Alevi sorunu bir Sünni sorunudur!
Kırmızı Haber | 19 Kasım 2014 | Kırmızı Haber, Manşet, Numaralı Haberler, Üst Haberler
Necdet Saraç Sisteme akıl veren Sünni Ulema ve sistemin doğallaşmış gibi duran refleksi esas itibariyle Alevileri dinden çıkmış sapkın insanlar, Aleviliği de sapkın bir inanç olarak görmektedir. Çünkü Sünni aklın kafasındaki Alevi sorunu esas itibariye Alevileri imana getirme Sünnileşmiş bir Alevi yaratma sorundur!necdet_saraç_2014
* * *
1)AKPnin yeniden gündeme taşıdığı ve kamuoyunda Alevi sorunu diye bir kez daha tartışılmaya başlanan sorun, esas itibariyle bir Alevi sorunu değil, bir Sünni sorunudur! Çünkü, Alevilerin talepleri içinde kendi elleriyle yarattıkları bir tek sorun yoktur! Ortadaki bütün sorunlar Sünni egemen sistemin kendi yarattığı sorunlardır: Eşit yurttaşlık hakkı da, Cemevi statüsü de, zorunlu din dersleri de, Madımak da sistem tarafından yaratılmış sorunlardır
Bu nedenle orta yerde bir Alevi sorunu yoktur, egemen bir Sünni sorunu, daha açık bir ifadeyle bir sistem sorunu vardır!
2) Alevilerin taleplerinin karşılanması için öncelikle ciddi bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç vardır. Çünkü bu sorun yeni değildir ve mevcut haliyle bu toprakların en az 500 yıllık bir sorundur! 1500lü yıllarda Yavuz Selimle birlikte bu toprakların dokusu değiştirilmiştir. Bu anlamıyla, Alevi sorununu çözmek, tek başına iyi niyetli yaklaşımlarla, güzel laflarla mümkün olmaz, istense de olamaz; Gerçeklerle yüzleşmekle ve en önemlisi de zihniyeti değiştirmekle mümkün olur! Bunun yolu da, öncelikle sistemin ev sahibi-misafir yaklaşımını terk etmesinden, hukukta, eğitimde, siyasette ve medya da çifte standarttan vazgeçmesinden geçer
3) Türkiyede sistem, eşit yurttaşlık kavramını kitaplardan çıkartıp, sokağa taşıyabilse, din devletin kurumsal yapısı dışına taşınsa, laiklik hayat bulsa, orta yerde Alevi sorunu diye de, Kürt sorunu diye de bir sorun kalmaz. Bütün talepler çorap söküğü gibi bir biri ardına karşılık bulur. Hayat normalleşir
Günlük siyasi dil, nefret dili olmaktan çıkar. Kılıçdaroğlu Alevi, Demirtaş Zaza, İhsanoğlu yabancı, 14 yaşındaki Berkin terörist olmaktan kurtulur! Erdoğanda Sünni olmaktan!
4) Bu temel adımlar (eşit yurttaşlık, laiklik gibi) atılmadığı sürece konu hep gündeme gelir ve yeniden gitmek zorunda kalır! Çünkü sisteme akıl veren Sünni Ulema ve sistemin doğallaşmış gibi duran refleksi esas itibariyle Alevileri dinden çıkmış sapkın insanlar, Aleviliği de sapkın bir inanç olarak görmektedir. Çünkü Sünni aklın kafasındaki Alevi sorunu esas itibariye Alevileri imana getirme Sünnileşmiş bir Alevi yaratma sorundur!
Daha düne kadar, dün dediğim de yalnızca 500-600 yıl öncesi değildir, gerçekten dündür; 1966 Ortacadır, 1971 Kırıkhandır, 1978 Maraştır, 1993 Sivastır. Oralarda Aleviler sapkın bir mezhep olarak görülmüştür. Kapılarının önünden geçilmesi de, kestiklerinin yenmesi de haram olarak görüldüğü için, katledilmeleri de helal görülmüştür! Tıpkı bugün IŞİD eliyle Irakta ya da Suriyede olduğu gibi
Gönüllerdeki bu yaklaşımı bir çırpıda değiştirmek kuşkusuz kolay değildir
Kolay olmadığı için AKP kendisine göre bütün suç CHPde olduğu için Dersim modern Kerbeladır diyebilmekte ama benzer bir yaklaşımı aynı açıklıkla Maraş için Çorum için söylemekten bilinçli olarak kaçınmaktadır!
AKPnin bütün bu manevralarına rağmen Alevilerin AKPlileşmemesinin, Sünnileştirilmiş dar kalıplara girmemesinin ve AKPnin Dersim üzerinden Cumhuriyetle hesaplaşmasına izin vermemesinin de asıl nedeni bu çıplak gerçekte yatmaktadır.
5) AKP ve dolayısıyla siyasal İslam Sünnileştirilmiş bir Alevilik yaratma sevdasından vazgeçmediği ya da iktidardan gitmediği sürece genel ezbere ya da beklentiye rağmen Alevi sorunu çözülemez.
Çünkü adına ister devlet aklı, isterseniz Sünni aklı deyin, Osmanlıdan bu yana bütün siyasal iktidarlar Alevilere ilişkin politika üretirken, teolojik referansları hep Sünnilik olmuş, her daim Aleviliği Sünniliğe benzetmeye çalışmışlardır. Siyasal, sosyolojik ve hukuki gerçekler asla dikkate alınmamış, bu gerçekler bugün olduğu gibi sürekli inkar edilmiş, gerçeklerin yalnızca lafı edilmiştir
6) Cemevi sorunun çözülememesinin asıl nedenide bu yaklaşımlarda yatmaktadır. İşine her geldiğinde yasalarla oynamayı bir alışkanlığa dönüştüren AKPnin Tekke ve Zaviyeler Yasasının arkasına sığınması da bu anlamıyla taktiksel bir hamledir. AKP, nasıl ki Dersim tartışması ile Aleviler üzerinden Cumhuriyeti tartıştırmak istiyorsa, Tekke ve Zaviyeler Yasası üzerinden de benzer bir iş yapmak istemektedir.
Bu yüzden devletin Sünni aklı Alevilerin neredeyse istisnasız tamamı, bizim ibadethanemiz Cemevidir dedikçe, İslamda bir tek ibadethane, bir tek mabet vardır, orası da camidir, mescittir cevabını vererek, klasik çağrısını yenilemektedir: Ey Aleviler, eğer Müslümansanız camiye gelin!
7) 12 yıllık AKP deneyi, her seferinde bize demokratik bir çözümün mümkün olmayacağını, Alevi sorunun da söylenenlerin aksine kolay olmadığını açıkça gösterdi. Çünkü, AKP çözüm deyince, açılım deyince kendine uygun Alevi, kendine uygun Kürt anlıyor! Açılımın yeni ya da eski olması da bir şeyi değiştirmiyor! Çözüm bir lütuf ya da ihsan sonucu olmayacaksa, her şeyden önce AKPnin kendi belirlediği minderde güreşmeyi reddederek, öncelikle kendimiz olmalıyız. Taleplerimizi de eğmeden bükmeden daha cüretkar bir şekilde dile getirmeliyiz! Çok açık ki, ister toplumsal, ister siyasal bir güç kendisi olmadan asla başaramaz! Önce herkes kendi olacak, arkasından karşılıklı güç dengeleri ve uzlaşmayı beraberinde getirecek, sonra da hayat normalleşecek! Sen güç değilsen, oradan uzlaşma da, denge de, çözüm de çıkmaz!
19 Kasım 2014, İstanbul
Necdet Saraç
http://www.kirmizihaber.com/alevi-sorunu-bir-sunni-sorunudur/