1 Kasımda, açık ki AKP zorbalıkla, hile ve manipülasyonla kuşattığı sandıklardan kendi iktidarını çıkardı. Erdoğanın, 400ü verin huzur içinde olsun, dediği durum 7 Haziran sonrasında yaşanarak seçim sonucunu tayin etti.
***
7 Hazirandan 1 Kasıma sonucu değiştiren etkenler, taktik doğru ya da yanlışlar nelerdi, hangi söylem satın alında hangisi terk edildi gibi analizleri 2 gündür televizyonlarda bolca dinliyoruz. Sonuçta, tüm yaşananlar, 5 ayda öldürülen 500ün üzerinde insan bir yana bırakılıp biraz da nedamet getirerek AKPnin başarı öyküsü anlatılıyor. Ertuğrul Özkökün henüz sandıklar açılmışken söylediği fabrika ayarlarıma dönüyorum sözü, ona ait bir çark değil burjuva siyaset alanında güçler açısından bir durum olarak yaşanmaya başlıyor. Pek şaşılacak bir durum yok.
***
Diğer yandan da sandıkta AKPnin gerilemesi noktasında seferber olarak faşizme HAYIR diyen milyonlarda belirli ölçülerde anlaşılabilir bir hayal kırıklığı yaşanıyor. 7 Haziranın bir tekrarı olması beklenen seçimin AKPnin bu denli yüksek oy almasıyla sonuçlanmasının bu tür bir duygu yaratması söylediğimiz gibi bir yere kadar normal. Ancak, durumu abartarak biraz da şımarıkça memleketi terk etme açıklamaları yapanlara laf yetiştirmeye dahi gerek yok! Kuşkusuz, seçimlere bu denli abartılı bir anlam yüklenmesinde solun bir kesiminin 7 Haziran öncesinden başlayarak aldığı tutumun da önemli bir payı var. Sandık ve parlamento dağılımını son ve tek çıkış olarak gösteren bu algı, yığınağın yanlış yere yapılmasında azımsanmayacak bir paya sahip.
***
Ortada 12 Eylülden bu yana sistematik bir biçimde geliştirilen gericiliğin, AKP-Saray rejimi altında nasıl bir derinlik kazandığı ve toplumsal tabanını genişlettiğini gösteren bir gerçeklik var. AKP-MHP arasındaki geçişkenliğin belirlediği, yine Kürt dindar kesimlerinin tutumlarının etkili olduğu sonuçların işaret ettiği toplumsal durum bu. Sol, bu toplumsal gerçekliği değiştirecek, ona seslenebilecek gerçek bir güç, bağımsız bir devrimci özne olarak konumlanmasını güçlendirmeden durumun değişeceği de yok. Bunun başarılmasının yolu, sağcılaşmaktan geçmediği de bu dönemde umarız herkesçe anlaşılmıştır. Emekçilerin gündelik yaşamlarındaki sorunlarına gören, onlara dair çözümler geliştiren ve eyleyen bir hareket aynı zamanda seçimlerde de kimsenin diline almadığı gericiliğe karşı toplumsal bir mücadele içerisinde aşağıdan bir aydınlanma hareketi olarak- laiklik mücadelesinin geliştirilmesinin, anti-emperyalizminin ve neoliberal yağma ve talana karşı mücadelenin başat olduğu bir politikleşmiş toplumsal direniş hareketinin geliştirilmesine ihtiyaç var. Önümüzdeki dönemin temel görevi de halkın HAZİRAN kavgasını bu doğrultuda geliştirmek, birleşik direnme meclislerini-mevzilerinin yaşamın tüm alanlarında çoğaltmaktan başka bir şey değil.
***
Şimdi yapılması gereken de, acil mücadele gündemlerinin saptanarak hazırlıklarının yapılmasıdır. AKPnin karşısında olan tüm kesimleri sindirmek üzere daha baskıcı bir politikaya yöneleceğini tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok. O yüzden hızlıca safların yeniden toparlanmasına ihtiyaç var. AKPnin önümüzdeki dönemde en önemli gündeminin sivil-özgürlükçü anayasa adı altında Başkanlık Sistemini de içerebilecek ki içermese de- mezhepçi faşist rejimi anayasal düzlemde kurumsallaştıracak bir hamle olduğu görülüyor. Belli ki bunun çok da alıcısı olacak. Bu gündemlere karşı mücadele bugünden başlayarak AKP-Saray rejiminin toplumsal zeminde yarattığı adaletsizliğe, baskılara karşı toplumsal bir güç olmayı temel alan bir siyaset ve örgütlenme anlayışı ile mücadeleyi geliştirmektir.
***
1 Kasım sonuçlarının gösterdiği gerçek, sistem içerisinde kalarak AKP-Saray rejiminin geriletilmesinin de yıkılmasının da mümkün olmadığıdır. O yüzden şimdi devrimci bir siyaset her zamankinden daha gerek, daha elzem ve daha mümkündür.
Şimdi, görebildiğimiz tek şey başka bir YOLun olduğudur. Haydi ! Devam...
Muhalefet Güncel
Bu ileti en son dayanışma
tarafından 04.11.2015- 13:56 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.