ABD, 2011de Muammer Kaddafiyi devirmeleri için güçlendirdiği ve sonra Suriyede kullandığı radikal İslamcı grupların Libyadaki hakimiyetini kırmak için, bu ülkedeki sadık adamını devreye soktu. Kanlı çatışmalar sürerken, ülke fiilen ikiye bölünmüş durumda.
(Ali Örnek - soL) Libyanın doğusundaki Bingazi kentinde, İslamcı militanlarla, kendilerini Milli Libya Ordusu (MLO) olarak adlandıran gruplar arasındaki çatışmalar, ikinci gününü geride bıkartı. MLO Komutanı Tümgeneral Halife Haftar, Bingazinin dışındaki Abyar kasabasında bu savaşı başlatmış bulunuyoruz ve hedeflerimize ulaşana kadar da sürdüreceğiz dedi. İkinci gününü geride bırakan çatışmalarda, en az 75 ölü var.
Haftar ayrıca, parlamentonun feshini ve seçimlere kadar görev yapacak yeni bir başkanlık komitesinin oluşturulmasını istedi. Trablus yönetimi ise Haftarı darbe peşinde olmakla suçluyor. Trablus Meclis Sözcüsü ve Genelkurmay Başkanı Nuri Ebu Sahmeyn, MLO mensuplarının Trablusun komutasında olmadığını açıkladı. Savunma Bakanlığı da Haftarın uçakları kullanmasından endişe ederek, Bingazi hava sahasını uçuşa kapattı.
ABDnin adamı Haftar sıradan bir isim değil... Kaddafinin eski bir subayı olan Haftar, Kaddafiye karşı Libyanın Kurtuluşu İçin Ulusal Cephe isimli bir örgüte katılmış ve ardından MLOyu kurmuştu. MLO militanlarının ABDnin Virginia eyaletindeki CIA kampında eğitldiği iddia ediliyor. Haftar, NATO müdahalesi öncesinde de Libyalı komutanların liderliğine getirilmişti.
Şubat ayında da başarısız bir darbe girişiminde bulunan Haftarın, İtalya ve Trablusun güneyindeki bir kampta, bizzat eski bir El Kaide üyesi olan Ali Ebu Bekir Tantuşun eğittiği militanlarla, MLO saflarını tahkim ettiği düşünülüyor. Tantuş, 1998 yılında ABDnin Tanzanya ve Kenyadaki elçiliklerinin bombalanmasına bilfiil katılmıştı. Bu saldırılara katılan bir diğer isim olan Ebu Enes Libi gibi, o da Kaddafi karşıtı isyan başladığında ortaya çıkmıştı. Tantuşun bu aradaki dönemde hayat hikayesi bilinmese de geçtiğimiz yıl ABD özel kuvvetlerinin operasyonuyla Libyadan kaçırılan ve şu anda ABDde yargılanan El Libinin 2008 yılında Afganistanda NATO güçlerince yakalandığı ortaya çıkmıştı.
Bingazi sıradan bir kent değil. Kaddafi karşıtı radikal İslamcı isyanın kalbi olan kent, 2011 yılında Batılı ülkeler tarafından silaha boğuldu. Libya İslami Savaş Grubu (LİSG) Bingazideki grupların başını çekiyordu. El Kaide bağlantılı bu grubun liderleri uzunca bir süre İngilterede yaşamış ve Kaddafiye karşı savaşmaya İngiliz istihbaratı tarafından ikna edildikleri ortaya çıkmıştı.
Kontrol operasyonu Kaddafi sonrasında, Bingazi üzerinden silahlar ve savaşçılar Suriyeye gönderildi. Bu faaliyetlerse CIAnın eski Başkanı David Patreus tarafından koordine ediliyordu. Sevkiyatı yöneten Bingazideki ABD elçiliği 2012 yılının 11 Eylülünde radikal İslamcılar tarafından basılmış, Patreusla koordinasyonu yürüten Büyükelçi Christopher Stevens öldürülmüştü. Bingazi olayının ardından, ABDnin Libyaya müdahale planları daha aleni biçimde tartışıldı.
Son çatışmaların öncesinde dikkat çeken bir diğer detaysa Suudi Arabistan ve Mısırın, Libyaya yönelik ilgisi oldu. Bölgeden Müslüman Kardeşleri silmeye çalışan Suudi Arabistan basını bir süredir Libyanın Müslüman Kardeşlerin arka bahçesi olduğunu yazıyordu. Benzer biçimde Mısır medyası da Doğu Libyada Özgür Mısır Ordusunun Türkiye, Katar ve İran tarafından örgütlendiğini iddia ediyordu.
Bu açıklamaları, Mısırın fiili lideri ve Savunma Bakanı Abdülfettah es-Sisinin ABDye teröre karşı ortaklık önermesi izledi. Nisan ayında da Mısırlı komutan Muhammed Ferit el-Tuheymi Washingtona gitmiş; World Tribunee konuşan ABDli yetkililer, Beyaz Sarayın Mısırın terör tehdidi altında olduğuna ikna ettiğini yazmışlardı.
El-Tuheyminin ziyaretinin ardından ABD, Mısıra 10 Apache helikopterinin verilmesini onaylamıştı. 3 Temmuzda Mısırda yaşanan Müslüman Kardeşler karşıtı darbenin ardından Washington yönetimi insan hakları ihlallerini gerekçe göstererek askeri yardımı askıya alsa da Apache helikopterlerinin verileceğini açıklayan Pentagon Sözcüsü John Kirby, Kahire yönetiminin demokrasi konusunda adım attığını söylemişti.
Libyanın doğusundaki Bingazi kentinde, kendisine Milli Libya Ordusu (MLO) adını veren grupla İslamcı militanlar arasında başlayan çatışmalar başkent Trablusa da sıçradı.
(soL - Dış Haberler) Kaddafinin devrilmesinden bu yana istikrara kavuşamayan Libya, yeni bir ABD operasyonuyla daha karşı karşıya. ABD destekli Haftarın liderliğindeki Libyalı milisler, önceki gece radikal İslamcılarla mücadele gerekçesiyle Parlamentoyu basarak feshetti. Ülkede çatışmalar sürerken Libya hükümeti kontrolün hâlâ kendisinde olduğunu iddia ediyor.
Libyanın doğusundaki Bingazi kentinde, kendisine Milli Libya Ordusu (MLO) adını veren grupla İslamcı militanlar arasında başlayan çatışmalar başkent Trablusa da sıçradı.
ABDnin adamı olarak bilinen Tümgeneral Halife Haftarın liderliğindeki MLO, önceki gece Trablustaki Parlamento binasına baskın düzenledi. Ağır silahlarla konvoy halinde kente girerek Parlamentoyu basan grup, burada bulunan milletvekillerini tahliye etti. Çıkan çatışmada en az 2 kişi hayatını kaybederken, 60tan fazla kişi de yaralandı.
Parlamentoyu feshettiklerini duyuran grup, yerine Abdullah Senni başkanlığında 60 kişilik Anayasa Kurucular Meclisini atadı. MLO Mayıs ayı başında Meclis tarafından başbakanlığa atanan Ahmed Maaytikin başbakanlığını da geçersiz sayarak, Anayasayı hazırlamakla görevlendirilen 60 kişilik heyetin geçiş süreci içerisinde yasamadan ve seçimlerin düzenlenmesinden de sorumlu olacağını ifade etti. MLO adına bir bildiri okuyan Askeri Polis Komutanı Albay Muhtar Fernane, Meclise giren Hafter komutasındaki askeri birliklerin yaptığının bir darbe değil, halkın talebi olduğunu savundu.
Albay Muhtar Fernane, televizyondan yaptığı açıklamada Libya Meclisini devrimin ilkelerine ihanet etmekle ve ülkedeki cinayet işleyen terörist gruplarla işbirliği yapmakla suçladı. Fernanenin açıklamasından kısa bir süre sonra, Libya devlet televizyonuna Grad füzesiyle saldırı düzenlendi.
MLO Sözcüsü Muhammed el Hicazi ise Meclise yapılan baskının radikal İslamcı gruplar ve Müslüman Kardeşlere yönelik olduğunu söylerek, ülkeyi tekfirci gruplardan temizleyeceklerini ifade etti.
Libya hükümeti ise bu açıklamaları kabul etmeyerek Parlamentoya yönelik saldırıyı kınadı. Adalet Bakanı Salah el Mergani ülkenin kontrolünün hala kendilerinde olduğunu savunurken, Meclis Başkanı Nuri Ebu Sahmen, Parlamentonun bugün topalanacağını duyurdu.
Bu arada çatışmaların başladığı Bingazide de dün bir askeri üsse saldırı düzenlendiği bildirildi. Suudi Arabistan ülkedeki kaos nedeniyle Trablus Büyükelçiliğin kapatarak çalışanlarını tahliye etti. Çatışmalar devam ederken açıklama yapan Ulusal Güçler Birliği Partisi üyesi Tefik Bırik, Libyayı, patlamaya hazır bir volkan olarak nitelendirdi.
Bırik, Burada bir Meclis yok, gerçek bir hükümet yok. İsyancılar her yerde diye konuştu.
Eski Devlet Başkanı Muammer Kaddafinin 2011de NATO destekli bir ayaklanmayla devrilmesinden bu yana bir türlü İstikrara kavuşamayan Libyada son yaşananlar, ABDnin daha önce kendi beslediği radikal İslamcı grupların hakimiyetini kırma girişimi olarak değerlendiriliyor. Kaddafinin eski bir subayı olan MLO komutanı Haftar, Kaddafiye karşı Libyanın Kurtuluşu İçin Ulusal Cephe isimli bir örgüte katılmış ve ardından MLOyu kurmuştu. MLO militanlarının ABDnin Virginia eyaletindeki CIA kampında eğitildiği iddia ediliyor. Haftar, NATO müdahalesi öncesinde de Libyalı komutanların liderliğine getirilmişti. Şubat ayında da başarısız bir darbe girişiminde bulunan Haftarın, İtalya ve Trablusun güneyindeki bir kampta, bizzat eski bir El Kaide üyesi olan Ali Ebu Bekir Tantuşun eğittiği militanlarla MLO saflarını tahkim ettiği düşünülüyor.
Libya'da ABD duruma doğrudan el koymuştur. Kaddafi'nin devrilmesinden sonra ülkede istikrarlı bir rejim kurulamadığından, ABD yeni bir çözüm peşindedir. Medyaya yansımayan haberlerde ABD'nin havadan bombalama yaptığı söylentileri de var. Muhtemelen parlamentoya atılan bomba da ABD tarafından atıldı. Bu bombalamanın da Haftar'ı desteklemek ve iktidara oturtmak için yapıldığı söyleniyor. Muhtemelen Libya'daki radikal dincler de, Mısır'daki gibi temizlenecektir. Bunlar maşalıklarını yapmışlardır, görevleri bitmiştir. ABD bunlarla bir yere varılamayacağını anladı sonunda. Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da yeni arayışlar peşinde.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.