Demirtaş'tan CHP'ye çağrı: CHP müzakerenin dışında kalmamalı
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, "çözüm sürecinde" müzakere başladığında CHP'nin bunun dışında kalmaması gerektiğini söyledi.
Cumhuriyet gazetesinden Mahmut Lıcalıya konuşan Demirtaş, CHP'ye çağrıda bulundu.
Demirtaş CHP'ye çağrısında şu ifadeleri kullandı:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Görüşen şerefsizdir noktasından heyet oluşturma noktasına geldiler dedi. Bunu bir kazanım olarak görmek lazım. Bir tehdit, yanlış olarak görmek yerine kazanım olarak görmek lazım. Bu, AKPnin kolay kolay kabul ettiği bir şey değildi. AKP gizli kapaklı yürütüyordu. Biz şeffaflaştırmak istiyorduk. Bu ortak heyetlerin müzakere süresine dahil olması sürece zarar vermez; tam tersi katılımcılığı, denetimi kolaylaştırır. Bir de parlamento dışında gelişen bir süreç değil. Bütün tartışılan konular parlamentonun önüne gelmeden zaten yasalaşması mümkün değil. Parlamento dahil olmadan Kürt sorunun çözülmesi mümkün değil. Ama bu aşama, İmralıdaki görüşme aşaması olmadan da siz parlamentonun önüne ne getirseniz getirin PKKyi ve Öcalanı dışlayarak bu sorunu çözemiyorsunuz. Bu gerçekliği görerek kabul ederek sürece güç vermek destek vermek daha doğru olur. CHPden doğrusu hep böyle bir destek bekledik. Kemal Beyin barış konusundaki düşüncelerinin samimi olduğuna inanıyorum.
CHP MÜZAKERENİN DIŞINDA KALMAMALI Kemal Beyin kendisi savaş olsun, tek bir insan ölsün istemez. Buna yürekten inanıyorum. Bu sürece doğru katılım yönünde eksiklikler yaşandığını düşünüyorum. Muhalefet bizi bu süreçte bizi yalnız bırakmamalıydı. MHPden bir beklentimiz yok ama CHP ve parlamento dışındaki bazı demokratik muhalefet güçleri AKPye karşı barış cephesinde güçlü yer alıp AKPyi zorlasaydı daha iyi olurdu. İmralıda müzakere süreci başlarsa CHPnin bunun dışında kalmaması lazım. Parti olarak, kurumsal olarak demiyorum; ama anlayış olarak oradaki görüşmeleri izlemesi, en azından izleme kurulu, gözlemci heyeti vasıtasıyla sürece hakim olması iyi olur. Yarın bir gün orada uzlaşma sağlanırsa; bunlar zaten parlamentonun denetiminden geçmiş olacak. KCKnin, hükümetin ve parlamentonun bütün bu tartışılanları onaylaması, adımları atması lazım ki kalıcı çözüme doğru gidelim. CHP konunun dışında kalmak istese de zaten kalamayacak, parlamentoya gelirse zaten müdahil olacak.
KOMİSYONDA CHPNİN TEMSİLİ OLABİLİR Yasa kapsamında kurulacak komisyonlarda CHPnin temsil edilmesi bizim için yanlış, ters bir şey değil. Bu bizim arzuladığımız bir şey. Bu süreç gayri meşru değil, yasa dışı değil. Muhatabımız AKP diye geri duracak halimiz yok, çünkü hükümet onlar. Dolayısıyla bu yasa gereği oluşturulacak komisyonlara CHPye yakın insanlar dahil olursa bu süreci zora sokmaz, tam tersine doğru bir rotada ilerlemesine daha fazla yardımcı olur. Bizim için olumlu bir gelişme olur.
Demirtaş'ın durumu hiç de kolay değil. Kandil'den başka sesler çıkıyor, İmralı'da konuşulanlar ne bilinmiyor. Demirtaş ve HDP'nin bu süreçten ne anladığını açıkçası merak ediyorum. Neyin görüşmesi yapılıyor? Adını barış ya da çözüm süreci olarak koymak hiç de yeterli değil. Görüşmelerin başlamasından bu yana iki yıl geçti, hala ortak ve somut bir deklerasyon yayınlanmadı. Bir taraftan ''her şey iyi gidiyor'' diyorlar, öte yandan PKK doğuda de facto durumunda bir saha üstünlüğü kazanmış kendi idari yapısını kuruyor. Barış ya da çözüm dedikleri bu mu? Doğuda bir kürt devleti mi kurulacak, bir federasyon üzerinde mi anlaştılar? Hiç bir şey belli değil. Bu koşullarda ''Kılıçdaroğlu ve CHP sürece katılsın'' demek, karşılığı olmayacak bir umudu dile getirmek demektir. Demirtaş bu gerçeği görmüyor mu? Çok mu iyi niyetli? Yoksa çok mu saf?
Demirtaş'ın durumu hiç de kolay değil. Kandil'den başka sesler çıkıyor, İmralı'da konuşulanlar ne bilinmiyor. Demirtaş ve HDP'nin bu süreçten ne anladığını açıkçası merak ediyorum. Neyin görüşmesi yapılıyor? Adını barış ya da çözüm süreci olarak koymak hiç de yeterli değil. Görüşmelerin başlamasından bu yana iki yıl geçti, hala ortak ve somut bir deklerasyon yayınlanmadı. Bir taraftan ''her şey iyi gidiyor'' diyorlar, öte yandan PKK doğuda de facto durumunda bir saha üstünlüğü kazanmış kendi idari yapısını kuruyor. Barış ya da çözüm dedikleri bu mu? Doğuda bir kürt devleti mi kurulacak, bir federasyon üzerinde mi anlaştılar? Hiç bir şey belli değil. Bu koşullarda ''Kılıçdaroğlu ve CHP sürece katılsın'' demek, karşılığı olmayacak bir umudu dile getirmek demektir. Demirtaş bu gerçeği görmüyor mu? Çok mu iyi niyetli? Yoksa çok mu saf?
Demirtaş konumunun gereğini yapıyor. Süreci etkileyecek bir iradesi yok. Bir ara süreçten ve kendisine yönelik eleştirilerden istifası konuşulmuştu. Ben de onun bu durumdan mutlu olduğunu düşünmüyorum. Kürt hareketinin iradesini şu anda Öcalan temsil ettiği için İmralı'ya karşı çıkmak mümkün olmuyor. Tespite katılıyorum. Görüşmelerde nelerin konuşulduğu, görüşmelerin neleri kapsadığı Öcalan dışında bilinmiyor. Kürt hareketi ve Kandil de bilmiyor. Kuyrukçular da bilmiyor.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.