Başlıktaki kadar tereddütlü yazmayacağım. Açık açık başlayayım: Rusyanın Suriyeye el koymasını alkışlamak doğru değildir.
Kuşkusuz, 2011 Martından 2015 Ekimi'ne kadarki tüm alt dönem ve konjonktürlerden farklı bir durum ortaya çıktı ve bu durum Suriyenin mazlum halkı ve bu halk tarafından tekrar tekrar onaylanan Şam yönetiminin lehine.
Tamam, ama noktayı buraya koymak imkansız.
Rus müdahalesinin Fransadan Marine Le Penle Yunanistandan Aleksi Çiprası ve daha nicelerini buluşturduğunu hatırlatıp etrafa ucuz kuşku tohumları serpiştirmeyeceğim. AKPnin Rusyaya efelenmesi karşısında bizim Türkiyeden olanların gülmekten kırılmalarını da eleştirmeyeceğim. Onlar arasında ben de varım zaten.
(Gerçekten yeri gelmişken, angajman kurallarının Davutoğlunun elinde patlamasından daha eğlenceli ne olabilir? Muhtemelen biri afra tafra yaparken, bir başkası Ruslara doğal gaz musluğunu kısmamaları için yalvarıyordur! Kolay değil, kış kıyamette günde beş kere soğuk suyla )
Konumuz bunlar değil ve önce yıllardır inanılmaz acıları göğüsleyerek ve sonsuz yaratıcılıklar sergileyerek direnen Suriye halkını kutlayarak söze başlanmalı. Gericiliğe, emperyalizme, ihanetin bin türlüsüne boyun eğmeyen bir halk, Ortadoğuya giydirilmek istenen şeriatçı deli gömleğini yırtıp attı. Emperyalizm peş peşe taktik değiştirdi. Tutmadı da tutmadı. Sonunda bölgeyi soğutmaya karar verdiler. Alan boşaltıyorlar. Suriye halkı nefes alıyor.
Ama nokta buraya konamıyor!
Kimse bütün övgülerden fazlasını hakeden Suriye halkına ilan ettiğim sempatiyi Rusya ve Putin için tekrarlamamı istemesin. Putin Rus burjuva milliyetçiliğinin temsilcisidir ve emperyalist oyuna katılmak için kadim Rus siyaset geleneklerini canlandırmaktadır. Ancak canlandırılanlar arasında Sovyetler Birliğinin barış politikasının sadece gölgesi vardır. Putin Rusyası, Çarlık sömürgeciliği unutturan, o ne demek, devrim yoluyla tasfiye eden sosyalizmin araya girmiş olmasından üzüntü duyuyordur. Bugün rezervsiz Rus tarafını seçen ilericiler, yarının hesapları ve hesaplaşmalarının altında kalabilirler yine yanlış oldu, kesin altında kalırlar!
Bir kere, Rusyanın bütünüyle ABDye rağmen devreye girdiğine inanılır mı? Bu bir anlaşmadır. Uluslararası siyasette anlaşma dürüstlüğü içermiyor. Anlaşma ile alan genişletme çabaları birlikte hayata geçiyor. Bu anlaşmada ABD geri adım atan taraf olduğu için, partnerinin bıraktığı boşluklara, omuz ve hatta kafa ata ata yerleşen de Rusya oluyor.
Peki bu kadarından ABDnin, emperyalizmin yenildiğini nereden çıkartıyorlar? Bu diplomasi ve bu savaş oyunları çok su kaldırır daha.
Zaten kaldırıyor Anlaşılan Yemendeki korkunç yangın pazarlık olsun diye çıkarılmış. Şimdi Yemen Amerikan-Suudi eksenine acımasızca demirleniyor. Suriyede gerileyen Batının biçtiği fiyat bu. Pazarlık, anlayacağınız.
Yemenle sınırımız yok diye ilgilenmeyelim mi, yani?
Ukrayna Soğutmanın kuzeye doğru yayılması da masada var mı, bilmiyoruz. Ama en azından dürüstlüğün esamesinin okunmadığı reel hayatta böyle bir şey olamayacağı açıktır ve bu noktada okkanın altına gitme olasılığı yüksek olan da Türkiyedir! Ve bu çok ama çok tehlikelidir. Rusya Türkiyeyi perişan eder anlamında değil. O kadarını zaten herkes biliyor da, Rusyanın üstüne bile sürülecek kadar ABDye teslim olmuş bir AKP Türkiyesi'ni düşünebiliyor musunuz?
Türkiyedeki üslerin ve her tür lojistik olanağın ABDye ikram edildiğinin farkındayız, değil mi? Anlaşmada bu da var
ABDnin Türkiye dahil Avrupaya nükleer bombalar yerleştirme kararını okudunuz mu, peki? Türk medyasında pek göze batırılmıyor da
Hep dahası vardır bu tür anlaşmaların. Güneyinde tarifsiz bir itibar kaybına uğrayan AKP, besbelli Kürt siyasetinin alanını daraltmadan yola devam edemeyeceği konusunda Amerikalı amcalarını ikna etmiş Herkes Amerikan diplomasisinin Kürt siyasetçilerine gönderdiği üç beş ay sabredin mesajının vadesini bekleyedursun, AKP Suriye kirini Kürt kanıyla temizlemek için bir vize daha almış olmasın?
İçerde ve dışarda kazanarak iktidarda kalmıyor artık AKP. Bir uçurumun kenarından aşağı kayarken tutunacağı bir dal karşılığında vermeyeceği şeyi yok. Bu anlamda Rus müdahalesinin AKPyi madara ettiği doğrudur da, altından sandalyeyi çektiği, o kadar da doğru olmayabilir.
Bütün bunlar ve fazlası
Fazlasında sol var. Solun kendisini doğrudan taraf hissetmediği, solu özne olmaktan çıkartan, başka adreslerin alkışçılığına ittiren her gelişme negatiftir. Hayat karmaşıktır ve Ortadoğuda biriken pisliğin süpürülmesi ile bataklığın derinleşmesi arasında bazen çelişki değil uyum vardır.
Biz ve bölgenin diğer devrimci güçleri, bataklığı kurutma iddiamızı, ona buna devretmeyiz.
Sovyet sosyalizminin kazanımlarının, milyonlarca emekçinin bugününün ve yarınının üstünde tepinen Rus kapitalistlerine hiç devretmeyiz.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.