CHPli Umut Oran, CHP ve HDP arasında gerçekleşecek görüşme öncesinde, Bugün yaşananların sorumlusu AKP-HDP politikalarıdır açıklaması yaptı.
Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı, CHPli Umut Oran, CHP ve HDP arasında gerçekleşecek görüşme öncesinde, Bugün yaşananların sorumlusu AKP-HDP politikalarıdır açıklaması yaptı. Tarih bir kez daha Türkiyenin kurucu gücü olan CHP ve yönetimine büyük bir sorumluluk yüklemektedir ifadelerini kullanan Oran, Öncelikle Cumhurbaşkanı çatı adayının belirlenmesiyle başlayan sol ve muhalif kesimlerin HDPye yönelmesi konusuna sessiz kalınmamalı. Emanet - stratejik oy adı altında başka partilere oy verilmesi algısı yok edilmeli, buna izin verilmemelidir. CHP, tabanına sahip çıkmalı, topluma liderlik etmeli, 6 Ok ideolojisine bağlı kalarak, sol ideallerini yenileyerek daha ilerici olmalı, tek başına iktidar iddiası dışında başka bir şeyi düşünmemeli, kuruluş dönemindeki kadar cesur ve kararlı olmalıdır. Ankara katliamında yaşamını yitirenlerin anılarını yaşatmanın yolu; AKP ile koalisyon ihtimalini dahi düşünmeden tek başına iktidar olup Türkiyeyi huzura kavuşturmak için mücadele etmektir. Ülkemizi AKP-HDP kayıkçı kavgasından kurtarmak, daha özgür, daha huzurlu, daha demokratik bir ülke kurmak CHPnin ertelenemez görevidir açıklamasında bulundu.
YAŞANANLARIN TEK SORUMLUSU SİYASET KURUMU
Umut Oran yaptığı yazılı açıklamadan şunları kaydetti:
Güçlü yönleri zayıf yönlerinden, fırsatları tehditlerinden daha fazla olan güzel ülkemde insanlarımızın acı çektiklerini görmek beni kahrediyor. İsmimin hakkını vermek üzere her şeyimi kenara bırakarak çözümün bir parçası olmak, hizmet etmek, umut veren kararların alınmasını sağlamak sorumluluğu ve zorunluluğu taşıdığım için bir süre önce parçası olduğum siyaset sisteminin bugün artık neredeyse olumsuzluk-çözümsüzlük-umutsuzluk üzerine işlemesi kabul edilemez Çünkü gerçekte bugün yaşananların tek sorumlusu var: Siyaset Kurumu. Bugün terör belasının hortlamasının, akan kanın sorumlusu AKP-HDP politikalarıdır. MHPnin kimseyle uzlaşmaz ve sürekli hayırcı tavrı da bugünkü ortama zemin hazırlamıştır.
DAVUTOĞLUNUN SIRADAN AÇIKLAMALARI, TAVRI DÜŞÜNDÜRÜCÜ
Tarihin en sorunlu dönemlerinden geçtiğimiz bu günlerde, siyasi partilerin ve bir kısım yöneticinin ciddiyetsiz tutumları sabırları zorlamaktadır. Ülkemizin kalbinde, Başkent Ankarada patlatılan bombalarla 100ün üzerinde vatan evladı parçalara ayrılmışken Başbakan Davutoğlunun halen siyasi sorumluluk üstlenmeyerek, herhangi bir olaydan sonra yapılabilecek sıradan açıklamalarla yetinmesi düşündürücüdür. Daha önce onlarca defa kullanılan kelimelerle hazırlanmış açıklamaları ekranlarda okumayı marifet sanan Davutoğluna sesleniyorum: Ülke kan gölüne dönmüşken her şey normalmiş gibi davranma hakkınız yoktur! Hastanelerde onlarca yurttaşımız yaşam mücadelesi verirken, onlarca evladımız toprağa düşmüşken sorumluluğu üç bürokrata yükleyerek sıradan açıklamalar yapmak ve artık herkesin tahmin ettiği şekilde muhalefet lideriyle göstermelik görüşmeler gerçekleştirmek, hiç bir anlam ifade etmemektedir. Görüşmelere dair yapılan açıklamalar göstermiştir ki terörle mücadele konusunda hiçbir fikriniz bulunmamaktadır. Gaziantep ve Reyhanlıdan sonra hamaset dışında hiçbir şey yapmadığınız gibi, Suruçtan sonra ezberlenmiş cümleleri tekrarladığınız gibi, Türkiyenin kalbinde patlayan bombalardan sonra da hala ciddiyetsiz bir şekilde davranıyorsunuz ve hiçbir şey yapmıyorsunuz. Ancak unutmayın ki böyle davranarak gelecek nesillerin gözünde şimdiden mahkûm oldunuz.
MİLLETİM ADINA UYARIYORUM
Türkiye Cumhuriyetinin bir yurttaşı olarak milletim adına sizi uyarıyorum! Ya hükümet etmenin gereklerini ciddiyetle yerine getirin ya da hemen görevden ayrılın. Emin olun Türkiye, sizin yokluğunuzda çok daha huzurlu bir yer olacaktır.
DEMİRTAŞ DA DAVUTOĞLU KADAR SORUMLUDUR
Halkımız bilmelidir ki mevcut ciddiyetsizlik sadece hükümette değildir. 7 Haziran öncesinde AKP hükümetinin başına bir şey gelmesin diye demeçler veren HDP yönetimi, bugün AKPyle tipik bir kayıkçı kavgası içine girerek geçmişi unutturmaya çalışmaktadır. HDPnin eş genel başkanı SayınDemirtaş bilmelidir ki Türkiyenin bugünlere gelmesinin bir sebebi Davutoğlu ve selefi ise diğer sebebi de HDP-Kandil-İmralı üçlüsüdür. Çok değil daha 2 yıl önce Geziye darbe diyen sizlerin, 13 yıldır el ele kol kola oynadığınız ortaoyunu bugün artık katliama dönüşmüştür. Yaşanan kaosun, şiddetin ve dökülen gözyaşlarının sorumluluğu TBMMyi dışlayan AKPnin ve yıllardır yaptığınız Dolmabahçe benzeri gizemli görüşmelerle AKPye destek veren sizlerindir. HDP olarak sizler; kapalı kapılar ardında yaptığınız pazarlıklarla, bugün yaşanılan acıların altyapısını AKPyle birlikte oluşturdunuz. Eğer gerçekten değiştiyseniz Türkiyeden neleri sakladığınızı, hangi pazarlıkları yaptığınızı, neyin karşılığında AKPyi desteklediğinizi halkımıza açıklayın ve özür dileyin.
78 MİLYONUN ORTAK ACISI
Ülkemizin geleceğinden endişe eden milletimiz! Türkiye, 13 yıllık AKP hükümetleri döneminde tarihin tanık olmadığı kadar kin ve nefret ortamına sürüklenmiştir. AKP zihniyeti, siyasi çıkar hesaplarıyla herkesi birbirine düşman etmiş; ötekileştirerek, çatıştırarak, şiddet kullanarak kitleleri susturmaya çalışmıştır. Kan ve gözyaşı üzerinden siyaset yapmak bile sıradan yöntemler haline getirilmiştir. Oysa Başkentte toprağa düşen gençler, kadınlar, erkekler hepimizin ortak değerleri, hepimizin kardeşleridir. Onları sadece bir grupla özdeşleştirmeye çalışmak, siyasi hesaplaşmaların tarafı haline getirmeye uğraşmak; sevenlerine, kendilerine ve yurdun dört bir yanındaki yurttaşlarımıza yapılan büyük bir haksızlıktır. Onlar; 78 milyon yurttaşın ortak acısıdır. Bunun dışındaki her görüş acılara saygısızlık anlamını taşıyacaktır.
CHP, EMANET OYA SON VERMELİ, TEK BAŞINA İKTİDAR HEDEFLEMELİ
Gelinen noktada, tarih bir kez daha Türkiyenin kurucu gücü olan Cumhuriyet Halk Partisine ve yönetimine büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Acıların bile belli odaklar tarafından sömürüldüğü bu siyasi ortam değişmelidir. Öncelikle Cumhurbaşkanlığı için çatı adayının belirlenmesiyle başlayan muhalif ve sol kesimlerin HDPye yönelmesi konusunda sessiz kalınmamalı, solun tek adresinin ve tek kalesinin CHP olduğu gerçeği mutlaka anlatılarak bu kişilerin ikna edilmesi sağlanmalıdır. Emanet ya da stratejik oy adı altında başka partilere oy kaymasını masum gösterme algısı bir an önce yok edilmeli, bu duruma sessiz kalınmamalıdır. CHP, her seçmenin oyuna talip olmalı ama tek bir seçmeninin bile başka partiye oy vermesine müsaade etmemelidir. Çünkü AKP ve HDPnin ayrıştırıcı, ötekileştirici, nefret dolu anlayışlarına karşı özgürlükleri, demokrasiyi, barışı, sevgiyi ve huzuru savunacak yegane güç CHPdir! CHP, tabanına sahip çıkmalı, topluma liderlik etmeli, 6 Ok ideolojisine bağlı kalarak, sol ideallerini yenileyerek daha ilerici olmalı, tek başına iktidar iddiası dışında başka bir şeyi düşünmemeli, kuruluş dönemindeki kadar cesur ve kararlı olmalıdır. Gözyaşları kurumamış olan milletimize karşı temel sorumluluğumuz; iktidar olmak ve bu düzeni değiştirmektir. Bu düzen değişmelidir! Bu ülke yeniden güzel günler yaşamalıdır. Gelinen bu noktada mesele sadece siyaset meselesi değildir; mesele memleket meselesidir. Ankarada hayatını kaybeden yurttaşlarımızın anılarını yaşatmanın yolu; AKP ile koalisyon ihtimalini dahi düşünmeden tek başına iktidar olup Türkiyeyi huzura kavuşturmak için mücadele etmektir. Ülkemizi AKP-HDP kayıkçı kavgasından kurtarmak, daha özgür, daha huzurlu, daha demokratik bir ülke kurmak; CHPnin ertelenemez görevidir. Aksi her durum felakettir, daha fazla kan ve gözyaşı demektir.
Umut Oran yanlış şeyler söylemiyor. Türkiye'nin yaşadığı sorunlarda sadece AKP suçlu değil, kürt hareketinin de büyük payı var. Geçmişi unutmayalım. Türkiye yıllardır AKP ile kürt hareketinin kendi aralarındaki dansı ile meşgul edildi. İki taraf da elbirliğiyle bugünleri hazırladılar. Kılıçdaroğlu popülist politika izlemek adına HDP'ye yakınlaşma görüntüsü çiziyor, böyle yaparak toplumda prim yapacağını ve oyları toplayacağını sanıyor. Anketler ise farklı şeyler söylüyor, CHP'nin hala yerinde saydığını gösteriyor. CHP bu haliyle bulunduğu yerden bir adım öteye gidemez. Kürtlere yanaşarak kürtlerden oy mu alacak? Popülist politikalarla AKP ya da MHP'den oy mu çalacak? CHP bu kafayla giderse iktidarı rüyasında bile göremez.
Türkiyede neler tartışılıyor Nazlı Ilıcak Akp ve onun siyasetinin sivil seçimle iş başına gelmiş faşizm olarak söylüyor .
Faşist demiyor dikkatinizi çekerim faşizm diyor Nazlı Ilıcak gibi sağ cenapta uzun yıllar militan gibi çalışan yıllarca devrimcilere saldıran S.Demirelin manevi kızı olarak anılan bir kimse TV de AKP için faşist kurduğu sistem için faşizm diyor.
Bu sözler belki bazıları için hiç önem taşımayacak salla gitsin onamı inaacağız diyenler olacak ama sağ cenapta büyük bir çatlağın oluştuğu ve bu çatlağın çok derin olduğu N.Ilıcakın sözlerinde görülüyor.
Hani Lenin derya devrimde orta sınıfı tarafsızlaştırın Nazlı Ilıcak hiç bir dönem orta sınıfı savunmadı o hep en egemeni savundu. Bu bile tarafsızlaşmak bir tarafa taraf olmaktadır yani demokrasi güçlerin tarafında.
Onun bir programında bir bey şöyle demişti T.Erdoğan kendi menfaati için iç savaş bile çıkarır amacı seçimleri yaptırmamak eğer amacına ulaşamazsa hiç bir şekilde koğalisyon izin vermeyecek ve daha kötü sanaryolara hazırlıklı olalım
Eğer T.Erdoğanla anlaşıp ona ve çocuklarına dokunulmazsa o AKP yi bile satar böylece hükümet uluşur demişti
Bunu ben bir HDP li kürttende duydum.
Bu durumda seçim sonrası bu tür sanaryolar oluşursa yani daha kötü günler için ne yapabiliriz.
Bence geçmişte yapılmış hatalarla uğraşmanın ve hatalı aramanın zamanı değil içinde yaşadığımız tehlikeli günleri düşündüğümüzde biz sadece AKP nin iktidardan düşmesine odaklanmalıyız daha çok önemli olduğunu düşündürüyor.
Daha kötü günler ne olabilir Ankara katliamını düşündüğümüzde daha kötüsünün ne olacağı tahmin bile etmek beni korkutuyor.
Onun biz HDP geçmişte ne yapmış Liberaller ne söylemiş gibi şeylerle uğraşacak lüksü kendimde görmüyorum ne kadar insan örgüt bizim taraftadır beni ilgilendiren odur.
Bir gün belki yapılan yanlışlar sorulur ama zaman bunu sormanın ve bunları konuşmanın zamanı değil Ankara barbarlığını düşündüğümüzde kayıplarımızı sorduğumuzda anaların göz yaşını gördüğümüzde bazı hesapları daha ilerki bir zamana atmamız menfaatimizedir.
Bu gün güçlerimizi birleştirmek siyasi hesaplarımızı geçici dondurmak ve daha fazla güç kazanmanın hesaplarını yapmak zamanıdır.
Birgün çinlilerin dediği gibi aç insanın demokrasiye ihtiyacı yoktur diye bir zaman yaşamak istemiyorsak pişman olacağımız sözler söylemeyelim .Elini uzatanların elini geri çevirmeyelim derim.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.