Konu Tarihi: 20.03.2014- 19:33

---

Provokasyonlar ve Direniş Çizgisi


AKP, bugün yaşadığı krize kaynaklık eden halkın yeniden ayağa kalkışı karşısında hareketin meşruluğunu zedeleyecek ve sokağı provoke ederek bastıracak bir kontrgerilla yöntemine yönelmiş görünüyor.

Berkin’in ardından milyonların yeniden ayağa kalması ile birlikte, Okmeydanı’nda yaşananlar önümüzdeki günlerde yaşanabilecekler için de önemli ip uçları veriyor.

Okmeydanı’nda iki gündür yaşanan gelişmeler, polisle birlikte AKP’nin harekete geçirdiği kitleler eliyle gerçekleşen bir manipülasyon olduğunu gösteriyor. Kasımpaşa 1453’ün başını çektiği grup eliyle başlatılan girişim, dün bir ölümle sonuçlanmasının ardından AKP, bunun sorumlusu olarak ‘Gezi’yi’ işaret etti. Sosyal medyadan, AKP medyasına kadar hızla yaygınlaştırmaya çalışılan bu algı, gün boyunca da başta Erdoğan olmak üzere AKP iktidarı mensupları tarafından farklı biçimlerde dile getirildi.

AKP, bugün yaşadığı krize kaynaklık eden halkın yeniden ayağa kalkışı karşısında hareketin meşruluğunu zedeleyecek ve sokağı provoke ederek bastıracak bir kontrgerilla yöntemine yönelmiş görünüyor.

***

Buna paralel yaygın şekilde provokasyon ve kaos değerlendirmesi farklı kanallardan dile getiriliyor. Bu gelişmeler karşısında yaygın bir şekilde de sokağa yönelik bir korku söylemi de geliştiriliyor.

Bu şekilde sokağın yerine sandığı ikame etmeye yönelerek, direnişi düzen içi sınırlara çekmeye çalışılan bir yaklaşımın giderek geliştiği gözlemleniyor. Evine dön çağrıları eşliğinde gündeme getirilen bu yaklaşımın, AKP’nin faşist çetelerine terk edilmesi anlamına gelecektir. Her ne kadar bu görüş, pek çok kimse tarafından da bir tür koruma duygusuyla yapılsa da sonuçta direnme çizgisini kırarak, halkı gerçek anlamda savunmasız bırakmak anlamına gelecektir.

Berkin’in ardından ülkenin dört bir yanında ayağa kalkan milyonların direnişinin kimi kirli yöntemlerle ve manipülasyonlarla bastırılmasının önüne geçebilmek direnişin kitlesel ve meşru bir çizgide, farklı alanlarda yaygınlaştırılarak sürdürülmesini gerekli hale getiriyor. Gerek Haziran direnişi gerekse Berkin’in ölümünün ardından gelişen direniş bir ölçüde kendiliğinden bir niteliğe sahip olmakla birlikte, bir ağ biçiminde birbirine bağlı birleşik bir çizgide ve yaygın olarak gerçekleşmektedir. Direniş bu yaygınlığın gösterdiği kanallar içerisinde giderek daha birleşik bir dayanışma zemininde daha örgütlü hale getirilerek geliştirilebilir.

Bu anlamda direniş tek bir noktaya sıkıştırılmamalı ve hızla direnişin cephesel geniş dinamiklerinin bağlantı ve dayanışma zeminlerinin güçlendirilmesi için çaba harcanmalıdır.

Muhalefet.org