Bizler hala buradayız! Her geçen gün alanlarda, meydanlardayız. İşte burdayız! Paşalarınız ahiret firarında; Umut ise dimdik ayakta!
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnanın idam edilişlerinin 43. Yılında Dolmabahçede gerçekleştirilen anmadan (06/05/2015, Dolmabahçe-İstanbul)
Fotoğrafta yer alanların direkt olarak Kenan Evren ile ilişiği bulunmasa da onlar, 70lerden 80lere, 80lerden bugünlere uzanan devrimci geleneğin yaratıcıları ve öncüleri olarak aslında dönemin yöneticileri tarafından tanımlandığı üzere darbenin gelişmesine sebebiyet veren gençlerdi. Mahirin, Denizin, İbonun nezdinde, Onların izinden giderek yaşamını devrimci mücadele içerisinde yitiren, 60 Muhtırasından 80 Darbesine kadar uzanan dönemde ve ardından gelişen zamanda yaşamını feda eden tüm devrimcilerin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.
Dün Kenan Evrenin ölüm haberi geldi. Haberlerde, televizyon kanallarında, gazetelerde tez yayılıyor bu haber. Türkiyede geçen bir gün yok ki hüzünlü haber alınmasın. Ama bu haber, üzülecek bir haber değil nitekim.
Acımasız falan değiliz. Sadece gerçekçiyiz. Yönetimi elinde bulundurduğu süre zarfında katlettiği gençlerin, devrimcilerin arkasından, ölüm fermanlarını imzaladığı günün ertesinde elim titremedi diyen bir paşanın 98inden sonra ahiret firarına varmasına üzülecek değiliz. Madem ki o eller titremedi, katlettiğiniz gençlerin, ağlattığınız, evlatsız bıraktığınız anacıklara yaşattıklarınızın vebalini kabullenmiyorsunuz demek, bu yürekler de sizin için oynamayacaktır yerinden.
Kenan Evren hayatını kaybetmiş ne yazar; Erdal Erenler, Fikri Sönmezler ve daha niceleri yaşadığı müddetçe! Lime lime ettiniz, beslemediniz astınız ama bakın paşalarınız birer birer geberip gidiyor!
Oysa bizler hala buradayız! Her geçen gün alanlarda, meydanlardayız. İşte burdayız! Paşalarınız ahiret firarında; Umut ise dimdik ayakta!
Kenan Evrenin yargılanması, ceza çekmesi, hesap vermesi, ölmesi gibi konular üzerine o dönemlerin vaziyetini çok iyi yansıttığını düşündüğüm Hasan Hüseyinin dizeleri düşüyor hemen akla:
Asılmak sorun değil,
asılmamak da değil
kimin kimi astığı
kimin kimi neden niçin astığı
budur işte asıl sorun!
Asmak neyi kurtarır
Öldürmek neyi
yaşatmaktır önemlisi
güzel yaşatmak
abeceden geçirmek kıracın çekirgesini
ekmeksiz, yuvasız, hekimsiz bırakmamak
Öyle veya böyle bu coğrafyadaki yığınlar, bilhassa gençler, abeceden değil; hücrelerden, köhne duvarlardan geçirilmiş belli bir dönem. Hala da geçirilmiyor değil. Kenan Evren denen paşa zatı ve devlet kabilesi de bu filmin başrol oyuncularıymış o dönemlerde. Bugün ise öğrencileri bu vatani(!) görevi devralmış vaziyette. Bakınız; yüzlerce çocuk cezaevlerinde, hasta tutsaklar hücrelerinde ölümle cebelleşmeye devam ediyor günümüzde de.
Ancak ne diyor Kızılderenin türküsünde : Sanma faşist olandan bir gün hesap sorulmaz
Belki evlatları katledilen analar hakikatli bir hesap soramadılar, soramadı faili meçhullere kurban gidenlerin yakınları, dönemin tutsakları, işkencelerden geçirilenler, katledilenlerin yakınları ama öğrettiler zalime, yaşamanın direnmek olduğunu. Öğrendiler ve öğrettiler bu kavganın, sevdanın harcının yitip giden canlar olduğunu.
Elim titremedi diyen devletliyle , Polise emri ben verdim diyen devletli aynıdır.
1960da Turan Emeksiz ile Beyazıtta biz vardık, 30 Martta Kızılderede bizler vardık, 6. Filo denize dökülürken Dolmabahçedeydik, 71de Nurhaktaydık, 77de Taksimdeydik, 80lerde sokak sokak baharı örgütleyen bizlerdik, 90larda Diyarbakırdaydık, 93te Madımaktaydık, 96-2000de hapishanelerdeydik, 2011de Hopadaydık, 2013te Gezideydik, 2014te Kobanêde, 2015te Çağlayandaydık Hepsinde yüreklerimizden birer parça vardı. Ve bu parçaların tesiri her geçen zaman daha da acıydı. Acılarımız kozalanmaya devam ediyor. Kozasından kurtulana dek de bu sancı sürecek.
Şimdi yüzlerce gencin kanına giren bir paşanın büyük bir ihtimalle devlet töreniyle uğurlanacak olması bizler için ne şaşılacak, ne de yadırganacaktır. Yıllar geçse de üstünden, devlet aynı devlet!
Elim titremedi diyen devletliyle , Polise emri ben verdim diyen devletli aynı devletlidir.
Kendi paşalarını nasıl gömeceklerini paşa gönülleri bilir! Halk, buna karış(a)maz. Karıştırmazlar da zaten. Biz diyeceğimizi demiş olalım. Ölen muşmula suratlının yetiştirdiği öğrencilerini de tez zamanda yanına alması önemle rica olunur
Kanlı olarak andığımız ve onlaca şehit verdiğimiz bu Mayıs ayında:
Kenanı bilmem ama; BİZE ÖLÜM YOK!
Bu ileti en son dayanışma
tarafından 10.05.2015- 23:15 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.