Tutarlı bir siyaset, dünya görüşü-ideoloji, paradigma ve konjonktür olmak üzere üç ayağa oturmak zorundadır. Sonuç alıcılık ayrı; ama önsel tutarlılık bu üçlüyü gerektirir.
Üçlüden ilki zaten açıktır. Diğer ikisini kısaca tanımlayalım:
Paradigma: Belirli bir durumun ne olduğu, nasıl olması ya da dönüştürülmesi gerektiğine ilişkin fikirler ve teoriler
Konjonktür: Çeşitli koşulların ve etkenlerin belirli bir uğrakta bir araya gelmeleriyle ortaya çıkan genel durum
Tutarlı siyaset bu üçlüye oturmak zorundadır. Ama başta şu olsun, sonra diğerlerine geliriz şeklinde bir öncelik sıralaması olmamalıdır. İlk çıkış noktası olarak üçlüden hangisini seçerseniz seçin, diğer ikisinin hemen o anda devreye girmesi, bütünlükte kendi ağırlıklarıyla yer alması gerekir.
Bu model, Türkiyede bugün sahnede görülen siyasetler açısından sınanabilir.
* * *
Liberalizm, bir dünya görüşü ve bir ideolojidir.
Bugün Türkiyede liberal siyaset kendince bir paradigma tanımlamaktadır (ülkenin demokratikleşmesi). Ne var ki, hem dünya görüşü hem de paradigma önce konjonktürün bir eklentisi haline gelmiş, sonra onun içinde silikleşip kaybolmuştur.
Bu nedenle Türkiyede liberal düşünce ve siyaset kendi dünya görüşünü ve paradigmasını mevcut konjonktürün olası kırılma noktalarında arar duruma gelmiştir.
***
Milliyetçilik/ulusalcılık da bir ideolojidir.
Türkiyede biri yeniden ulusal kurtuluş diğeri ise ulus inşası olmak üzere iki ayrı paradigmada temsil edilmektedir. Ancak, her ikisinde de ortak bir yan vardır: Elde kaldığı kadarıyla ideoloji diğer alanlara uzanamaz hale gelmiştir. Bu yüzden paradigma, verili konjonktüre ve bu konjonktürün değişkenliklerine göre yeniden ve yeniden tanımlanmaktadır.
Paradigmanın her yeni tanımında, dünya görüşü de ideoloji de devreden neredeyse büsbütün çıkmaktadır.
Kürt siyasetinde de böyledir, diğer ulusalcı siyasetlerde de
* * *
Siyasetin bu üçlüye oturması gerekiyorsa, bugün geldiği nokta bir yana, karşı tarafta bu gerekliliğin hakkını en fazla veren siyaset AKP olmuştur.
Muhafazakâr-gerici ideolojisi doğrultusunda kendi paradigmasını (Türkiyenin, Cumhuriyetin tasfiyesi yolunda dönüştürülmesi; siyasal-toplumsal-özel yaşamın birtakım yeni normlar üzerinde yeniden inşası) tanımlamış, bu paradigmanın gerçekleşmesi için konjonktürün sunduğu bütün olanaklardan yararlanmıştır.
Bugün yaşadığı tıkanma, siyaset anlayışının kendi iç tutarsızlığından değildir; dünya görüşünün ve paradigmasının dirençle karşılaşmasından, konjonktürün değişmiş olmasındandır.
* * *
Sosyalist siyasete gelince
Sosyalist siyasette dünya görüşü (Marksizm) ve ideoloji (sosyalizm) her durumda paradigma ve konjonktürle bir aradadır. Diğer siyasetlerde olduğu gibi sosyalist siyasette de dünya görüşü ile paradigma (Türkiyenin bir yerden başka bir yere taşınması) birbirine yakın, bitişik durur. Ancak sosyalist siyaset konjonktürün içinde eriyip gitmediğinden, her konjonktürün yeni bir paradigma tanımlamasına, böylece sonuçta dünya görüşünün kendisinin de silikleşip salt lafta kalmasına izin vermez.
Dogmatizm mi? Dünya görüşünde diretme, ideolojik omurgayı sağlam tutma adına kör inatçılık ve gerçeklere yüz çevirme mi?
Eğer verili konjonktür bu yüzden hiç hesaba katılmasaydı, görülmeseydi, topyekûn reddedilseydi ya da olduğundan başka algılansaydı böyle olurdu. Ama değildir: Eğer dünya görüşü ve ideoloji, başlıca nirengi noktalarının ötesinde içerdiği tüm zenginlik ve esnekliklerle yetkin biçimde kurulmuşsa, herhangi bir konjonktür sonucunda berhava olması, geçerliliğini büsbütün yitirmesi zaten mümkün değildir.
Bu zenginlikteki bir dünya görüşü ve ideoloji, verili her konjonktür içindeki çelişkileri ve ileriye açılabilecek dinamikleri görecek, bunları besleyip bunlardan beslenecektir.
İşin özeti budur ve bir siyaset anlayışıdır.
Önce paradigmamız, sonra da dünya görüşümüz konjonktürün getireceği dinamiklerden ve hareketlerden çıksın, bunlarla belirlensin diyen siyaset anlayışlarından elbette köklü bir farklılık taşımaktadır.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.