Gecikmiş bir Marx yıldönümü yazısı
Kurtuluş Kılçer
14 Mart Marxın ölüm yıldönümüydü.
Bugün bizlere açtığı o muazzam yolun yolcuları olarak varacağımız yerin hayaliyle yolculuğun yoğunluğunu yaşıyoruz hep birlikte. Gündelik koşturmaca, siyasetin hele hele Türkiye gibi her an gündem değiştirdiği bir ülkede kaçınılmaz oluyor. Çoğu kere zaman yetmiyor, çoğu kere başucumuza koyduğumuz kitapların okunacağı günleri düşünür, ama derin bir soluk bile almadan devrimci mücadelenin içine dalarız.
Dalmak gerek. Kaybedecek zamanımız yok çünkü.
14 Mart 1883 tarihinde yaşama gözlerini kapadı Marx. Sessiz bir ölüm oldu. Oğlu Edgarı 8 yaşında kaybetmiş olmanın acısıyla bir gecede saçlarının beyazladığı bir devrimcinin yaşamında neler yaşadığı bilmeden koştururuz çoğu zaman. Sürgün ve yoksulluk yıllarını, para üzerine yazıp ta parasız geçen bir hayatının acılarını genellikle bilmeden... Yoksulluktan 3 çocuğunu kaybeden bir teorisyenin yaşadığı acıların yazdıklarıyla ne kadar bağı var; hiç düşünmeden...
Ama hissederek...
İnsanlık tarihinde büyük bir yol açan Marxın yolunu izleyenler olarak, daha çok yaşadıkları değil yazdıklarıyla tanırız Marxı. Yazdıklarıyla konuşmaya, yazdıklarıyla anlatmaya, yazdıklarını okumaya, yazdıklarıyla yolumuzu çizmeye çalışırız.
Genellikle hissederek...
Marxın yaşadığı acıların benzerlerini yaşayan bir ülkenin devrimcisi olarak belki de yazdıklarında çok şey buluruz farkında olmadan. Yazdıklarının arkasına saklanmış bu acıları bilmeden ama hissederek okuruz çoğu zaman...
Bu açıdan Marxı hissederiz, hem de köküne kadar. Her ne kadar bir Alman disiplini ve mantığı yazdığı her şeye sinse de, bizler Akdeniz romantizminin izlerini taşıdığımızdan yontarız kendimize... Marxta müthiş bir bilimsel titizlik var, biz de müthiş bir duygusallık...
Marx, duyguları ile gerçekliği ayırabilen sağlam bir kafaydı. Biz duygularımızı açık etmeyi severiz. Duygularımızla okuruz çoğuz zaman Marxı...
Örneğin yazdıklarını anlamaktan daha etkili gelebilir bize Marxın yaşamındaki acılar, yoksunluklar ve yaşadıkları... Bilince etkileniriz, daha sıkı sarılırız Marxa, bilmeden de anlarız biz Marxı, çünkü hissederiz...
Ama, siyasetin koşturmacası içinde, çoğu zaman bunları da hatırlamadan, Marxın yolundan koşuşturmaya devam ederiz.
Hissetmek ve bilmek arasında fark var. Tek başına hissetmek olmaz, hissiz bilmenin de devrimci bir tarafı yok.
Ama koşuşturmaca devam eder. Bu koşuşturmacada hislerimiz yol gösterir bize çoğu zaman...
Bugün güncelliğin bu kadar dinamik olduğu bir ülkede, hislerimiz kadar bilmeyi de başa koymadan doğruda durmak ve yol almak çok mümkün değildir.
Marxın defterini dürdüklerini bilmek zorundayız. Proudhonu, Lasalleı, Bakunini, İngiliz sendikacılarını, Vogtu... Bu hesaplaşmaların, bugün, sosyalist siyasette belirgin izlerini ve sonuçlarını bilerek ve yaşama geçirerek yol almak durumundayız.
Sınıflar mücadelesi, tarihin motoruysa eğer,
İşçi sınıfı devrimci bir sınıf olarak tarih sahnesinde yerini alacaksa eğer,
1848 devrimlerinde yenilen işçi sınıfının bağımsız siyasal örgütlenmesi gerekliyse eğer,
Burjuvazinin iktidara geldikten sonra gericileştiği bir gerçekse eğer,
Bir toplumsal devrimin önünü siyasal devrim açacaksa eğer,
Ekonomik krizlerin, siyasal krizleri belirleyeceğini ve siyasal büyük dönüşümlerin bu kriz koşullarında mümkün olacağı doğrusu ortadaysa eğer,
Komünistler kendi görüşlerini gizlemeye tenezzül etmezlerse eğer,
Devrimler, büyük kitlesel hareketlerin sonucuysa eğer,
Paris Komününde görüldüğü gibi iktidar Versailles sarayına yürümekle kurulacaktıysa eğer,
Küçük burjuva değil, sınıf siyaseti temelse eğer,
...
Marxın yolundan gidenlerin yapacakları bellidir.
Bilerek yol alacağız.
Nasıl yapacağımızı bir Lenin yazısında kaleme alırız, denk gelirse eğer...
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.