Zor gibi geliyor değil mi?
1982 senesinde biri çıkıp Evren yargılanacaktır dese kaç kişi inanırdı acaba?
Onunki geç oldu biraz...
Bu, öyle olmaz.
***
Bir tahmin değil bu; temenni de değil; bir zaruret...
Türkiye, anayasasında yazdığı gibi bir hukuk devleti ise, adalet, güçlüler için değil, haklılar için var ise, yargı önünde herkes eşit ise, Erdoğan yargılanacaktır.
Ne cumhurbaşkanı olması, ne toplumu baskıyla korkutması, ne savcıları vatanseverler/ vatan hainleri diye ayırması, bu yargılamaya engel olamaz.
Adalet, bazen geç, ama er geç yerini bulur.
***
Ne yani; sandıktan yüzde 45 oy çıktı diye onca yolsuzluk dosyasının üzeri örtülecek midir?
Medya yazmıyor, yargı harekete geçmiyor, internet susturuluyor, hırsızlar şişinerek geziyor diye, ayakkabı kutusundaki paralar, rüşvet kol saatleri, yatak odasındaki para sayma makineleri, Paralar çok yer tutuyor babacığımlar, Ne varsa sıfırlayınlar unutulacak mıdır?
Bunları soruşturan savcılar görevden alındı, yargılayan hâkimler ayarlandı, araştıran gazeteciler telefon talimatıyla işten attırıldı, ekranlar karartıldı diye o dosyalar kapanacak mıdır?
Yargının apaçık durdurma kararına rağmen Atatürk Orman Çiftliğinde sürdürülen Başbakanlık inşaatının, Güçleri yetiyorsa yıksınlar meydan okumasının bir bedeli olmayacak mıdır?
Yargılanmaz diyenler, tarih bilmeyenlerdir. Bu çapta bir yolsuzluğu örtmeye hiçbir seçim zaferi, hiçbir milli güvenlik bahanesi, hiçbir balkon kenetlenmesi veya cambaza bak stratejisi yetmez.
Bu çapta bir yolsuzluk, bunca hırsızlık örtülemez.
Adalet mülkün temeli ise, Erdoğan yargılanacaktır.
***
Aydınlanma çağının ünlü hukukçusu Cesare Beccaria, tam 250 yıl önce yazdığı Suçlar ve Cezalar Hakkında kitabında, (Sami Selçuk çevirisi, İmge, 2004) şöyle diyor:
Suçu önlemenin en etkin yolu, cezanın ağır olması değil, kaçınılmaz olmasıdır.
Suçun cezasız kalması, sadece suçluyu cesaretlendirmekle kalmaz, suçu da özendirir.
Başbakan hukuku tanımıyorsa, halk neden tanısın ki?
Yapanın yanına kâr kalıyorsa, kim neden yapmasın ki?
Bu ülkede suç işleme özgürlüğü vardır inancı zihinlere yerleşmeyecekse, büyük bir kaos fırtınasında hukuk ayaklar altına alınıp gücü gücü yetene girişmeyecekse, Erdoğan yargılanacaktır.
***
Merak ediyorum; savcılar, bu dönem cüppe giydikleri halde olup bitene seyirci kalmalarının utancını çocuklarına nasıl anlatacaklar?
Gazeteciler, bütün o telefon konuşmalarını görmezden gelmenin günahını nasıl taşıyacaklar?
Hukuk fakülteleri, hukuk katledilirken susmuş olmanın ağırlığıyla nasıl eğitim yapacaklar?
Çankaya Köşkü, kanunsuzluğa sığınak olursa nasıl ayakta kalacak?
O yüzden diyorum ya; Kenan Evreni hatırlayın, Nasıl olacak demeyin; bu çapta bir hırsızlığın üstü kapatılamaz.
Hiçbir toplumun vicdanı, bu kanamaya dayanamaz.
Er ya da geç...
Erdoğan yargılanacaktır!
Sadece Erdoğan mı? Ülke insanının yarısı açlık sınırındayken karun hayatı yaşayanlar, hak mücadelesi yapanların üzerine her türlü şidddetle gitmekten kaçınmayanlar, ülkeyi muz cumhuriyetine çevirenler, Berkinleri genç yaşta toprağa dökenler, bu adamlara koltuk değmeği olanlar, ülkenin bu hale gelmesinde sorumluluğu bulunanlar, bunlar yargılanmayacak mı? Yaptıkları yanlarına kar mı kalacak? Hiç sanmıyorum. Gün gelir bütün bunların hesabı sorulur.
Hala katil, hala hırsız...
Diren Türkiye!
"İşçi sınıfı, AKP rejiminden medet uman güçleri yalnızlaştıracak, gayrimeşru iktidara karşı tek meşru yolun direniş olduğunu gösterecektir."
Milletin A..na koyanın vergi borçları böyle sıfırlandı
Kazançlarımızı ödediğimiz vergiye bakarak kutsayan Maliye Bakanlığı, yandaşların kazançlarının kutsanmasına gerek olmadığına ilişkin haberler üzerine açıklama yaptı. Her ne hikmetse bu haberi daha önce de yalanlamış olmasına karşın mahkemeye giderek haberi tekzip etme yerine yine suyuna tirit bir açıklamayla yalanlama yolunu tercih etmiş.
İlginç değil mi?
Bakanlık neden Haziran ayında da yalandığı bu haber için mahkemeye gitmemiş?
Yanıtlayalım: Çünkü mahkemeye gitse, takkeler düşecek belgeler görünecekti.
Aslında Maliye Bakanlığının bu tür belgelerin ortaya çıkmasından çekinmesine gerek yok. Nasılsa, -son seçimler ortaya koydu ki- TCyi zimmetlerine geçirseler bile, bunu Hüülllloooggg diye karşılayacak, her kula nasip olmayacak bir seçmen kitlesine sahipler.
Hikmetinden sual olmaz devlet büyüğümüzün yerel seçimlerin arifesinde nefret tohumlarını avuç avuç miting meydanlarında saçarken, bir taraftan da Twitterın kökünü kazıma projesi çerçevesinde uygulamaya koyduğu Twitter yasağını, Anayasa Mahkemesi sonlandırmıştı.
Zaten yasak getirilmişti ama herkes çatır çatır, internetin ele avuca sığmaz medyası Twitterda fink attı. Üstelik kendi yandaşlarından yasağı çözecek kapasitede olanları bile patronun yasağını iplemedi.
Tüm dünyanın da tepkisini çeken bu uygulamanın aslında AKPnin demokrat yüzünü gösteren gerçek bir ayna olduğunu, bizlerin yıllardır anlatamadıklarımızı Twitter yasağının bi kalemde ortaya döktüğüne mim koyup devam edelim:
VERGİ KAÇAKÇISI TWITTER
Bu derme çatma bahanelerdeki zırvaları fark eden AKP yöneticileri, alemlerin efendisini uyarmış olmalılar ki, bu kez Twitterı kapattırmak için vergi kaçırıyorlar bahanesi tedavüle sokuldu.
Öyle ya, Twitter madem buradan para kazanıyor, onlar da kazançlarını kutsal yapmak için vergisini ödemeliydi. Kim itiraz edebilir bu gerekçeye? Hiç kimse. Zaten itiraz eden de çıkmadı.
Ama münafık gazetecilerin ağzı torba değil ki büzesin. Vergi kaçırma gerekçesine tencere dibin kara kontenjanından, AKP yandaşı işadamlarının vergi borçlarının silinmesine, güdükleştirilmesine ilişkin haberler manşetlere çekildi.
İşte Maliye Bakanlığının itirazı burada devreye girdi. Bakanlık, Tarafın 'Kendi kuşuna vergi kondurmuyor' manşetine, üç beş takoz cümle ile cevap verdi. Haberde yer alan unsurlar hiçbir şekilde gerçeği yansıtmayan asılsız iddialardır diyen Maliye Bakanlığına göre, Taraf Gazetesi bu haberi ilk olarak 24 Haziran 2013 tarihinde de gündeme taşımış ve Bakanlık da aynı tarihte sert bir şekilde yalanlanmıştı. Gazetenin yalanlanmış bu haberi farklı kurgularla ve ısrarla tekrar tekrar gündeme taşıması da ayrıca manidardı.
ÇIĞRINDAN ÇIKAN DENETÇİLER
Vergi uzlaşmaları konusunun sürekli gündeme gelmesi AKPlileri rahatsız ediyor. Hatta, AKP Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli; geçtiğimiz Mayıs ayında Sayıştayın yetkilerinin sınırlamaya dönük AKP girişimlerinin, Sayıştay denetçilerinin vergi uzlaşmalarını incelemeye kalkışmalarından kaynaklandığını açıkça itiraf etmişti. Sayıştay denetçilerinin, ilgisiz birimleri sorguya aldıklarını, 1960'tan beri yapılan vergi uzlaşma ve Hazine borçlanma kayıtlarını dahi istediklerini kaydeden Canikliye göre Sayıştay denetçileri, Çığırından çıkmıştı. Krallıksa işte bu krallık diyen Canikli, Bu hatayı yapan biziz, vesayet sistemi oluştu diye de eklemişti.
Yani Canikli ve yurttan sesler AKP korosuna göre, vergi uzlaşma tutanaklarını Sayıştay denetleme elemanları inceleyememeli, bu silinen vergilere ilişkin bilgi ve belgeler yen içinde kalmalıydı.
Habere dönecek olursak, hükümetin Twitterı yıllık 15 milyon lira düzeyindeki vergisini ödemediği gerekçesiyle kapattığı belirtilerek, AKP yanlısı medya kuruluşlarının 608 milyon liralık vergi cezasının tek kalemde silindiğine işaret ediliyor ve bunun da Twitterın 40 yıllık vergi borcuna eşit olduğu vurgulanıyordu.
BOL BOL SIFIRLAMA
Maliye Bakanlığının yalanladığı bu haberi bir tarafa bırakıp, elimizdeki belgeleri konuşturalım:
Bakanlık vergi borcunu affetme konusunda, Milletin a..na koyan işadamının sahibi olduğu Cengiz İnşaata oldukça cömert davrandı. Maliye Bakanlığı Merkezi Uzlaşma Komisyonunun 29 Aralık 2010 tarihli ve 2010/42 tarihli kararına göre, şirketin tam 424 milyon 478 bin 437 TLlik vergi borcu kelimenin tam anlamıyla sıfırlandı.
Kanal Anın sahibi olduğu Elektromedin cezaları ile birlikte 139 milyon 80 bin 649 TLlik vergi borcu ise yine bakanlığın Uzlaşma Komisyonunun 17 Ağustos 2010 tarihli ve 2010/36 Karar sayılı Uzlaşma Tutanağına göre, 5 milyon 845 bin TLye indirildi.
Albayraklara gelince Yeni Şafak Gazetesinin de sahibi olan Albayrak Grubunun toplam 100 milyon 368 bin 40 TLlik borcu, Maliye Bakanlığı Merkezi Uzlaşma Tutanağına göre, komisyonun 21 Eylül 2010 tarihinde yaptığı ve 2010/39 sayılı kararı ile 1 milyon 220 bin 322 TLye düşürüldü.
Vergi borcu indirilen, vergi ceza tutarı sıfırlanan bir başka firma olan Türkerler İnşaat ise, Vergi Usul Kanununa göre vergisini üç yıl ertelemek istedi. Ancak Sayıştay denetçileri erteleme şartları oluşmadığı gerekçesiyle hemen ödeme yapmaları gerektiğini belirten rapor hazırladı.
Bunun üzerine Türkerler İnşaat ile bir araya gelen Komisyon, 23 milyon 954 668 TL vergi anaparasını 6 milyon 918 bin 298 TLye indirdikten sonra 35 milyon 992 bin 3 TLlik ceza tutarını da sıfırladı.
Görüldüğü gibi, gündemimize tapelerle giren sıfırlama mevzuu aslında Maliye Bakanlığı Uzlaşma Komisyonunun uzun zamandır yandaşlar için tepe tepe kullandığı, Maliye müfredatının seri sonu kavramıymış.
Nedense bizlere kazancımızı kutsal kılmak için vergimizi tıkır tıkır ödemek düşerken, din ve kutsal değerleri sadece kendi mülkiyetinde gören iktidarın yandaşlarına ise bu kutsal kazanç fırsatından yırtmak düşmüş.
İşte Maliye Bakanlığının yalanladığı ama Uzlaşma Komisyonunun da Maliye Bakanlığını yalanladığı tutanaklar:
Erdoğan tabii ki yargılanacaktır. Belki bu yargılanma uzak bir gelecekte olacak gibi görünüyor. Ancak bu Türkiye'de olacak yargılanmadır. Suriye konusunda işlenen savaş suçları için uluslararsı mahkemede yargılanarak hapis cezasına çarptırılması ise büyük olasılıkla daha yakın zamanda olacak.
Bu hükümetin suçları saymakla bitmez. Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması bu suçlardan sıyrılacağı anlamına da gelmeyecektir. Devran bir gün dönecek, bu millet kendine kan kusturanlardan bir gün hesabını soracaktır.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.