CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, İstanbul İl Başkanlığı görevinden istifa eden Oğuz Kaan Salıcı'nın yerine eski Genel Başkanlardan ve eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın'ın getirildiğini belirtti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, eski Genel Başkanlardan Murat Karayalçın'ın İstanbul İl Başkanlığına getirildiğini bildirdi.
Bingöl, AAya yaptığı açıklamada, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında, Türkiye'nin gündeminin değerlendirildiğini, bazı boş ilçe örgütlerine atamalar yapıldığını belirterek, "2015'teki genel seçimler için milletvekili adaylığı başvurusunda bulunmak üzere" İstanbul İl Başkanlığından istifa eden Oğuz Kaan Salıcı'nın yerine Murat Karayalçın'ın getirildiğini kaydetti.
Murat Karayalçın'ın İstanbul il başkanlığına gelmesi CHP'nin sağ politikacılara açılma siyasetine İstanbul'da son vereceği anlamına gelir. Bu değişimi böyle okuyorum. CHP genel merkezi sadece İstanbul'da değil, Türkiye'nin her bölgesinde ve genel seçim adaylarında bu yolda ısrar ederse yüzde 30'u geçebilir. Sağ profilli adaylarla seçime giderse sonu yine hüsran olur. İstanbul'daki bu değişimi olumlu karşılıyorum.
CHPnin yeni İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçının hedefleri büyük. Seçimlere giderken İstanbul 2015 başlığını taşıyan bir çalışma hazırlamayı planlayan Karayalçın,çalışmanın omurgasını Gezinin oluşturacağını söyledi. Gezi gibi asi meydanlardan kent muhalefeti yükseliyor diyen Karayalçın, Bu sesi seçim programına taşımak görevi de benim dedi.
CHPnin yeni İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın, bu görevi tenzili rütbe olarak görmüyor ve Artık İstanbullu olacağım. Ankara milletvekili aday adaylığından feragat ediyorum diyor. İstanbulu tanımadığı eleştirilerine Turist rehberi olarak gitmiyorum yanıtını veren Karayalçın; eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgülün Yanına 4 tane rehber verilmesi lazım dediği haberleriyle ilgili olarak Telefon açarak kutladı. Herhalde öyle bir açıklama yapmış olması söz konusu değildir demekle yetiniyor. Karayalçın, İstanbul 2015 programı hazırlayacaklarını anlatırken, İstanbul asi bir kent, Gezi asi bir meydan; bana düşen görev o meydandan gelen sesi dinlemek, İstanbul 2015e taşımak mesajı veriyor.
Murat Karayalçın, adı Ankara ile özdeşleşmiş bir siyasetçi. Başarılı belediye başkanlığı döneminin altı çizilen ve hep Bırakıp genel başkan olmayacaktınız eleştirilerine hedef olan Karayalçının milletvekili adaylıklarında ise Samsun, Adıyaman, Rizeye tayini gündeme geldi. Şimdi de il başkanı olarak tayini İstanbula çıktı. Bugün CHP İstanbul il merkezinde görevi devralacak olan Karayalçın sorularımızı yanıtladı.
Başarı için muhtarlık da yaparım
Belediye başkanlığı, genel başkanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığından sonra il başkanlığı tenzili rütbe değil mi?
Parti geleneğinde böyle bir uygulama var. 1950de dönemin CHPli Başbakanı Şemsettin Günaltay, CHP seçimi kaybedince İstanbul il başkanlığına geliyor. Daha önce de söylemiştim: Partinin, sosyal demokrasinin başarısı için muhtarlık da yaparım, genel başkanlık da. Dolayısıyla bunu tenzili rütbe şeklinde yorumlamadım. Sayın genel başkan bana, Size İstanbulda ihtiyacımız var dedi. Benim kültürümde, mensubu olduğum partinin genel başkanı böyle söylerse ona hayır demek söz konusu olmazdı. İstanbul il başkanlığı yeterince güçlü bir siyasi kariyer. Milletvekili, belediye başkanı olmadan da siyaset yapılabilir.
Ankaradan milletvekili aday adayı olmanız bekleniyordu...
Milletvekili aday adaylığından feragat ediyorum. 2009 seçimlerinden sonra, artık belediye başkan adayı olmama kararı vermiştim. 2009da çok sayıda CHPli, MHPli adaya oy vermişti. Ben 100 bin dolayında diye hesaplıyordum, Sayın Mansur Yavaş 200 bin CHPlinin kendisine oy verdiğini açıkladı. 2009da böyle bir olayın yaşanması beni çok üzdü, yerel yönetimlere bir nokta koydum. Milletvekili adayı olmak istiyordum, önseçimi de kazanabileceğim kanısındaydım.
Yaşınızla ilgili eleştiriler var. Ayrıca İstanbulu tanımadığınız söyleniyor. İstanbula Ankaralı mısınız?
Yaşım konusunda söyleyecek fazla bir şeyim yok. Ama bu benim dışımda bir değerlendirme. İstanbul il başkanlığına talip olmadım, adaylığımı koymadım, İstanbulda siyaset yapma kararı almadım. Ankarada siyaset yapmak istiyordum, milletvekili olmak arzusundaydım ama böyle bir görevlendirme oldu. İstanbulu tanımaya gelince; bu eleştiride dile getirilen anlamda kim biliyor, kim bilebilir diye sormak gerekir. 6 bin kilometrekareye yakın 10 milyon seçmeni olan bir kent. Ben İstanbula turist rehberi olarak gitmiyorum. Sosyal demokrat hareketin yönetilebilmesi için, İstanbulun o anlamda tanınmasından çok sosyal demokrat düşüncenin özümsenmesinin daha önemli olduğu kanısındayım. Ama tabii ki İstanbulu da öğrenebileceğim ölçüde öğrenmek isterim.
Genel seçimler yaklaşırken, ne tür çalışmalar planlıyorsunuz?
Seçim kampanyasında seçmenlerin dikkatini çekmek istiyorum ki; İstanbulun yönetimi, sorunlarının çözümü için yerel yönetim birimlerinin değiştirilmesi değil, Türkiyenin yönetiminin değiştirilmesi gerekiyor. Kamuoyu Gezi, Validebağ olaylarıyla ilgili gelişmeleri izliyor ama onun dışında bir de Kuzey Ormanları sorunu var. 1/100 binlik çevre düzeni planı İstanbulun kuzeyine dokunulmamasını öngörüyor. 2009da bu plan Topbaş tarafından belediye meclisine sunuldu ve orada oybirliğiyle kabul edildi. 2011 seçimlerine giderken Sayın Erdoğan Ben seçilirsem, İstanbulun kuzeyinde 3. köprüyü, 3. havalimanını yapacağım, Kanal İstanbulu uygulayacağım diye taahhütte bulundu. Yerel meclis, dokunulamaz, diyor, Başbakan, dokunurum, diyor. İstanbulun kuzeyinin korunması için belediye meclisinin kararı yetmiyor, Türkiyenin yönetimini değiştirmek gerekiyor. İstanbulun en temel sorunu kentsel dönüşüm. 1989da seçildiğimde daha kentsel dönüşümün adı yokken, Dikmen Vadisinde gecekondular için Portakal Çiçeği vadisinde de imarlı konutlar için başarılı kentsel dönüşüm projeleri uyguladık. Tabii İstanbulu çalışmamız gerekiyor, seçimlere giderken İstanbul 2015 başlığını taşıyan bir çalışma hazırlayıp sayın genel başkana sunmak gerektiğini düşünüyorum. 2011 seçimlerine giderken AKP seçim bildirgesinin yanı sıra İstanbul ve Ankara için ayrı ayrı program sundu. İstanbulun sorunlarını çözmek,Türkiyenin iktidarına gelmekten geçer.
İl başkanı olarak Gezinin verdiği mesajı aldınız mı?
Gezi, kent yönetimine katılım talebidir. Yaşam alanıma katılımım, görüşüm, rızam olmadan müdahale edemezsin mesajıdır. Bu mesaj dünyanın bütün asi kentlerinde yükselen bir mesaj. Bu, katılım talebinin patlamasıdır. Asi kentler, asi meydanlar var. 2004 yılında insanlık tarihinin en önemli kilometre taşlarından biri oldu; ilk kez kentsel nüfus kırsal nüfusu aştı dünyada. Artık talepler dünyanın ünlü kentlerinden, meydanlarından yükseliyor. Artık meydan adlarını öğrendik dünyanın, onlar da Geziyi öğrendiler. Gezi gibi asi meydanlardan kent muhalefeti yükseliyor. Bu, Türkiye solu için de, dünya solu için de geçerli. Artık kent odaklı bir bakış açısını geliştirmek zorundayız. Bunun özünde de katılım talebi var. Bunu Gezide, HESlerde, Somada görüyoruz. Müthiş bir mekân duyarlılığı var. Bu, yeni bir gelişme, partilerin bunu görmesi, kucaklaması lazım. Bu mesajın yükseldiği yerde il başkanı olarak bana düşen görev de; bu sesi dinlemek, bu sesi partime, partimin seçim programına, İstanbul 2015e taşımak. Bu sesi biliyorum, tanıyorum, bu sese hak da veriyorum, 2015 programına taşıma kararlılığındayım.
'Örgüt müdahale etmelidir'
Şişli sorunu nasıl çözülecek?
Yerel yönetimlerin yasaları, kuralları, Danıştay tarafından geliştirilmiş içtihatları var. CHPnin kendi hukuku var. Hem yasalar, hem de parti hukuku kullanılarak bu sorunun çözüleceği kanısındayım. Eğer ona rağmen çözülmezse, o zaman da örgüt müdahale etmelidir.
Mustafa Sarıgülin sizin için İstanbulu tanımaz, yanına 4 rehber verilmesi lazım dediği haberleri basına yansıdı. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sayın Sarıgül telefon açarak kutladı ve başarı dileklerini iletti. O sözler benim de kulağıma gelmişti. Herhalde öyle bir açıklama yapmış olması söz konusu değil. Her ikisi birden olmaz yani. Hem kutlamak, hem de öyle bir değerlendirme yapmak olmaz. Öyle bir değerlendirme yapılsa bile; herhalde kötü niyetle değil de bir espri çerçevesinde dile getirilmiştir. Şişli konusunda Sarıgül, İnönü isimlerinden bağımsız olarak o değerlendirmeyi yapıyorum. Bu sorun aşılabilir, aşılmalıdır. Yasalar ve parti hukuku çerçevesinde aşılamazsa parti hukukunun öngördüğü öteki süreçler işletilir.
Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedarın Kadir Topbaşı AKPnin seçim marşı Dombrayı çalan bando ile karşılaması eleştirilmişti...
Partinin bu tür şeylere karışmasının doğru olmadığını düşünüyorum. O, Beşiktaş Belediye Başkanıyla kendi hemşerileri, seçmenleri arasındaki bir sorun. Eski bir belediye başkanı olarak söylüyorum; partinin karşılamalar şöyle yapılsın, karşılamalar sırasında şu çalınsın gibi bir müdahalesi olmamalı....
İstanbul milletvekili adayları nasıl belirlenmeli?
Tartışmasız biçimde önseçimi savunuyorum. Alınmış kararlar var, yüzde 85 önseçim yüzde 15 merkez yoklaması uygulanmalıdır. Ama Türkiye genelinden gelerek İstanbula taşınmamalıdır da, İstanbul büyüklükleri itibarıyla uygulanmalıdır.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.