'Öcalan, Hakan Fidan'a çok güvendiğini birkaç kez söyledi'
HDP Milletvekili Pervin Buldan, "Sayın Öcalan, Hakan Beye çok güvendiğini birkaç kez belirtmişti. Ama ben, istifa etti diye sürecin aksayacağını düşünmüyorum" dedi.
Hakan Fidan'ın istifasına ilişkin HDP'li vekillerden de açıklama geldi.
Radikal'den Ezgi Başaran'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
HDP milletvekili Pervin Buldanla konuştuğumda şöyle dedi: Sayın Öcalanla son görüşmemizde bize böyle bir ihtimalden söz etmemişti. O gün biliyor muydu emin değilim. Şahsen ben Hakan Beyin görevinde kalmasını isterdim çünkü belirli bir güven oluşmuştu. Sayın Öcalan, Hakan Beye çok güvendiğini birkaç kez belirtmişti. Ama ben, istifa etti diye sürecin aksayacağını düşünmüyorum.
Peki neden? Neden aksamaz? O sorunun cevabını da yine İmralı heyetinin bir parçası olan HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önderden aldım: Sonuç itibariyle çözüm süreci devlet ve Öcalan arasında yürütülüyor. Kişilerden çok kurumlar önemlidir. Onun yerine gelecek kişi ve Kamu Güvenliği Teşkilatı Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu da bu görevi pekala ifa edebilir. Ayrıca bir süredir MİTin süreçteki aktif görevi azalmıştı. Heyet olarak İmralıya gidiş sıklığımıza bakarak da bunu anlayabilirsiniz. Eskiden önce MİT heyetiyle görüşüyorduk, sonra biraz siyasilerle görüşüyorduk, sonra İmralıya gidiyorduk. Şimdi öyle değil. Bir süredir süreç daha çok siyasilerle yürüyor ve yürümeye devam edecek.
Hakan Fidanı anlatacak en kısa girişle başlayalım: Suriye'ye savaş için bahane lazımsa, ben 4 adam gönderirim oraya, 8 tane füze fırlatırım, gerekçe olur...
Ali Ufuk Arikan
Ülke tarihinin adı en fazla suçla anılan siyasi figürü Erdoğanın kara kutusu olması bile Hakan Fidanı yeterince dikkat çekici hale getiriyor. 17 Nisan 2010da sessiz sedasız MİT Müsteşar Yardımcısı olduğu açıklanınca hakkında çok fazla bilgi yoktu. Aradan neredeyse 5 yıl geçti... Fidanın adı artık Reyhanlıda yaşanan katliamla, cihatçı çetelere tırlarla taşınan silahlarla, Suriyeye atacağını söylediği füzelerle ve Erdoğanın onun için kullandığı sır küpüm sözleriyle anılıyor.
TSKDA BAŞLAYAN KARİYER
1968 yılında Ankara'da doğan Hakan Fidan, 18 yaşında astsubay olarak TSKda görev yapmaya başladı. Tam 15 yıl boyunca orduda görev yapan Fidan, tabii ki NATO bünyesinde de faaliyetlerde bulundu. Almanyada NATO Süratli Reaksiyon Kolordusu Karargâhında çalışan Fidan, aynı dönemde Maryland Üniversitesinde eğitim gördü. Daha sonra yüksek lisans eğitimini Bilkent Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler Bölümünde tamamlayan Fidanın tez konusu "İstihbarat ve dış politika: İngiliz, Amerikan ve Türk istihbarat sistemlerinin mukayesesi" oldu.
2001 yılında zorunlu görev süresini doldurduktan sonra ordudan ayrılan Hakan Fidanın AKP ile yolu bu yıl kesişti. Sırasıyla 2007 yılında AKP Çankırı milletvekilliği, AKP MKYK üyeliği, Dış İlişkiler Başkan Yardımcılığı ve Stratejik İletişim Merkezi (STRATİM) direktörlüğü görevleri yapacak olan Suat Kınıklıoğlunun yerine, onun da yardımıyla Avustralyanın Ankara Büyükelçiliğinde siyasi ve ekonomik danışmanlık görevine başladı.
AKPLİ YILLAR VE UÇUŞA GEÇİŞ...
2002 yılında Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP tek başına iktidar olduğunda Hakan Fidan için de her şey değişmeye başladı. Fidan, 2003 yılında, AKP iktidarıyla birlikte ivme kazanan ve amacını Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Türk Cumhuriyetlerinin yeniden yapılanma, uyum ve kalkınma ihtiyaçlarına cevap vermek olarak tanımlayan Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi (TİKA)nın başkanlığına getirildi.
Bu görev, Fidan'ın AKP ile yükselişe geçen kariyerinin de en önemli sıçrama tahtası oldu. Daha sonra buradaki performansı sayesinde Erdoğanın da dikkatini çekecek, 14 Kasım 2007'de Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı görevine getirilecekti. Fidan artık Erdoğanın yanındaydı...
MİT YILLARI VE ÖNCESİ...
2008 yılında Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Yönetim Kuruluna atanan Fidan, aynı yıl Ahmet Yesevi Üniversitesi mütevelli heyetine girdi. Erdoğanın en yakınında çalışan isimlerden biri haline gelen Hakan Fidanın hayatını asıl değiştirecek gelişme bilinen tarihe göre 17 Nisan 2010da, MİT Müsteşar Yardımcılığı görevine atanması ile başladı.
17 Nisan 2010 tarihinde soL Portalda yer alan haberde şu ifadeler yer almıştı:
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşar Yardımcılığına, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Hakan Fidan atandı. Fidan'ın kısa bir süre sonra MİT Müsteşarlığı'na getirilmesi bekleniyor.
OSLO VE FİDAN
AKPnin Ortadoğuda misyon üstlenme çabalarının doruğa çıktığı dönemde MİTin kontrolü Erdoğanın yakın çalışma arkadaşı Hakan Fidandaydı artık. Fidanın Erdoğanın ne kadar yakınında olduğuna ilişkin en net bilgiyse Oslo zabıtlarının yayınlanmasıyla ortaya çıkacaktı.
Zabıtlara göre Hakan Fidan, Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı görevini yaptığı günlerde Erdoğan tarafından Osloya, PKK ile yapılan müzakerelere gönderilmişti. Fidanın Erdoğana olan yakınlığı dönemin MİT Müsteşar yardımcısı Afet Güneş tarafından PKK heyetine tanıtıldığı şu sözlerde saklı:
Sayın Fidan bizimle birlikte bu toplantıya katıldı. Kendileri Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı, onun ötesinde Başbakana en yakın kişilerden biri.
PKK'nin kurucularından Mustafa Karasu, Hakan Fidanın katıldığı bu toplantının Ağustos 2009da yapıldığını söylerken, bu ifadeye göre Fidan, Erdoğan ile yakın mesaiye başladıktan yalnızca iki yıl sonra en güvendiği isimlerden biri haline gelmiş, kara kutu olma süreci o günlerden başlamıştı.
Aynı toplantıda Fidan, Başbakan tarafından ne maksatla görevlendirildiğini şu sözlerle açıklayacaktı:
Bu ekibin yeni üyesiyim. A. Hanımın da dediği gibi yaklaşık bir ay önce İmralıda Sayın Öcalan ile bir araya geldik. Zaten ismimi söylemiştim. İsmim Hakan Fidan. Müsteşar Yardımcısıyım ama sayın Başbakanımızın özel temsilcisiyim. Şu an özellikle Türkiyenin Ortadoğuda taraf olduğu krizlerde arabuluculuk görevlerinde ekip varsa ekibin içerisindeydim şahıs varsa da şahıs olarak görev aldım.
ERDOĞAN SAHİP ÇIKIYOR: SIR KÜPÜM
Oslo görüşmelerinin basına sızmasının ardından Özel Yetkili Savcı Sadrettin Sarıkaya tarafından ifadeye çağrılan Hakan Fidan, AKP iktidarının yaşadığı en büyük krizlerden birinin de fitilini ateşlemişti.
7 Şubatta Fidanın ifade vermeye gitmesi halinde tutuklanacağını bilen Başbakan Erdoğan, Fidana ifadeye gitmeme talimatını verirken, Gülen Cemaatiyle ilk büyük kavgasına girişmişti. Erdoğan hedef tahtasına Fidanın oturtulmasını, önce onu, sonra beni alacaklardı sözleriyle açıklarken, o günlerde yaptığı açıklamada Fidan için şu ifadeleri kullanacaktı:
MİT olayındaki gelişmelerde sessiz kalmak mümkün değil. Niye? Benim malum nekahat dönemime rastlayan süreçti. (Hakan Fidan) Benim sır küpüm. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sır küpü. Türkiyenin geleceğine sır küpü. Uluslararası alanda bu görevi yapanlar ajan olarak nitelendirilir. Operasyon yapacakları zaman görevlendirmeyle devlet adına giderler.
REYHANLI VE MİT
Oslo ile ülke gündemine bomba gibi düşen Hakan Fidan, bundan kısa süre sonra bu kez ülke tarihinin en kanlı saldırılarından biriyle gündeme gelecekti. Başta Suriye olmak üzere bölgedeki birçok şeriatçı örgüte AKP tarafından sunulan yardımları organize eden Fidan başkanlığındaki MİT, resmi verilere göre 52 kişinin hayatını kaybettiği, 146 kişinin yaralandığı Reyhanlı saldırılarının da şüphelilerinden birisi haline geldi. AKP saldırının hemen ardından Suriye Devlet Başkanı Beşar Esadı suçlamaya başlarken, Redhack tarafından ele geçirilen bir belge, saldırının MİT tarafından bilindiği ve El Nusra tarafından planlandığı yönünde kuvvetli şüphe oluşmasına neden olmuştu.
MİT TIRLARI
Cemaat-AKP kavgasının geri dönülmez noktaya girdiği günlerde Adanada durdurulan tırlar, gözlerin bir kez daha AKPye ve Hakan Fidana çevrilmesine neden oldu. Henüz Reyhanlının tozu dumanı dağılmadan bu kez MİTe ait tırlarla Suriyedeki cihatçı çetelere silah taşındığı ortaya çıkmıştı.
AKP panik halinde tüm gücünü devreye sokarak tırlara müdahaleyi engellemiş, tırların yoluna devam etmesini sağlamıştı belki ama artık çok geçti. MİT eliyle AKPnin oynadığı oyun bir kez daha tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilmişti...
Fidan ve AKPnin adının karıştığı savaş suçları artmaya devam ediyordu.
FİDANIN FÜZE OYUNU...
Erdoğanın kara kutusu Hakan Fidanın neden milletvekili olması gerektiğini açıklayan olaysa yine benzer bir dönemde gündeme gelecekti. Ülkenin istihbarat kurumunun başındaki isim Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Gülerin yaptığı toplantının kamuoyuna yansıyan ses kayıtları AKPnin nasıl bir oyun oynadığını ortaya koyacaktı.
Hakan Fidan, Suriyeye savaş açılmasının gündeme geldiği toplantıda Suriye'ye savaş için bahane lazımsa, ben 4 adam gönderirim oraya, 8 tane füze fırlatırım, gerekçe olur" diyecek ve tarihe belki de bu sözleriyle geçecekti.
ERDOĞANIN BAŞBAKANI MI OLACAK?
AKPnin bölgede izlediği kirli politikaların önemli isimlerinden olan Hakan Fidan'ın istifası, "başbakanlık" tartışmalarını da beraberinde getirdi. Fidan'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aklındaki başbakan olduğuna ilişkin birçok kulis bilgisi ortaya çıkarken, "doğru bulmuyorum, Davutoğlu'nun takdiri" sözleri sonrası tartışmalar yeni bir boyut kazandı.
Erdoğan'ın bu sözlerine karşın Fidan'ın "kariyerindeki yükseliş" Erdoğan'a rağmen aday olmayacağının ilanı olarak okunurken, Erdoğan'ın olası Başkanlık sistemini de düşünerek Fidan'a başka roller de verebileceği belirtiliyor.
Fidan'ın adaylığı seçim süreci boyunca tartışılmaya devam edecekken gözden kaçmaması gereken en ktirik nokta, Fidan'ın Erdoğan'ın verdiği roller doğrultusunda bölgede birçok suçun yürütücüsü rolünü üstlenmiş olması.
Fidan'ın önümüzdeki süreçte nasıl bir rol üstleneceği elbette önemli ama "kariyerini" gözden kaçırarak "Fidan Başbakan mı, Başkan Yardımcısı mı olacak" tartışmasının da sınırı olduğu muhakkak.
Suriye'ye savaş için bahane lazımsa, ben 4 adam gönderirim oraya, 8 tane füze fırlatırım, gerekçe olur... diyebilen bir adama Öcalan güveniyorsa, Erdoğan'a neden güvenmesin? Kürt hareketinde AKP aşkı bitmez!
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.