22. Yıldönümünde Sivas Katliamı İzmir Yamanlar Mahallesinde protesto edildi
2 temmuz 1993te Sivasta Ortaçağcı gericiler tarafından Madımak Otelinin ateşe verilmesiyle katledilen yazar, şair, sanatçılar ve halk ozanları İzmirde yapılan bir yürüyüşle anıldı. HKP, İPSD (İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği), Sev-Der (Sevdilli ve Çevre Köyleri Dayanışma Derneği) ve Yamanlar Kültür ve Spor Kulübü tarafından düzenlenen yürüyüşe halk da katılarak destek verdi.
Yamanlar Mahallesi Cemevi önünde toplanan kitle alkışlar ve sloganlarla Sivas Katliamını protesto ettiler. Buradan başlatılan yürüyüşle Kubilay Caddesinden, Üç Fidan Parkına gelindi. Etkinlik, düzenleyici kurumlar adına Sev-Der İzmir Şube Başkanı Fahri Kayanın konuşmasıyla başladı. Kaya sık sık sloganlarla kesilen konuşmasında;
16. Yüzyılın halk ozanı Pir Sultanı anmak için 2 Temmuz 1993te Sivasa giden yazarlar sanatçılar, aydınlar dünün yobazı, bugünün IŞİDçisi ve IŞİDi yaratan zihniyeti tarafından Madımak Otelinde din adına Allah Allah sesleriyle yakılarak katledildiler, dedi.
Konuşmasını Bu karanlık günler geçicidir. Halklarımızı aydınlığa çıkarana dek Sivasta katledilenlerin ışığı sönmeyecek. Gerekirse binlerce bedel ödeyeceğiz ama asla karanlığa teslim olmayacağız. Yaşanan bu katliamın gerçek sorumluları ABD-AB Emperyalistleri ve Yerli Satılmışlar Cephesinden mutlaka ama mutlaka bunların hesabını soracağız. Gün, yitirdiğimiz o yiğit insanların ardından ağıt yakma günü değildir. Şanlı Gezi İsyanımızın sloganında haykırdığımız gibi bu daha başlangıç mücadeleye devam diyeceğiz. Ve mücadelemiz, Emperyalizmi, Şovenizmi, Feodalizmi ve kanlı Faşizmi bir daha geri gelmemek üzere tarihin çöplüğüne gömene kadar, Halkların Kurtuluş Davasını zafere ulaştırıp, halkın iktidarını kurana kadar sürecek, sözleriyle bitirdi.
Etkinliğe katılan HKP İl Başkanı Av. Tacettin Çolak da burada yaptığı konuşmada; Sivas Katliamının sadece Alevi milletvekillerinin sorunu olmadığını, insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu ama Mecliste yapılan anmaya sadece Alevi milletvekillerinin katıldığını vurguladı. Çolak bu durumun sebebinin, Meclisteki anmayı gerçekleştirenlerin mensubu oldukları partinin Ortaçağcı gericilerle hareket etmesi olduğunu belirtti. Çolak konuşmasını, Hz. Alinin Haksızlıklar karşısında sessiz kalanlar, haklarıyla beraber onurlarını da kaybederler sözüyle bitirdi. Etkinlik sinevizyon gösterimi ve okunan şiirlerle son buldu.
İzmirden Kurtuluş Partililer
Halkın Kurtuluş Partisi Bursa İl Örgütü 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamının 22. yıldönümünde basın açıklaması yaparak şehitlerimizi andı
2 Temmuz günü saat 12.30da Kent Meydanında yapılan basın açıklamasını HKP Bursa İl Başkanı Av. Halil AĞIRĞÖL yaptı. Başkan açıklamasında, Sivas Katliamının planlayıcısının ABD-AB Emperyalistleri, uygulayıcısının ise yerli Finans-Kapital+Tefeci-Bezirgan Sermaye olduğunu ifade ettikten sonra açıklamasını şöyle devam ettirdi:
Bizler ise, insanlık davasına kendini vakfetmiş; Hz. Hüseyinlerin, Pir Sultan Abdalların, Şeyh Bedreddinlerin, Mustafa Suphilerin, Denizlerin, Mahirlerin ve Türkiye Devriminin Önderi Hikmet Kıvılcımlının devamcılarıyız. Bizim soyumuz da buradan geliyor.
Bu karanlık günler geçicidir. Halklarımızı aydınlığa çıkarana dek Sivasta katledilenlerin ışığı sönmeyecek. Gerekirse binlerce kez bedel ödeyeceğiz ama asla karanlığa teslim olmayacağız. Yaşanan bu katliamın gerçek sorumluları ABD-AB Emperyalistleri ve Yerli Satılmışlar Cephesinden mutlaka ama mutlaka bunların hesabını soracağız.
Gün, yitirdiğimiz o yiğit insanların ardından ağıt yakma günü değildir. Şanlı Gezi İsyanımızın sloganında haykırdığımız gibi Bu daha başlangıç mücadeleye devam! deme günüdür.
Ağırgöl konuşmasını, Mücadelemiz, Emperyalizmi, Şovenizmi, Feodalizmi ve Kanlı Faşizmi bir daha geri gelmemek üzere tarihin çöplüğüne gömene kadar, Halkların Kurtuluş Davasını zafere ulaştırıp, Halkın İktidarını kurana kadar sürecek. diyerek bitirdi.
Açıklamada sık sık; Sivasın Hesabı Sorulacak, Gün Gelecek devran Dönecek Tayyipgiller Halka Hesap Verecek, Sivasın Işığı Sönmeyecek, Kahrolsun ABD-AB Emperyalizmi sloganları atıldı.
Bursadan Kurtuluş Partililer Sivasın Işığı Sönmeyecek
Halkın Kurtuluş Partisi İstanbul İl Örgütü olarak 2 Temmuz Perşembe günü Galatasaray Lisesi önünde yaptığımız eylemle Sivas Katliamını bir kez daha lanetledik.
Basın açıklamamızı Parti yöneticilerinden İl Sekreteri Ramazan Kap gerçekleştirdi. Kap konuşmasında; 2 Temmuz Katliamını yaratan güruhla 8 saat boyunca olaya müdahale etmeyen yetkililer aynı zihniyetin ürünleridir. Nitekim 33 canın ölümünden sonra ABD Uşağı dönemin Başbakanı Çiller Çok şükür halktan kimseye bir şey olmadı, diyerek kimin hizmetinde olduğunu ve bu katliama neden 8 saat müdahale etmediğini açıkça ortaya koymuştur, dedi. Uzatılan dava süreci ve zaman aşımına da değinen Kap, davada katilleri savunan avukatların birçoğu da Ortaçağcı Refah Partisinden ve onun hayırsız evladı yine Ortaçağcı AKPden milletvekili hatta Bakan oldular, diyerek devam ettiği konuşmasını; Bu karanlık günler geçicidir. Halklarımızı aydınlığa çıkarana dek Sivasta katledilenlerin ışığı sönmeyecek. Gerekirse binlerce kez bedel ödeyeceğiz ama asla karanlığa teslim olmayacağız. Yaşanan bu katliamın gerçek sorumluları ABD-AB Emperyalistleri ve Yerli Satılmışlar Cephesinden mutlaka ama mutlaka bunların hesabını soracağız diyerek bitirdi.
Açıklama sırasında sık sık Kahrolsun AB-D Emperyalizmi, Şeriat Ortaçağdır, Sivasın Hesabı Sorulacak, Sivası Unutma Unutturma sloganları atıldı.
İstanbuldan Kurtuluş Partililer
Açıklamalar sırasında okunan bildiri
22. Yılında Sivas Katliamını Unutmadık Unutturmayacağız!
Kadılar müftüler fetva yazarsa
İşte kement işte boynum asarsa,
İşte hançer işte kellem keserse
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan.
diyen 16. Yüzyılın halk ozanı Pir Sultanı anmak için 2 Temmuz 1993te Sivasa giden yazarlar, sanatçılar, aydınlar, dünün yobazı, bugünün IŞİDcisi ve IŞİDi yaratan zihniyeti tarafından Madımak Otelinde din adına Allah Allah sesleriyle yakılarak katledildiler.
Tam 22 yıldır o ateş Madımakta yanıyor ve 22 yıldır ozanlar Şu kanlı zalimin ettiği işler deyişini söylüyor ve 22 yıldır 12 yaşındaki Koray semah dönüyor, Nesimi cura çalıyor. Şairler şiir okuyor. Bizlerse onlara her 2 Temmuzda eşlik ediyoruz.
Dönen dönsün biz dönmeyiz yolumuzdan diyerek bu kahrolası Ortaçağcı gürûha karşı amansızca mücadele veriyoruz.
2 Temmuz Katliamını yaratan güruhla 8 saat boyunca olaya müdahale etmeyen yetkililer aynı zihniyetin ürünleridir. Nitekim 33 canın ölümünden sonra ABD Uşağı dönemin Başbakanı Çiller Çok şükür halktan kimseye bir şey olmadı, diyerek kimin hizmetinde olduğunu ve bu katliama neden 8 saat müdahale etmediğini açıkça ortaya koymuştur.
Bu katliamdan sonra açılan sözde dava zamanaşımına uğrasın diye uzatıldıkça uzatıldı, böylece faillerin serbest kalması sağlandı ve failler hâlâ gerçek anlamda cezalandırılmış değillerdir.
Bilindiği gibi bu davada katilleri savunan avukatların bir çoğu da Ortaçağcı Refah Partisinden ve onun hayırsız evladı yine Ortaçağcı AKPden milletvekili hatta Bakan oldular. Her şey apaçık ortada iken, gün gibi aşikar iken, bu becerikli Ortaçağcı avukatlar ve onlarla işbirliği halindeki devlet yöneticileri davayı uzattıkça uzattılar ve zaman aşımına uğrattılar.
Böylece 33 canı bir de hukuken katlettiler
O dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan da; Hayırlısı olsun., diyerek 33 canı siyaseten bir kez daha katletti.
Peki bu katliamlar Maraş, Çorum, Sivas, Gazi, 19 Aralık, Roboski en son Taksim Gezi Halk İsyanındaki fidanlarımız durup dururken mi öldürüldüler?
Elbetteki hayır.
Bu Ortaçağcı Tefeci-Bezirgan Sermaye Sınıfı, varlığını sürdürebilmek için karşısındaki aydın, yurtsever, halksever, laik kesime ve bilime düşmandır. Bu Ortaçağcılar, insana, kadına, hayvana, doğaya düşmandırlar ve her seferinde bu insanlık dışı zulüm ve kan kokan politikalarını sürdürmek için, halklara korku salmak için katliamlar yaparlar.
Kimdir bunlar?
Bunlar tarihin karanlık sayfalarında yerini alan Muaviye ve Yezidin soyundandırlar. Vahdettinler, Ali Kemaller, Hitlerler, Mussoloniler, Kenan Evrenler, Çillerler ve Tayyipgillerdir. TÜSİADlar, MÜSİADlardır. Günümüzün Yezidi olan ABD-AB Emperyalistleri ve Yerli Satılmışlar Cephesidir. Bu alçaklar, Kerbelada Hz. Hüseyini, Sivasta Pir Sultanı katledenlerdir. Maraş ve Çorum Katliamını yapanlarda bunlardır. Şanlı Gezi İsyanımızda gençlerimizi katledenler; doğa ve insanlık düşmanı yaratıklar da bunlardır.
Bizler ise, insanlık davasına kendini vakfetmiş; Hz. Hüseyinlerin, Pir Sultan Abdalların, Şeyh Bedreddinlerin, Mustafa Suphilerin, Denizlerin, Mahirlerin ve Türkiye Devriminin Önderi Hikmet Kıvılcımlının devamcılarıyız. Bizim soyumuz da buradan geliyor.
Bu karanlık günler geçicidir. Halklarımızı aydınlığa çıkarana dek Sivasta katledilenlerin ışığı sönmeyecek. Gerekirse binlerce kez bedel ödeyeceğiz ama asla karanlığa teslim olmayacağız. Yaşanan bu katliamın gerçek sorumluları ABD-AB Emperyalistleri ve Yerli Satılmışlar Cephesinden mutlaka ama mutlaka bunların hesabını soracağız.
Gün, yitirdiğimiz o yiğit insanların ardından ağıt yakma günü değildir. Şanlı Gezi İsyanımızın sloganında haykırdığımız gibi Bu daha başlangıç mücadeleye devam! deme günüdür.
Ve mücadelemiz, Emperyalizmi, Şovenizmi, Feodalizmi ve Kanlı Faşizmi bir daha geri gelmemek üzere tarihin çöplüğüne gömene kadar, Halkların Kurtuluş Davasını zafere ulaştırıp, Halkın İktidarını kurana kadar sürecek.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.