Bu insanlık dışı düzenle hesaplaşmadan, ne 12 Eylül ile, ne de AKP iktidarı ile hesaplaşılabilir
Sadece son aylarda ortaya çıkan çatışma ortamına bakarak değil, 13 yıllık iktidarları boyunca yaptıklarına bakıldığında; bugün yaşanmakta olan gerici, piyasacı ve emperyalizm ile tam boy işbirliği içindeki AKP iktidarının, 12 Eylül rejimi ile paralelliği ortadadır. Siyasal gericiliğin toplumsal etkisini arttırması, faşist hareketin meşru bir çizgide burjuva siyasetinin ana akımlarından birisi olarak güçlenmesi, özelleştirmelerle gündeme sokulan piyasacılığın tek iktisadi model olarak sunulması, Amerikancılığın tek dış politika anlayışı haline getirilmesi, 12 Eylülle birlikte başlamıştır.
12 Eylül günleri, ülkemizin tarihindeki en karanlık günleridir. Tüm ilerici birikimimiz, devrimci gençlerimiz, ilerici insanlarımız 12 Eylül karanlığına hapsedilmeye çalışılmıştır. Ve bu baskı ortamı aynı zamanda burjuva siyaseti için yeni bir zemin kurma olanağıdır. Bu zemin, imam-hatip liseleri ile, üniversitelerde Türk-İslam ideolojisi ile, özelleştirmelerle, ABcilik ile inşa edilmiştir.
Bugün 12 Eylül ile hesaplaşacağını iddia edenler bunlarla mücadele etmeden bir hesaplaşma yaşanamayacağını bilmeliler.
İkinci cumhuriyetin ana karakterinin 12 Eylülün siyasal sonucu tarafından şekillendiği unutulmamalıdır.
Bugün AKP iktidarına karşı sürdürülecek mücadele aynı zamanda 12 Eylül rejimine ve onun siyasal ürünlerine karşı sürdürülen mücadele olmalıdır. Çünkü:
AKP gericidir.
AKP Amerikancıdır.
AKP piyasacıdır.
Yakın zamana kadar Erdoğan iktidarına; geçmişte Demirele düzülen övgüleri aratmayacak şekilde demokratlık, sivillik vs. atfedenler, bugün diktatörlerden bahsederek bizimle alay etmiş oluyorlar.
12 Eylülün mimarlarının göstermelik yargılamalarından heyecan duyanlar bugün hukuk sistemi çökmüştür derken takiyye yapmaktadır.
Yeni anayasa tartışmalarında iki çift sivillik lafı duyunca sevinenler, şimdi her gün gelen ölüm haberlerine ancak timsah gözyaşı dökebilirler.
Biz ülkemizin bu bataklıktan sosyalist bir cumhuriyet ile kurtulabileceğine inanıyor ve tüm ilericileri, gençleri, kadınları, aydınları bu 12 Eylül devamcısı iktidar ile mücadeleye ve örgütlenmeye çağırıyoruz.
12 Eylül harekatını düzenleyen paşalar bir yandan ''asmayalım da besleyelim mi'' diyerek Erdal Eren'leri darağaçlarına göndermenin yollarını ararken bir yandan da sistemin önünde bir engel gördükleri solu bir daha ayağa kalkmasını engelleyecek formüller arıyorlardı. Kendilerince o formülü de buldular. Solun toplumla, sendikalarla, üniversitelerle bağlarını kopartacak her türlü önlemi aldılar, gericiliğin önünü açacak her türlü çareye başvurdular. Önce Erbakan ve sonra Erdoğan'ın siyasi iktidara tırmanışının temelleri bu gerici-faşist paşaların üstün çabaları sayesinde oldu. 12 Eylül bir anlamda ''bizi bu işçilerden ve solculardan koruyun'' diyen sermayenin sesine kulak vermekti. Amaç buydu ve bu amacı gerçekleştirebilmek için üzerlerine düşen görevi yerine getirdiler.
Erdoğan'ın koordinatörlüğünde 12 eylül rejimi devam ediyor. 12 Eylül'ün faşist paşalarının başlattığı süreç bugün Erdoğan AKP'si tarafından sürdürülmektedir. Yazının başlığı cuk oturmuş, AKP 12 Eylül rejiminin ürünüdür ve doğrudan sürdürücüsüdür.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.