Başbakan Davutoğlu, 8 kasım 2014 günü Hacıbektaşta olacakmış. Buradaki Aşure etkinliğinde lokma yiyecekmiş. Hacıbektaş Kültür Derneği yöneticilerine bu niyetini söylemiş: onlar da Bizim kapımız herkese açıktır. demişler. (Anlaşılan AKP, yeni bir Alevi Açılımına hazırlanıyor.)
Alevilerin kapısı açıktır. Gönülleri zengindir. Sofraları bereketlidir. Çünkü o sofraya zerre kadar haram bulaşmamıştır. İtleri bile haram yemez. Diğer tüm itikat ve inanç sahibi kimseler gibi Şimdiye değin Hacıbektaşa çok Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, Kültür Bakanı geldi;
Sizi seviyoruz, iyi ki varsınız, bu memleketin öz evlatlarısınız, sizi anlıyoruz, sorunlarınızı inşallah çözeriz. deyip gittiler.
Bu gelip-gitme kervanına AKP de kendi iktidarının son çeyreğinde katıldı. Alevi çalıştayı (açılımı) böyle başladı.
Aleviler mutluydu, Cumhuriyet Tarihinde hiç olmadık bir biçimde Hükümet onlara gelin konuşalım diyordu.
Konuştular.
Aleviler tek bir ağızdan taleplerini dile getirdiler: Laik bir devlette; Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir kurum olmaz, bunu kaldırın. Keza laik bir devlette zorunlu din dersleri gibi bir ders olmaz, kaldırın bunu. Biz Aleviyiz. Cemevinde cem yaparız. Var olduğumuzdan beri bu böyledir. Saray benzeri cemevleri yaptık. Hepsi meşru, gerçek işlevsel ama gecekondu misali yasak, kaçak Bunu düzeltin. Kadim mekânlarımızı, dergâhlarımızı biz gerçek sahiplerine geri verin. Madımak Otelini utanç müzesi yapın. Sosyal, siyasal ve kamusal alanda bize uyguladığınız, ayrımcı, ötekileştirici, reddiyeci politikalara son verin. Nefret dilini terk edin
YETMEZMİŞ GİBİ BİR DE CAMİ-CEMEVİ GİBİ BİR UCUBE PEYDAH ETTİLER
Aleviler konuştu.
AKP de Faruk Çelik Beyin kulaklarıyla dinledi.
Peki ne oldu ?
Aleviler ne istedilerse tam tersi oldu.
Diyanet İşleri Başkanlığının devlet örgütlenmesi içindeki hiyerarşik konumu daha da yükseltildi. Bütçe ve kadro olanakları genişletildi. Üstelik fetva kurumu haline getirildi.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin yanına iki ders daha eklendi. Haftalık ders saati arttırıldı. Üniversite giriş sınavında alan açıldı. İmam Hatipler patladı. Türban ilkokula kadar indi. Ali Topu Tut tümcesinin yerini; Ayşe Türbanını Giy tümcesi aldı. Dindar nesil yetiştirmek temel amaç haline getirildi. AİHM kararları yok sayıldı. Niye kimse Fizik, Kimya derslerinin zorunlu ders olduğunu tartışmıyor. tümcesini Cumhurbaşkanı söyledi.
Cemevleriyle ilgili olarak; DİB M. Görmez; Camiden başka bir ibadethane yoktur, cemevleri sohbet mekânlarıdır. anlamında sözler söyledi.
Yetmezmiş gibi bir de CAMİ-CEMEVİ gibi bir ucube peydah ettiler.
KATLİAMCILARLA MADIMAKTA HAYATINI KAYBEDENLERİN ADLARINI AYNI PLAKETE YAZDILAR
Madımak Otelini; Anıevi yaptılar, üstelik iki göstericinin (katliamcının) adlarını da, otelde hayatını kaybedenlerin adlarıyla aynı plakete yazarak.
Hacıbektaş Dergâhına giriş hâlâ paralı, Şahkulu, Karaca Ahmet, Erikli Baba hâlâ devlete kira ödüyor. Bütün cemevlerinde elektrik su sayaçları hâlâ para yazıyor.
Cumhurbaşkanının dilinden mezhebi sözcüğü hiç düşmüyor. Devlet kadrolarındaki Aleviler bir bir temizleniyor. Alevi işadamlarının makine parkları paslanmaktan hurdaya çıktı.
Durum; AKP öncesinde de böyleydi, daha da katmerlenerek şimdi de böyle
AKP hem sıkışıyor, hem de sıkıştırıyor.
Gelir dağılımındaki adaletsizlik, yolsuzluk, hırsızlık had safhaya ulaştı. Devletin temel taşlarıyla oynadılar. İki ayyaş söyleminden, Çankayayı müze yapma aşamasına geldiler. Güçlü bir polis ordusu yarattılar, polisin işlediği cinayetleri meşru müdafaa kılıfına soktular. Kürt sorununu; mislisiyle mukabele derecesine getirdiler. İşçi cinayetlerini ; işçi kardeşlerimiz, fıtrat, doğal afet, kader, alınyazısı sözcükleriyle ifade eder oldular. Uçağın içinde efelenip; apronda Obama böyle dediyse eğer çizgisine geldiler. Esatı Eset yaptılar. IŞİDi heyecanlı haksızlığa uğramış, agresif gençler diye tanımladılar. Kobanide ahali yok ki diyebildiler. Dünün Aşiret Reisini partner yaptılar.
Ekonomi sayfaları diyor ki; yabancı yatırımcılar kaçıyor, cari açık yükseliyor, ithalatla ihracat rakamları arasında makas giderek aleyhte açılıyor. Kredi kartı, tüketici kredisi, morgıç kredisi, çiftçi kredisi geri dönmüyor.
ABD, ABnin ilgili kurumları, İnsan hakları ihlalleri konusunda giderek daha da olumsuz raporlar yazıyor.
AKSARAYIN ÇATISI DELİKMİŞ MEĞER
Tüm bunlar ve daha yüzlercesi yetmezmiş gibi Gezi sonrası bir de Validebağ gündeme gelmez mi? Soma sonrası, bir de Ermeneki su basmaz mı? Tüm kameralar canlı yayın araçlarıyla Ermenekteyken TRT Haber Kanalı, 31 Ekim Cuma günü, Bugün Kızılayın kurduğu çadırda topluca Cuma namazı kılındı göçük altındaki işçiler için dua edildi. diye haber verdiği saatlerde; Zonguldak ve Bartından iki maden işçisinin öldüğü, ikisinin de mahsur kaldığı haberi gelmez mi?
Hay Allah!...
Şu işe bakın Felaket felaket üstüne AK-SARAYın çatısı delikmiş meğer, yağmur suları akıyormuş.
AKP sıkışıyor.
Sıkıştıkça sıkıştırıyor.
Yeni bir torba yasası, yeni güvenlik önlemleri hazırlıyor.
Davutoğlunun Hacıbektaşı ziyaret ederek, Aşure sofrasına oturma eylemini ve yeni bir Alevi Açılımı hazırlığını bu düzlemde-ortamda-ahvalde değerlendirecek olursak eğer; bir arayış, Ermenekdeki kömür çamuru içinden çıkma çabası, hiç olmazsa halkın bir bölümüne şirin görünme sevdası, teselli etme, teselli olma hali diye değerlendirebiliriz.
İKİ SİHİRLİ SÖZCÜK: DEMOKRASİ VE LAİKLİK, O DA AKPDE YOK
Unutulmamalı ki; Alevilerin ve diğer tüm toplum kesimlerinin sorunları, birbirine bağlı, iç-içe geçmiş yapısal sorunlardır. Çaresi çok basittir aslında. İki sihirli sözcük: Demokrasi ve laiklik, o da AKPde yok.
Peki kim başa çıkabilecek tüm bunlarla?
Eyvah Cumhuriyet elden gitti, daha kötüsü ne olabilir ki diye düşünen, karalar bağlayan, karamsar, umutsuz, teslim olmuş, teslim olmaya hazır kimseler değil elbette
Yeni Alevi Açılımına gelince; Kim olursa olsun ağulu şerbeti ikinci kez içmez.
Yine de Davutoğlu Allahın bir kulu olarak Hacıbektaşa hoş gelmiş
Hükümet, Alevi açılımı yapmaya hazırlanırken, CHP erken davranıp kendi Alevi paketini açıkladı. Pakette; nüfus cüzdanlarındaki 'din' hanesi kaldırılması, cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi gibi birçok talep yer alıyor.
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin ve Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu tarafından açıklanan CHP'nin "Alevi Paketi"nde, Aleviler için kutsal kabul edilen günlerin resmi bayram ilan edilmesinden, nüfus cüzdanlarındaki din hanesinin kaldırılmasına kadar çok sayıda önlem yer aldı.
Hürriyet'ten Zeynep Gürcanlı'nın haberine göre pakette yer alan maddeler şöyle:
* Nüfus cüzdanlarındaki "din" hanesi kaldırılsın
* Zorunlu din dersleri kaldırılsın
* Alevi inancında özel önem taşıyan Hızır Orucu için her yıl Şubat ayının ikinci haftası Perşembe günü tatil ilan edilsin.
* Alevilerin kutsal bayramı olan Gadir Hum bayramı, Türkiye'deki "resmi bayramlar" arasına dahil edilsin
* Mevzuatta yer alan "ibadethane", "ibadet yeri" ve "mabed" ifadeleri, "Cami, Mescid, Cemevi, Kilise, Havra ve Sinagolar" olarak şekilde yeniden düzenlensin
* Madımak Oteli müzeye dönüştürülsün
* Madımak olayının yaşandığı 2 Temmuz günü "sevgi ve hoşgörü günü" ilan edilsin.
KANUN TEKLİFİ SUNULDU
CHP'nin hazırladığı "Alevi açılım paketi", TBMM'ye de yansıdı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu imzasıyla Meclis'e kanun teklifi sunuldu.
DAVUTOĞLU HÜKÜMETİN PAKETİNİ AÇIKLAYACAK
Başbakan Ahmet Davutoğlu da yarın Hacıbektaş'a gidecek, hükümetin Alevi paketinin adımlarını açıklayacak. Davutoğlu daha önce yaptığı açıklamada, 8 Kasım'da (yarın) Hacı Bektaş Derneğinin Hacıbektaşta düzenlediği Aşure gününe katılacağını söylemişti.
Laik ülkeye bakin!!!!!! 90 yildir laik devlet adina yapilanlar utanc verici. Gecmisini masaya yatirmayanlar asla güven verici olamazlar, samimide olamazlar.
Lafta (kanunda) laik devlet ama uygulamada asla laik olmayan bir ülke!!!!!
Laik ülkeye bakin!!!!!! 90 yildir laik devlet adina yapilanlar utanc verici. Gecmisini masaya yatirmayanlar asla güven verici olamazlar, samimide olamazlar.
Lafta (kanunda) laik devlet ama uygulamada asla laik olmayan bir ülke!!!!!
Haklısın, ''öyleyse vurun abalıya''!
Zaten yazılanlar da Türkiye'nin ne muhteşem bir laik ülke olduğunu anlatıyor!
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.