtkanlığına fazla bel bağlamamak gerek.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.