ABD destekli muhalefetin eylemlerinin sürdüğü Venezuelanın Türkiye Büyükelçisi Reyes ülkesinde yaşanan gelişmeleri soLa anlattı. Sokağa çıkan öğrencilerin bütün öğrencileri temsil etmediğini vurgulayan Reyes, asıl hedeflenenin Latin Amerikada Fidelin ve Chavezin kurduğu modeli yıkmak olduğunu söyledi.
(Röportaj: Gözde Kök)Venezuela Büyükelçisi Jose Gregorio Bracho Reyesla ülkesinde yaşanan güncel gelişmeleri ve Bolivarcı Devrimin gidişatını konuştuk.
Venezuela haftalardır devrim karşıtı faşist güçlerin şiddet eylemlerine sahne oluyor. Bolivarcı devrim en başından beri emperyalizme ve ABD emperyalizminin ülke içinde desteklediği muhalefete karşı mücadele içinde oldu. Son haftalarda yaşananlar da 2002deki darbe girişimini hatırlatıyor. Bu anlamda ilk sorumuz, bu seferki olaylar nasıl başladı ve temel karakteri nedir? İçinde kimler kim var ve muhalefetin hangi unsurları daha fazla bu oluşumun içinde yer alıyor?
Biliyorsunuz, bu olayların başında, ABD, yani emperyalist güçlerin dışında Latin Amerikadaki aşırı sağcıları da sayabiliriz. Sadece Venezuelada bulunan aşırı sağcılardan bahsetmiyorum, bütün Latin Amerikada bulunan aşırı sağcılar tarafından desteklenen bir girişimdir bu. Biliyorsunuz, Kolombiyanın eski Devlet Başkanı Alvaro Uribe de buna müdahil oldu. Aslında Chavez, radikal diyebileceğimiz bir sosyalist projeyle başa geldi. Ve bütün bunlar, bu savaşlar bundan sonra başladı.
Leopoldo Lopez bir maşa 2002deki darbe girişiminde büyük patronlar, patron örgütleri ve sermayenin çeşitli kesimleri ön plandaydı. Zaten darbeyle Chavez esir alındıktan sonra ülkenin en büyük patron örgütünün lideri başkanlığa getirildi. Bugünse yaşanan şey daha çok bir öğrenci hareketi görünümünde. Öğrencilerin sokağa çıkması ve onların şiddet eylemlerinde bulunması biçiminde. Sanıyorum ki bunlar, bizzat ABDde eğitim alan, finansal olarak da ABD tarafından desteklenen gruplardan oluşuyor. Dolayısıyla, bir strateji değişikliği var diyebilir miyiz acaba?
Şimdi, sokağa çıkan öğrenciler Venezueladaki öğrenci yapısını, bütün öğrencileri temsil etmiyorlar. Önce bunun altını çizelim. İkincisi bunlar paramiliter örgütler tarafından içlerine sızılmış, eğitim görmüş ve sonrasında Venezuelaya sokulmuş öğrenciler. Bunların lider olarak gördüğü Leopoldo Lopez adlı şahıs aşırı sağı temsil etmektedir. Ben kendisine lider bile demiyorum. Halk İradesi adlı partinin başında kendisi. Gençliğinde Caracasta Neonazi örgütü kurmuş biridir Leopoldo Lopez. 2002deki saldırılarda, Küba Büyükelçiliğine olan saldırıları organize eden kişi Leopoldo Lopezdir. O ve Capriles, ikisi beraber yaptılar bu saldırıyı. Leopoldo Lopez, Latin Amerikanın, bakın Caracas ya da Venezuelanın değil, Latin Amerikanın en zengin bölgesinin belediye başkanı olarak seçildi. Bu belediye başkanlığını yaparken fonlarda yolsuzluğa karıştı. Yolsuzluğu mahkeme tarafından karara bağlandı. Buna göre Lopez 10 sene boyunca herhangi bir kamu kurumunda görev alamaz.
Chavez'in modelini yıkmak istiyorlar Capriles mesela, son seçimlerde siz de biliyorsunuz, küçük bir farkla kaybetti. Bu nedenle kendisi seçimler ya da referandum aracılığıyla bir şekilde başa gelebileceğini düşünüyor. Bu düşünce tamamen yasal. Dolayısıyla Capriles, şu anda Lopezin arkasında değil. Leopoldo Lopez kendisi de biliyor, kendisi herhangi bir şekilde aday olarak gösterilemez. Bu nedenle öne çıktı. Tabiri caizse bu yüzden ABDliler onu besledi, onu ortaya koydular. Lopezin kendisi bir maşadır.
Darbenin stratejilerinden de bahsedelim biraz. Sokağa çıkan öğrenciler orta ve üst-orta sınıftan ailelerin çocukları. Ve bunlar dışında paramiliter unsurlar da var ve bu insanlar günde 3 bin Bolivar karşılığı sokağa çıkıyorlar ve insan öldürüyorlar. Bu grupların amaçları sadece Chavezi ya da Maduroyu indirmek değil. Bu grupların amacı bir projeyi, bir modeli tamamen yeryüzünden silmek. Biliyorsunuz, Havanada gerçekleştirilen son CELAC toplantımız başarılı geçti. ABD, Latin Amerikayı her zaman arka bahçesi olarak görmeye devam etmek istiyor. Ve bunun için de bu birliği bitirmesi gerekiyor. Biliyorsunuz Venezuela ve Latin Amerikada bulunan oligarşi çoğu dayanağını kaybetti. Latin Amerika ülkeleri, Simon Bolivardan Fidel Castroya gelinceye kadar ABDye çok sayıda imtiyaz diyebileceğimiz haklar vermişti. Yavaş yavaş bunları kaybettiler. Şimdi de yapmak istedikleri şey, Chavezle beraber, Fidelle beraber kurulan bu modelin yıkılması. Bu yüzden Venezuelaya karşı kirli bir savaş yürütülüyor.
Capriles sağcılara çalışan itfaiyeci gibi Nisan 2013 başkanlık seçimlerinde muhalefetin adayı Henrique Caprilesten söz ettiniz. Seçimlerle iş başına gelme stratejisi izliyor olabilir dediniz. Evet, küçük bir farkla seçimi kaybetmişti ama bir yandan da 8 Aralıktaki seçimlerde muhalefet büyük bir yenilgi aldı aslında. Kaldı ki Capriles her ne kadar daha ılımlı bir görüntü verse de Nisandaki seçimlerin adından devrim yanlısı 15 kişinin ölümüne neden olmuştu
Capriles, Leopoldo Lopezin üstünü çizmiş vaziyette, yani onu kesinlikle desteklemiyor. Demokratik Birlik de (MUD) Lopezi desteklemiyor. Biz Caprilesi artık itfaiyeci diye çağırıyoruz. Capriles, Leopoldo Lopez ve aşırı sağcıların çıkardığı ve körüklediği yangınları söndürüyor resmen.
Buradan Caprilesin Leopoldo Lopeze göre tercih edilebilir bir alternatif olduğunu mu söylüyorsunuz? Çünkü kendisinin hem 2002deki rolü hem de Nisan 2013 seçimlerinin ardından neden olduğu ölümler ortada...
Capriles kendi liderliğinden olacağını düşündüğü için Leopoldo Lopezin yanında durmuyor. Capriles zaten oy marjı olan bir partiye sahip. Dolayısıyla kendisi gayet yasal olarak seçimlerle iktidara gelebileceğini düşünüyor. Bu yüzden yasadışı olaylara karışmak istemiyor.
Caprilesin en büyük avantajı Chavezin ardından sağı birleştirebilmesi ve sağın tek adayı olarak seçimlere girebilmesi oldu galiba. Nisandaki seçimleri daha öncekilerden farklı olarak küçük oy farkıyla kaybetmesinin nedenlerinden biri de bu olsa gerek. Bu yaşanan gelişmelerle beraber, Lopezin bir siyasi figür olarak ortaya çıkmasıyla burada ne gibi değişiklikler olabilir? Ne gibi öngörüleriniz var?
Bir defa şunu belirtelim hemen, Chavezi kaybetmemizle beraber birçok insan oy vermeye de gitmedi. Sağı birleştirdi diye Caprilese bir liyakat nişanı vermeyelim. Birçok insan oy vermeye gitmedi. Bir de insanlar zaten kazanırız diye düşündükleri için oy vermeye gitmediler. Evet, başkanlık seçimlerinde belki yüzde 2 farkla kazandık ama dünyanın neresinde görülmüş! İlla yüzde 10la mı kazanmak gerekiyor? Merkel ya da Holland örneğine baktığımızda da küçük oranlar görüyoruz. Sonrasında Aralıktaki seçimlerde gördük ki yüzde 68 ile kazandık. Ezici bir üstünlükle kazandık. Chavez tarihi bir kişilikti, bir fenomendi. Böyle bir fenomenin ardından gelen kişinin biraz da oy kaybetmesi normal elbette. Ya da şöyle bakalım, Michel Bacheletin ya da Rahoyun seçimleri değerlendirilirken yüzde 2ydi yüzde 3tü herhangi bir yasal olup olmama durumu tartışılmazken Venezuelayla ilgili haberler her zaman manipüle edilerek servis edildi. Dünyanın başka ülkelerindeki seçim sonuçları oranlar bazında böylesi değerlendirmelere tabi tutulmazken uluslararası medya tarafından Venezuela seçimlerinin yasal olup olmadığı tartışıldı. Seçimlerde bazı insanlar üzüntüden ve kesin kazanacağız inancıyla seçime gitmediler. Hatta basın toplantısında bazı insanlar Maduroya Başkanım, üzgünüm, kazanacağımızı düşündüğüm için oy vermeye gitmedim dediler. Böyle şeylerle de karşılaştık.
Capriles de enteresan bir şekilde ABD tarafından ince bir şekilde planlanan bir seçim stratejisiyle seçime girdi. Fark ettiyseniz hep Chavezin arkasına saklandı, Chavez gibi göründü, Chavezin başlattığı misyonları sahiplendi, Venezuela bayrağı motifli şapka taktı, Bolivarı sahiplendi. Bu şekilde Chaveze ait olan sembollere sahip çıkarak enteresan bir seçim kampanyası yürüttü ve bunda da biraz başarılı oldu.
Biz Venezuela olarak birçok cephede savaşıyoruz, ekonomik olarak siyasi olarak, bir savaş içindeyiz. Anti-demokratik olduğumuz ya da güvenli bir ülke olmadığımız medyada servis ediliyor. Ama hiçbir şekilde benzer koşullardaki Meksikadan bahsedilmiyor. Meksikanın Michoacan Eyaletinde halk kendi polisini kurdu kendini korumak için. Ya da Şilideki öğrenci olaylarından, Şilideki Mapuche yerlilerinin nasıl ezildiğinden bu medya kuruluşlarının bahsettiğini göremiyoruz.
Çünkü, Venezuelaya karşı örgütlenerek Chavez sayesinde kurulan Latin Amerika birliğinin bitirileceğini düşünüyorlar. Bu yüzden bu kirli savaşı yürütüyorlar.
Daha fazla işbirliği... Türkiye siyasetinde bir laf vardır; emperyalizm asla tek ata oynamaz diye. Capriles gider Lopez gelir. Lopez gider başkası gelir. Önemli olan, Venezuela solu, Maduro hükümeti ne yapacak bundan sonra?
Venezuela solu birdir ve lideri Madurodur. Biz üretimi güçlendirmek zorundayız, üretimi güçlendireceğiz. Bundan sonra Bolivarcı Devrimi korumamız için ithalat ve hammadde bağımlılığını bir kenara bırakmamız gerekiyor. Bunun için de üretim kollarını güçlendireceğiz ve Bolivarcı devrimin temellerini güçlü tutacağız. Bize tek saldırabilecekleri yer ithalata olan bağımlılığımız olacaktır. Bu bir zayıflık, bunu kabul ediyoruz. Ama bununla ilgili endüstriyel bir yapı kuracağız ve petrole olan bağımlılığımızı sonlandıracağız. Diğer ülkelerle buna göre bir işbirliği içine gireceğiz, sanayi ve tarımda işbirliği içine gireceğiz. Latin Amerika birliğini güçlendirmek için daha fazla işbirliğine gireceğiz.
Maduroya karşı Latin Amerikadan herhangi bir karşı görüş bildirilmiyor. Bu emperyalist güç olan ABDnin canını çok acıtıyor. Bolivya, Arjantin, Brezilya... Kimse olumsuz bir yorumda bulunmuyor. Biz Bolivyanin ya da Arjantinin ya da Kübanın bizimle aynı yolda yürümesini de beklemiyoruz. Hepsinin ayrı bir gündemi var elbette. Ama biz bir ortak yoldayız. Bunu CELAC, ALBA, MERCOSUR gibi örgütlerle bunu güçlendirdik. Pasifik İttifakına bağlı olan ülkeleri de görüyoruz, örneğin Şili ya da Meksika... Meksika mesela artık tamamen NAFTAnın bir parçası Kanada ve ABD ile birlikte, ayrı bir ülke gibi de değil. Eskiden Meksika mısır ihraç ederken şimdi ABDden mısır ithal eder duruma düştü.
Teşekkür ediyoruz ve Venezuela halkına dayanışma mesajlarımızı sizin aracılığınızla iletiyoruz.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.