Eski İçişleri Bakanlarından Hasan Fehmi Güneş, AKPnin TBMMden geçirdiği MİT Yasasının bir istihbarat yasası olmadığını belirtti. MİT Yasasının AKPnin esas çılgınlık projesi olduğunu kaydeden Güneş, MİT Yasası ile Türkiyenin bölünmesinin alt yapısının hazırlandığını vurguladı.
İstihbaratı aşan bir durum
Apdi İpekçinin katili Mehmet Ali Ağcanın yakalanması döneminde İçişleri Bakanı olan Hasan Fehmi Güneş AKP oylarıyla TBMMden geçirilen MİT Yasasını değerlendirdi. Meclisten geçirilen MİT Yasasının çok tehlikeli sonuçlar doğuracağını vurgulayan Güneş, Yeni MİT yasası bir istihbarat yasası değil. İktidar adına MİTe her türlü operasyon yapma yetkisi veren bambaşka bir yasa. İstihbaratı aşan bir durum sözkonusu. Demokrasi dışı bir durum ortaya çıkmış vaziyette dedi.
Köşk seçimiyle de bağlantılı
AKPnin TBMMden geçirdiği MİT yasasının başka amaçları olduğunu ifade eden Güneş, Bu yasa Türkiyeyi bölme yasasıdır. Türkiyenin bölünme projesinin alt yapısı hazırlanmıştır. Bu yasanın bir uzantısı da Cumhurbaşkanlığı seçimleridir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde destek almak için terör örgütüyle bölünme pazarlığı yapılmasına yasal zemin hazırlanmıştır. Şimdi iktidar talimatıyla terör örgütü ile görüşmeler yapılacak ve Cumhurbaşkanlı seçimleri bağlamında özerklik pazarlığı gündeme gelecektir. Osloda yapılanlar suçtu, şimdi bu yasal hale getirildi. AKP iktidarının ayakta kalması, Cumhurbaşkanlığı seçiminin kazanılması için terör örgütüne her türlü taviz verilmesi gündemdedir diye konuştu.
MİT denmez, Gestapo denir
MİT Yasasını AKPnin çılgınlık projesi olarak adlandıran Hasan Fehmi Güneş şunları söyledi: Türkiyede hiçbir iktidar bu kadar çılgın bir projeye cesaret edememişti. İkinci boğaz köprüsü bu MİT yasası karşısında çok hafif kalır. Bir an önce bu yoldan dönülmelidir. Demokratik bir ülke bunu kaldıramaz. Dünyada böyle bir uygulama yok. İlk defa bu yasa ile MİTe operasyon yetkisi veriliyor. İstihbaratı toplayacak, bunu değerlendirecek ve kendisi operasyon yapacak. O zaman bu kuruluşa MİT denmez, Gestapo denir.
Anayasa Mahkemesinden döner mi dönmez mi bilmiyoruz ama artık nur topu gibi bir MİT yasamız var; vesayete karşı mücadeleyle geçen ve adeta demokrasiye boğulduğumuz on iki yılın neticesinde bir istihbarat devletinin yasal çatısını oluşturmuş durumdayız.
Söz konusu yasayla birlikte AKP rejiminin güvenlik aygıtının merkezine MİT yerleştirilmiş, teşkilat doğrudan tek adama bağlanmış, icraatları hukuk denetiminin dışına taşınmıştır; kanunsuzluğun kanunla tesisi de diyebiliriz.
Peki ortada şaşırtıcı bir durum var mıdır?
Yoktur, çünkü bütün parti-devletlerinin doğasında kurumların ele geçirilip yeni rejime uygun bir şekilde dönüştürülmesi zorunlu olarak mevcuttur.
Parti-devletine dayalı rejimlerin inşa süreçlerinde partiyle devlet bütünleşir; parti, devletin bütün kurumlarını ele geçirir ve o kurumların göreli özerkliği ortadan kalkar.
Aynısı bizde de yaşanmış, devletin istihbarat örgütü, artık hükümet ve partiyle devlet aynı anlama geldiğinden ve onu da şahsında Erdoğan temsil ettiğinden, rejimin tepesindeki isim dışında kimseye hesap vermeyecek bir pozisyona yerleştirilmiştir.
İktidarın en başından beri sahip olduğu otoriterleşme eğiliminin özellikle son bir yılda hızlanmış olmasının ve bu otoriterleşmeye yasal bir statü kazandırılmasının temelde iki nedeni bulunuyor.
İlki Haziran direnişi ve sokağın gücünden duyulan korku; ikincisi ise gizli koalisyon ortağı Cemaatle yolların ayrılması neticesinde yaşanan 17 Aralık operasyonu.
Özellikle 17 Aralıktan sonra çıkan üç yasa çok önemli: İnternet Yasası, HSYK Yasası ve son olarak MİT Yasası.
İlki iletişim özgürlüğünü kısıtlama ve medyayı sansürlemek için, ikincisi kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırıp yargıyı yürütmeye bağlamak için ve üçüncüsü ise parti-devletinin istihbarat/güvenlik aygıtını kurumsallaştırmak için çıkarıldı.
Her üç yasa da hem demokrasinin asgari şartlarına hem de temel hak ve özgürlüklere toptan aykırı olma niteliğini taşıyor, her üç yasa da otoriter bir rejimin yasal altyapısını oluşturmaya hizmet ediyor.
AKP, bir yandan parti-devleti rejimini kurumsallaştıracak yasal düzenlemeleri yaparken, öte yandan sonsuza kadar iktidar olmanın hesabını da yapıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi ve sonrasındaki genel seçimlerin ruhunu da bu hesap belirleyecek gibi görünüyor.
Köşk'e Erdoğanın fiilen partili cumhurbaşkanı olarak çıkması, yani resmileşmemiş bir başkanlık sistemine geçiş, bu hesabın ilk adımı.
Erdoğan, bir anayasa değişikliğine gerek kalmaksızın ama tek adam yetkileriyle donanmış bir şekilde Çankayaya çıkmak ve partisini ve ülkeyi bir devlet başkanı olarak yönetmek istiyor.
İkinci adım ise genel seçime yönelik yeni düzenleme.
Seçim barajını kaldırıyoruz söyleminin arkasına saklanarak yapılacak yeni düzenlemeyle, ister dar ister daraltılmış bölge sistemi uygulamasına geçilsin, AKPnin şu anki oy oranıyla daha çok milletvekili çıkarmasının önü açılacak, muhalefetin vekil sayısı ise düşecek.
Anayasanın fiilen askıya alındığı, resmen ilan edilmemiş bir olağanüstü halin tam ortasında AKPnin parti-devleti rejimini inşa edişine tanıklık ediyoruz.
Yani karşımızda yeni bir olgu, yeni bir durum var.
Toplumsal muhalefetin bunun farkındalığıyla hareket edip hızla yeni sorular sorması ve yeni yanıtlar vermesi gerekiyor; aksi takdirde bizi bekleyen, sandıklı diktatörlüğün saltanatı olacak.
Yurt
Bu ileti en son ayhan
tarafından 21.04.2014- 12:51 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Demokrasi ve özgürlük pazarlamacılığı sandıklı diktatörlükle noktalanıyor. Bundan sonrasını düşünmek bile istemiyorum. Toplumun bu gidişi içine sindireceğini de sanmıyorum. Erdoğan Mit yasasıyla çıtayı biraz daha yükseltti. Yüzde 45'e güvenerek bunları yapıyorsa bu gidişin toplum tarafından içine sindirileceğini sanıyorsa kısa zaman sonra yanıldığını anlayacaktır. Bu toplum bu çuvalın içine sığmaz.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.