Konu Tarihi: 31.08.2014- 16:17

---

TKP’de MDD-SD tartışması başladı

 

TKP’den kopan gruplar arasında MDD tartışması başladı. HTKP PM Üyesi   Helvacıoğlu ana sorun ‘kapitalizm mi sosyalizm mi’ sorusu değil derken, KP sosyalizmden uzaklaşanların Kemalizme akacaklarını ileri sürdü.

ENDER Helvacıoğlu’nun aşamalı devrimi savunan yazısı, TKP’nin bölünmesiyle oluşan iki grubun katıldığı bir tartışmanın yolunu açtı. Alper Dizdar, Kemal Okuyan ve Aydemir Güler,   Helvacıoğlu’nu eleştiren yazılar yayınladı. Tartışma, “Millî Demokratik Devrim mi, Sosyalist Devrim mi” ekseninde sürüyor.

TKP’deki ayrışmanın ardından Aydemir Güler-Kemal Okuyan grubu Komünist Parti (KP)’yi Metin Çulhaoğlu ile Erkan Baş’ın lideri olduğu kesim ise Halkın Türkiye Komünist Partisi (HTKP)’yi kurmuştu.

HTKP’yi oluşturanların kısa süre önce açtığı İleri Haber adlı internet sitesinde Parti Meclisi Üyesi Ender Helvacıoğlu’nun kaleme aldığı “Sosyalist Teleskop” adlı yazı, Millî Demokratik Devrim-Sosyalist Devrim tartışmasına yol açtı.

‘SORU SOSYALİZM DEĞİL’
Helvacıoğlu, tartışmayı başlatan 21 Ağustos tarihli ilk yazısında, Türkiye emekçilerinin önünde duran sorunun “kapitalizm mi sosyalizm mi” sorusu olmadığını vurguladı. Helvacıoğlu, bu gerçeği net olarak ifade edip bilincine çıkarmayanların hayatın ve politikanın dışına düşeceğini, mevziye giremeyeceklerini ve siyaset arenasında yer alamayacaklarını söyledi.

Bu tespitleri yapmanın devrim ve sosyalizm mücadelesinin aşamalı ve sürekli karakterine vurgu yapmak olduğunu, günün yakıcı konularına değinmeyenlerin ne kadar radikal laflar ederlerse etsinler “hedeften” vazgeçeceklerini belirtti. Helvacıoğlu konuyu kuramsal olarak kavrayamayanların son bir yıldaki kitle hareketlerine, ileri sürülen taleplere ve atılan sloganlara bakmalarının yeterli olduğunu vurguladı.

Ekim Devrimi ve Çin Devrimi örneklerinden yola çıkan Helvacıoğlu bu devrimlerin “Yaşasın Sosyalizm” sloganıyla yapılmadığına, hepsinin aşamalı bir süreçten geçtiğine vurgu yaparak bazı somut örnekler verdi. Ekim Devrimi’nin temel iki sloganının “savaşa ve açlığa hayır” olduğunu, hemen sosyalizme geçilmediğini, 1921-1926 arasında Lenin’in “denetimli bir devlet kapitalizmi” adını verdiği NEP döneminin yaşandığını belirtti.

GÜLER TARTIŞMAYA GİRDİ
HTKP Parti Meclisi üyesi ve İleri Haber köşe yazarı Alper Dizdar,   24 Ağustos’ta yayımlanan “Program olarak sosyalizmin güncelliği” adlı yazısında Türkiye güncelliği atlanarak oluşturulan Leninist öncülük yorumunun yetmeyeceğini ve eski davranışların “geçkin ergenlik” olduğunu belirtti.

Aydemir Güler ve Kemal Okuyan ise 25 Ağustos’ta kaleme aldıkları iki yazıyla isim vermeden Ender Helvacıoğlu’nun görüşlerini eleştirdi. Güler, 1917 Rusya’sının geri kalmışlığına rağmen sosyalist devrim yaptığını, burjuvazinin ilerici mirasını da terk etmesiyle işçi sınıfının sosyalist devrime yürümek dışında bir seçeneği kalmadığını, bu hedefin 1848’den beri güncel olduğunu, başarısızlığın nedeninin acele sosyalizm aramak değil, sosyalist devrim güncelliğinin hakkını verememek olduğunu yazdı. Güler “sosyalizm güncelliğinden” uzaklaşanların ya Kürtçülüğe sığınacaklarını, ya da sosyal demokrat/Kemalist mecralara akmayı güncel ve gerçekçi bulacaklarını belirtti.

Okuyan ise Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından sosyalizm bitti iddialarının ortaya atıldığını, bu tarihten sonra insanlığın başka kazanımlarının üstüne yüründüğünü, 1789 Fransız Devrimi’nden yurtseverlik, aydınlanmacılık ve özgürlükçülük gibi başlıklara kadar pek çok olgunun sosyalizme bağımlı hale geldiğini yazdı. Okuyan; yurtseverlik, aydınlanmacılık ve özgürlükçülüğün vazgeçilmez olduğunu ama bunlar üzerinden strateji kurulamayacağını ve bu başlıkların sosyalizme muhtaç olduklarını savundu.

‘KOMÜNİSTLİĞE İZİN, ULUSALCILIĞA YASAK’
Ender Helvacıoğlu, 28 Ağustos tarihli son yazısında; ikinci cumhuriyet Türkiye’sinde ulusalcılık, antiemperyalizm, yurtseverlik, laiklik, aydınlanmacılık ve devrimcilik akımlarına yer olmadığını ama solcu ve komünist olunabileceğini söyledi.

CHP üzerinden bir eleştiri yapan Helvacıoğlu bu Türkiye’de HTKP, KP, ÖDP, İşçi Partisi, Halkevleri ve “bilumum solcu”lara; yurtseverlik, aydınlanmacılık ve devrimcilik yapmazlarsa   ufak da olsa bir alan açılacağını ve bunların yollarına   “sosyalist”, “komünist” ve “Demirtaş solcusu” olarak devam edebileceklerini belirtti. Helvacıoğlu, bu durumda İşçi sınıfı, yoksullar, işsizler ve proletaryadan Beyoğlu barlarında, Kadıköy kafelerinde bolca bahsedilebileceğini vurguladı. Yazar, mücadelenin Haziran’da bir araya gelen kesimlerin oluşturacağı bir cepheyle başarıya ulaşacağını belirtti.

Aydınlık

Cevap Tarihi: 31.08.2014- 17:28

---

Ender Helvacıoğlu'nun tam olarak ne söylediğini bilmiyorum ama, benim bildiğim TKP'nin de, ayrılıktan sonra KP ve HTKP'nin de aralarında ideolojik bir görüş farkı olmadığı ve her iki partinin   MDD'yi değil, SD'yi savunduğudur. Aydınlık neye dayanarak bunları söylüyor?

Cevap Tarihi: 31.08.2014- 18:51

---

Aydınlık saçmalamış.

Cevap Tarihi: 17.11.2017- 06:42

---

TKP'nin ayrışmasından sonra HTKP'nin açıklamaları siyasi ve ideolojik yönden bir ayrım olmadığı yönündeydi. Öyle sanıyorduk, öyle diyorlardı, yayınladıkları bildirilerde öyle yazıyorlardı ama öyle olmadığı ortaya çıktı. Ve öyle olmadığı için de TKH HTKP'den ayrıldı. HTKP artık farklı bir partidir. Bir anlamda MDD'cidir, burjuva demokrasisinin tamamlanmasından yanadır. CHP ve HDP ile birlikte demokrasicilik oynamaya çalışmaktadır. Yalpalama bile değildir bu; artık çok açık bir şekilde parti Erkan Baş'ın gençliğinin verdiği heyecanların esiri haline gelmiştir.

( Kuyrukçulara da bir şey söylemek gerekiyor; kürt hareketine kuyrukçuluk yapmak devrimci bir sosyalizmi savunmak anlamına gelmez. Kürt hareketinin sosyalizmle bir ilgisi yok, öncelikle bunu en başa yazalım ve sonra ekleyelim,Hem demokrasi mücadelesi ve hem de ssoyalist mücadeleyi savunur hale gelirseniz, bunun bir adı da MDD'ciliktir, burjuva devriminin tamamlanması iddiasıdır. O zaman yıllardır Perincek'e neden çatıyordunuz, diye sorarlar.)