1 Mayıs, 1886 yılında Şikagolu işçilerin 14-18 saatlik işgünü cehennemine isyan edip, 8 saatlik işgünü mücadelesini başlattıkları gündür.
1 Mayıs, gerçek anlamda birer cehennem olan fabrikalarda, madenlerde, inşaatlarda günde 15-16 saate varan sürelerde çalışan İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele, Dayanışma Günüdür.
1 Mayıs, ancak iş cinayetlerine kurban gittiklerinde Parababalarının medyasında yer alabilen İşçi Sınıfımızın ve Emekçi Halkımızın bayramıdır.
Tarih: 13 Mayıs 2014. Tayyipgillerin madenleri özelleştirmesinden sonra yürü ya kulum dediği ve Türkiyenin en büyük ikinci kömür üreticisi haline getirdiği Soma Holding, Tarihimizin en büyük iş cinayetinin-maden faciasının yaratıcısı oldu. Somada 301 maden işçisi yaşama veda etti. Hem de en acı şekilde. 301 ocağa ateş düştü.
Yetmedi! Tayyipgiller ve Parababaları işçi kanına doymadı. Takvimler 28 Ekim 2014ü gösterdiğinde, geliyorum diyen bir başka maden faciası yaşandı. Bu kez facianın mimarı, Has Şekerler Madencilik adlı bir şirketti. Şirketin sahibi Saffet Uyar, daha önce AKPden belediye başkanlığına aday olmuştu. Sahibi olduğu Ermenekteki maden ocağında 18 işçi kardeşimiz yaşamını yitirdi. Ve onlardan geriye belleklerimizden silinmeyen, maden işçilerinden Tezcan Gökçenin annesi Ayşe Ananın, Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı çığlıkları ve babası Recep Amcanın 2 yıldır giydiği yırtık lastik ayakkabıları kaldı Tabiî, belleğimizden asıl silinmeyecek olansa, bu onurlu işçi babasına bir çift sağlam kara lastik gönderen canlılar âleminin dördüncü türüne ve Tayyipgillere mensup Karaman Valisiydi.
6 Eylül 2014. Tayyipin İmam Hatip Lisesinden arkadaşı olan Aziz Torunun sahibi olduğu Torunlar İnşaatın Mecidiyeköydeki rezidans inşaatında 10 işçiyi taşıyan asansör 32nci kattan zemine çakıldı. 10 işçi yaşamını yitirdi.
31 Ekim 2014. Ispartada kapasitesinin 2 katı yani 42 tarım işçisini taşıyan minibüs şarampole yuvarlandı. 17 işçi hayatını kaybetti.
Ve sadece son üç ayda en az 351 işçi hayatını kaybetti.
Madenlerde, inşaatlarda, fabrikalarda, tarlalarda çalışan ve Parababaları için, canları yaşam odalarından, asansör bakım bedellerinden, büyük bir otobüs tutmaktan daha değersiz olan bu işçi kardeşlerimize reva görülen Asgari Ücret ne kadardı?
Asgari Ücret net (Asgari Geçim İndirimi hariç) 859 TL.
Peki ya Açlık ve Yoksulluk Sınırı?
Ülkemizde Açlık Sınırı bin 301 TL, Yoksulluk Sınırı 4 bin 238 TL.
Hal böyleyken, Tayyipgillerin Çalışma Bakanı Faruk Çelik, geçtiğimiz yıllarda Asgari Ücret büyük para, bal gibi geçinirsiniz demişti. Madem bu parayla bal gibi geçiniliyor, niye milletvekili maaşları 15 bin lira? Belli ki, kendileri bal gibi geçinmek istemiyorlardı. Bunlar yemek yer su içer gibi yalan söyler. Halkımızın gözünün içine baka baka dalga geçer, hiç utanmadan.
Yaşanılan bu acılar, zulümler karşısında susacak mıyız? Sustukça daha fazla zulmedecekler.
O zaman ey halkım, mücadele edeceğiz!
1 Mayıs İşçi Bayramında, yerli-yabancı Parababalarının, Tayyipgillerin yaşattığı vurgun, sömürü, zulüm düzenine karşı Taksimde olacağız, olmalıyız!
Ülkemizin içinde bulunduğu siyasi duruma baktığımızda da ekonomik tablodan farklı bir tabloyla karşılaşmıyoruz.
Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşımızın yadigârı olan kamu malları Parababalarına peşkeş çekildi; laiklik kerte kerte budanıyor. Dünyada başarıyla sonuçlanan ilk Ulusal Kurtuluş Savaşıydı bizimki. Fakat kapıdan kovduğumuz Batılı Emperyalistler bacadan girdiler. Mustafa Kemalin Gençliğe Hitabesinde söylediği gibi, cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedildi. Bütün tersanelerine girildi, bütün orduları dağıtıldı ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edildi. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içindedirler. Tayyipgiller, ABD-AB Emperyalistlerinin en sınangılı, en sadık uşağı oldular. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit etmektedirler. Din tüccarlığı yaparak halkımızı mecnunlaştırdılar. Küplerini doldurdular. Tarihimizin en büyük vurgunlarını yaptılar. Tarihe Hırsızlar İmparatoru olarak geçtiler.
Peki, bunlar karşısında AKPye tık diyen oldu mu?
Sadece tek bir parti, halkın partisi HKP şöyle dedi:
Sözümüzdür
Nereye gidersen git
Nereye çıkarsan çık
Çelik bilezikle tanışacaksın.
Tarihe de; hırsız, katil, hain ve ABD uşağı olarak geçeceksin!
Bugün de diyoruz ki,
1 Mayıs ABD-AB Emperyalistlerine ve onların yerli uşağı Tayyipgillere karşı mücadele günüdür.
1 Mayıs Alanı Taksimdir.
Taksim Vatandır. Taksimde 1 Mayıs kutlamak anayasal bir haktır.
15-16 Haziranları, Gezi İsyanını yaratan halkımız nasıl geçtiğimiz yıllarda tüm yasaklara baskılara rağmen 1 Mayısı özüne uygun kutladıysa bu yıl da aynı kararlılıkla 1 Mayıs Alanı Taksim için mücadele edecektir.
Sözümüzdür, ABD-AB Emperyalistlerinin ve Tayyipgillerin tüm yasaklamalarına rağmen, uğruna bedeller ödediğimiz Taksimi kazanacağız.
Halkın İktidarı için seçimlere giren HKP, 1 Mayısta TAKSİM Vatanımızda 1 Mayıs İşçi Bayramını kutlayacaktır. Başta İşçi Sınıfımız gelmek üzere tüm halkımız davetlidir. 22.04.2015
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın İşçi Sınıfının Birlik Mücadele Dayanışma Günü!
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.