Açıklanamayan sinyaller alınan bir yıldız keşfedildi. Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'den araştırmacılar sinyallerin uzaylı teknolojisi sonucu olup olmadığını inceleyecek.
The Atlantic'in haberine göre, Cygnus ve Lyra takımyıldızları arasında Kepler Uzay Teleskopu tarafından 4 yıldır incelenen bir yıldız bulunuyor. Yale Üniversitesi'nde doktora sonrası çalışmasını yapan Tabetha Boyajian, daha önce böyle bir yıldız görmediklerini belirterek, bu yıldızdan gelen sinyallerin diğerlerine benzemediğini söylüyor.
Kepler'in izlediği diğer 150 bin yıldızda görülmeyen sinyallerin, bu yıldızdan alındığı bildirilirken, başlangıçta gelen verilerin yanlış olduğunun düşünüldüğü ancak durumun bu olmadığının anlaşıldığı söyleniyor.
2011 yılında yıldızın "ilginç" ve "tuhaf" olduğunun anlaşıldığı ve gelen ışığın yıldızın etrafında büyük miktarda maddenin tertipli bir şekilde dönmekte olduğuna işaret ettiği aktarılıyor. Bunun genç yıldızlarda normal olabileceği söylenirken, bu yıldızın genç de olmadığı belirtiliyor.
Penn State Üniversitesi'nden astronom Jason Wright, Boyajian kendisine verileri gösterdiğinde şaşırdığını belirterek, "uzaylılar her zaman değerlendireceğiniz son hipotez olmalıdır, ancak bu uzaylı bir medeniyetin inşa edebileceğini bekleyebileceğiniz bir şeye benziyor" diyor.
Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'den Andrew Siemion'un da Boyajian ile birlikte çalıştığı ve yıldıza büyük radyo teleskoplarını yönelterek inceleme yapmak istedikleri söyleniyor. İlk gözlemlerin Ocak ayında yapılacağı bildirilirken, Ocak ayında şüphelerin doğrulanabilmesi durumunda daha büyük araştırmaların başlatılacağı aktarılıyor.
Sevgili sirius'u heyecanlandıracak bir haber Ama önemli olduğu da kesin. Bugüne kadar bilinmeyen bir yıldızın olağan bir davranışı ise heyecan ve beklentiler bir başka bahara kalacak demektir. Umarım öyle olmaz ve gelen sinyaller o gezegende bir uygarlık bulunduğunun kanıtları olur.
Kepler'in izlediği diğer 150 bin yıldızda görülmeyen sinyallerin, bu yıldızdan alındığı bildirilirken, başlangıçta gelen verilerin yanlış olduğunun düşünüldüğü ancak durumun bu olmadığının anlaşıldığı söyleniyor.
Kepler'in izlediği diğer 150 bin yıldızda görülmeyen sinyallerin, bu yıldızdan alındığı bildirilirken, başlangıçta gelen verilerin yanlış olduğunun düşünüldüğü ancak durumun bu olmadığının anlaşıldığı söyleniyor.
Durum bu değilse sinyal uzaylılardan gelmiştir
Diyelim ki öyle; sinyalin uygarlık belirtisi olduğu bir türlü yanlışlanamadı; bunun sonucunda, orada bir uygarlık olduğu da anlaşıldı. Böyle varsayalım! Ne olur? Oraya gidemeyeceğiz, büyük olasılıkla onlar da gelemeyecek; hatta telefonda ''alo'' der gibi de konuşamayacağız? Ne olacak? Sadece evrende bizden başka canlılar, üstelik uygarlık yaratan canlılar olduğunu bilmekle kalacağız!
Bu da kötü değil mi?
Sanki uzayda, dünya adını verdiğimiz bir gezgende tutsak gibiyiz, bir başımayız ve belki de bu tutsaklıktan, bu yalnızlıktan hiç kurtulamayacağız!
Çok karamsarsınız. Bu karamsarlık bilime aykırı değil mi? Yüz yıl önce teknolojinin bu aşamaya geleceği tahmin edilemezdi, hayal gibi. Yüz yıl sonrasında bugünden tahmin edilemeyenler gerçekleşebilir. Bu sinyaller gelişmiş bir uygarlığa aitse birgün karşılaşabiliriz. Sinyal alınmışsa konuşabiliriz. Gelecekte başka uzaylılarla birlikte olacağımıza inanıyorum.
Çok karamsarsınız. Bu karamsarlık bilime aykırı değil mi? Yüz yıl önce teknolojinin bu aşamaya geleceği tahmin edilemezdi, hayal gibi. Yüz yıl sonrasında bugünden tahmin edilemeyenler gerçekleşebilir. Bu sinyaller gelişmiş bir uygarlığa aitse birgün karşılaşabiliriz. Sinyal alınmışsa konuşabiliriz. Gelecekte başka uzaylılarla birlikte olacağımıza inanıyorum.
Yüz yıl sonra bugünden çok daha farklı bir dünya olacağına inanıyorum. Daha mı iyi oluruz, daha mı kötü bunu sınıf mücadelesinin alacağı şekil tayin edecektir. ( ''Bilim konuşulurken konuyu nereye getirdi'' diye sormayın, gerçek u. Kapitalizmin çılgın koşusu böyle devam ederse ve sosyalist irade bu konuda gerekeni de yapmazsa yüz yıl sonra dünyanın bir barbarlıkla yüzyüze geleceğini kestirmek hiç zor değil.)
Dünyanın geleceğini bir kenara koyarsak, evrenin bazı sabitleri ve güneş sisteminin samanyolu içindeki konumu karşımıza aşılması hemen hemen olanaksız duvarlar çıkarmaktadır. Örnekse bu haberde sinyal gelen yıldızın bize uzaklığını 30-50 ışık yılı olarak tahnim edebiliriz. Gerçekten oraya varabilmek ışık hızıyla ( sn.de 300.000km.) 30-50 yıl sürecek demektir. Işık hızına yakın bir teknoloji üretilecek, bu hıza dayanıklı gemiler yapılacak ve içine insanlar oturtularak gidiş dönüşü belki yüz yıl sürecek bir yolculuk planlanacak? Mümkün mü? Ya da bir şekilde iletişim kurulduğunu varsaysak 'alo''nun karşılığı olan bir ''alo'' sesini duyabilmek bile yine, aynı şekilde 100 yıllık bir süreye ihtiyaç gösterecek! Hadi dediğin gibi ''karamsar'' olmayalım ama, samanyolu içindeki bir sisteme gidiş geliş bile bu koşullarda mucizeye yakın bir gerçekleşme ihtimaline sahip.
Ve şimdilik karşı karşıya geldiğimiz gerçeklik de ne yazık ki bu!
Bu ileti en son melnur
tarafından 18.10.2015- 05:54 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.