Gezi Parkı eylemlerinin yıl dönümüne sadece birkaç hafta kaldı. Peki 1 Mayısın Taksimde kutlanmasına izin vermeyen hükümet 31 Mayıs günü ne yapacak?
ALPER BAHÇEKAPILI
Ne mutlu, 1 Mayısı ölüm olmadan atlattık. Sevindiğimiz şey gerçekten bu. Dünyanın birçok şehrinde huzur ve barış içerisinde kutlanan 1 Mayıs, hükümetin korkuları, Bizim dediğimiz olacak inadı yüzünden bizde yine yanan gözlerle, göğüslere sıkılan plastik mermilerle, yerde sürüklenen insanlarla geçti. Ne nefesi kesilen ufacık çocukların gözyaşları, ne de vücudunu TOMAlara siper eden, bu ülkenin dokunulmaz milletvekilleri o akıl almaz ama alıştığımız vahşete dur diyebildi.
İnsanlar Kızılaya girmesin diye konuşlandırılan, Ankaradaki o Çin Seddi misali yeni duvardan anladık... Hükümet kendi halkından Çinlilerin 2 bin yıl önce düşmanlarından korktuğundan daha fazla korkuyor. Ya da bir başka deyişle, bizlere kimin yönetici olduğunu göstermek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Manzara tanıdık. Geçtiğimiz seneye oranla değişen hiçbir şey yok. Bir kez daha görüyoruz ki hükümetin politikasında gelecekte de bir değişiklik olmayacak. Kendi tutumunu meşrulaştırmak ve tabanını korumak için bir öcü, düşman yaratmak birçok politikacının temel stratejileri arasında yer almıştır. Bize özgü değil. Yeni Türkiyenin en çok korkulan öcüsü de Geziciler işte. Her şeyi onlar (ve elbette paraleller) yapıyor. Es kaza hükümet giderse bu Geziciler milleti yer. Hükümet işte milletini bu (sözde) öcüden koruyor. Niyeti başka olan, marjinal gruplardan. Yoksa vay halimize.
O niyet tabii ki başka. Üç, beş ağacın ötesinde. Mesele; ödediğimiz tüm vergilere, yasalara, taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalarla korunan haklarımıza rağmen bizleri ezip geçmeye çalışanlar, sahibimizmiş gibi davrananlar. Hak, hukuk, adalet bilmeyenler. Sahip çıkılan bu meseleler sadece bir tarafın, Gezicilerin sorunu değil elbette. Çok daha geniş bir kesimi kapsayıcı temel haklara sahip çıkılıyor. Hükümet de bunu bal gibi biliyor. Geziyi er ya da geç okumamış olmaları mümkün değil. Ama Geziye yapıştırdıkları etiketi sökmüyorlar ki, ortada cepheleşmeyi gerektiren bir düşman varmış gibi görünsün. Son seçimlerde oyunu malum partiye verenlerin bir kısmı hükümete olan sevgisinden ziyade, diğerlerine olan öfkesi yüzünden yaptı bunu. Ellerindekini de kaybedecekleri korkusu yüzünden. Bu algıyı da havuz medyası her geçen gün daha da perçinliyor. Dünyadaki basın özgürlüğünü inceleyen Freedom Houseun geçtiğimiz günlerde yayımladığı raporunda, Türkiyeyi özgür olmayan ülkeler kategorisine düşürmesi de bu bağlamda anlamlı.
Hükümettekilerin vicdanlarının sızlamadığına, sırf birilerini kötü, kendilerini güçlü göstermek için türlü despotluklar yaptıklarına gün aşırı şahit oluyoruz. Bunun yaparken insanların gözlerini kaybetmesi, sakat kalması ve ölmesi de umurlarında değil. Tek bir hamle ciddi bir yumuşa getirecekken bunu bilinçli olarak tercih etmiyorlar. Hrantın, Berkinin cenazesinde, Taksimin açık olduğu 1 Mayıs gösterilerinde olduğu gibi, insanları özgür bıraktıklarında sorun yaşanmadığını bilmelerine rağmen buna yanaşmıyorlar. Birilerinin öcü olmadığını, diğerleri görsün istemiyorlar. Peki nereye kadar? Gezinin yıl dönümüne sadece birkaç hafta kaldı. Binlercesinin yaralandığı, hayatların yitip gittiği, birçok insanın yaşamının sonsuza kadar değiştiği Gezinin yıl dönümünde ne olacak? Kuşağımızın o en sarsıcı günlerini parkta, Taksimde anabilecek miyiz?
Hükümet buna izin verip ılımlı bir ortam sunacak mı? Hiç sanmam. Tıpkı 1 Mayıs için yaptıkları gibi duvarlar örecekler. Parkla, Taksimle insanların arasına. Yüzde elli ile, öcü olarak gösterilen diğer yüzde elli arasına. Bunu söylemek acı ama, muhtemelen o yıl dönümü yasaklar yüzünden bir başka trajediye dönecek. Keşke böyle olmasa. Ama göremedikleri bir şey var; er ya da geç o duvarlar yıkılır. Bazen duvarı inşa edenlerin kendi başlarına...
1 Mayıs işçi sınıfı için çok önemli bir gün. 31 Mayıs ise Türkiye için bir milat. Eminim o gün Türkiye için de bir anma gününe dönüşecek. Unutmamalı, unutturmamalı.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.