30 Mart 1972 Bundan 43 sene önce Mahir Çayan, Hüdai Arıkan, Cihan Alptekin, Nihat Yılmaz, Ertan Saruhan, Ahmet Atasoy, Sinan Kazım Özüdoğru, Sabahattin Kurt, Ömer Ayna, Saffet Alp 12 Mart Faşizminin gorilleşmiş generalleri tarafından Kızılderede katledildiler. Gök ekinler gibi biçildiler.
Yoldaşları Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslanın idamlarını engellemek için korkmadan, onurluca yaşamlarını feda ettiler. Fakat biz devrimciler için ölüm sadece maddi hayata veda etmektir. ONların düşünceleri her zaman yolumuzu aydınlatacak ve halklar yaşamlarını yoldaşları için feda eden namuslu, onurlu ON Devrim Şehidini unutmayacak.
Sosyalizm onlar için Dünya ve Türkiye Halklarının mutluluğu, eşitliği, kardeşliği demekti ve ne olursa olsun Sosyalizmden, Marksizm-Leninizmden vazgeçmediler. ONlar son nefeslerinde bile haykırıyorlardı:
Yaşasın Marksizm-Leninizm!
Yaşasın İşçiler-Köylüler!
Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye!
ONlar Ülkemizin Batılı Emperyalistlerin çıkarları uğruna parçalanması demek olan Sevre karşıydılar. Dev-Gençin kontrolünde olan Ankara Basın Yayın Fakültesinin dış duvarına ve diğer fakültelerin, yurtların içlerine çizdikleri Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı Mustafa Kemalin kalpaklı portresinin altına büyük harflerle kazımışlardı; Ya İstiklal! Ya Ölüm! şiarını.
Antiemperyalisttiler
Avrupa Topluluğu (AT) Emperyalizmine yani şimdiki ABye karşıydılar. Onlar Ortak Biz Pazar sloganını haykırıyorlardı. Birinci Kuvayimilliyeyle parçalayıp attığımız Sevri günümüzde tekrar dayatan ABD ve AB Emperyalizmine yani AB-D Emperyalizmine karşıydılar.
Antifeodâldiler
Şeriata karşıydılar. O zaman türban modası yoktu ama Şeriatın bu simgesinin yaratıcıları olan Kanlı Pazarı yapan, 6. Filo önünde secdeye yatan din yobazlarını, emperyalizmin Yeşil Kuşakçılarını, devrim cephesinin değil, karşıdevrim cephesinin yok edilmesi gereken müttefikleri olarak değerlendiriyorlardı. Laikliği sonununa kadar savunuyorlardı.
Antişovendiler
Halkların kardeşliğinin, Türk ve Kürt Halkının kardeşliğinin, Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı ilkesinin samimi savunucusuydular.
Bildiğimiz gibi bu tezler, Ustamız Hikmet Kıvılcımlının ve Partimizin ana tezleridir. Ustamızın 1954te kurduğu Vatan Partisinin İkinci Kuvayimilliyeciliğimiz şiarına onlar da sahip çıkıyorlar ve biz İkinci Kurtuluş Savaşçılarıyız diyorlardı.
Yine aynı şekilde Ustamızın Birinci Kurtuluş Savaşı, Mustafa Kemal, Ordu Gençliğinin devrimci geleneği vb. konulardaki görüşlerine sonuna kadar katılıyorlardı. Bu konudaki görüşlerini, Savunmalarında da açıkça yazıyorlardı. Bugün onların devamcısı olduklarını söyleyenler, artık ne yazık ki bu ilkelerden çok uzaktalar.
Kurtuluş Partisi Gençliği; Örgütlenmeye, Mücadeleye Çağırıyor
Türkiye Aydın Gençliğinin önünde 1945ten beri iki seçenek vardır; Deniz Gezmiş in de savunduğu bu gerçekliği, Mahir Çayan 1970lerde şu cümlelerle ortaya koyar:
( ) Aydınlar iki alternatifle karşı karşıyadır.
Ya, Türkiyenin bugünkü içler acısı durumunu, mevcut düzeni, ülkenin değişmez kaderi olarak, olduğu gibi kabullenip, böyle gelmiş böyle gider bana ne, ben kendi çıkarıma bakar hayatımı yaşarım diyerek bu düzenin bir unsuru olacaklardır.
( ) Bunlar için tek bir yüce yasa vardır. O da, kendi çıkarları ve kendi esenlikleridir. Bunlar hayâsızca, bir ulus için kutsal ne varsa, onu emperyalist pazarlarda açık artırmaya çıkarmış vatan hainleridir. Ve bunu da ağızlarından hiç eksik etmedikleri vatan-millet adına yaparlar!
Gelelim ikinci alternatife: Bu alternatif, 20nci Yüzyılın ikinci yarısı da dahil olmak üzere, her tarihî dönemde, ulusun tam bağımsız olarak yaşayabileceğine inananların, emperyalist boyunduruk altında yaşamaktansa ölmeyi yeğ tutanların alternatifidir. Bu ikinci yol, hayatı da dâhil olmak üzere her şeyini ortaya koyarak Gazi Mustafa Kemal Atatürkün Ya İstiklal Ya Ölüm parolasını kendisine şiar edip, Tam Bağımsız Türkiye için bitmemiş olan Anadolu ihtilali için savaşanların yoludur.
Evet, bütün Türkiyeli aydınlar, bu iki alternatiften birisini seçmek zorundadırlar. Birinci alternatifte, rahat bir yaşantı, bu düzenin nimetleri vardır. İkincisinde ise, çeşitli zorluklar, kan, işkence ve ölüm vardır. Biz, yurtsever kişiler olarak, ikinci yolu seçtik. Seçtiğimiz yol, Gazi Mustafa Kemalin açtığı yoldur. Onun başlattığı Anadolu ihtilalinin yoludur.
Parolamız, Ya İstiklal Ya ölüm!
Hedefimiz, İstiklal-i Tam Türkiyedir.
Türkiye Devriminin Önderi, Ustamız Hikmet Kıvılcımlı ise Aydın Gençliği Türkiye orijinalitesini de göze batırarak şöyle vurgular:
Aydın genç; Antika çağın ezik, cahil köylüsü değildir. Aydın genç, hiçbir zulmün sindiremeyeceği MODERN İŞÇİ SINIFI gibi bir yenilmez devrimci özgücün müttefikidir. Üstelik gençliğimizin tükenmez GENÇ TÜRKLER devrimci geleneği vardır. Yıldırılamaz gençlik. (Hikmet Kıvılcımlı, Gençliğin Üç Alınyazısı)
Yıldırılamaz gençlik olarak ülkemiz üzerinde oynanan bu oyunlarla nasıl mücadele edeceğiz?
Çözüm birlik olmakta, çözüm örgütlü mücadele etmekte. Çözüm Demokratik Halk İktidarını kurup halkımızı Sosyalizme götürmektir.
Biz Kurtuluş Partisi Gençliği olarak diyoruz ki;
Antiemperyalist-Antifeodal-Antişovenist İkinci Kurtuluş Savaşçıları Mahirlerin, Denizlerin, Türkiye Devriminin Önderi Hikmet Kıvılcımlının devamcıları olan biz Proletarya Devrimcileri, bu vatanı AB-D Emperyalistlerine ve onların satılmış uşaklarına bırakmayacağız.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.