Gül-Erdoğan görüşmesinde, iplerin tamamen koptuğu belirtiliyor. Bülent Arınç, Hüseyin Çelik gibi isimler, Erdoğanın geri adım atmaması üzerine Gülün önderliğinde parti içinde etkin muhalefet kararı aldı.
Ayşe Sayın
AKPnin kuruluşundaki çekirdek kadroda yer alan aralarında Bülent Arınç, Hüseyin Çelikin de bulunduğu isimler, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün geçen hafta davet üzerine görüştüğü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğanın kendisine iletilen rahatsızlık konularında hiçbir geri adım atmaması üzerine, parti içinde etkin muhalefet kararı aldı. Biz, bu partide kiracı değil, evsahibiyiz, eleştirilerimizi dinlenene, dikkate alınana kadar sürdüreceğiz diyen muhalifler, öncelikli hedeflerini yeni parti değil, Gül öncülüğünde, AKPnin kuruluş felsefesine döndürülmesi olarak ifade ediyorlar.
Uzun süredir sessizliğini koruyan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün, davet üzerine Cumhurbaşkanlığı Sarayında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde, iplerin tamamen koptuğu belirtiliyor. Güle yakın isimler, ipleri kopma noktasına getiren olaylar ve temel eleştiri konularına ilişkin şu değerlendirmeleri yapıyorlar.
Muhalefetin lideri Gül: Cumhurbaşkanlığı döneminden bu yana Gül, özgürlükler, demokratikleşme, 17/25 aralık süreci konularında rahatsızlıklarını üstü kapalı olarak dile getirdi. Ancak her keresinde geri durdu ve genelde de susmayı tercih etti. Ancak Erdoğanın daveti üzerine gittiği Saraydaki görüşmede tarafların pozisyonunda hiçbir değişiklik olmadı ve hatta ipler tamamen koptu. Geçmişte Gül, bu tür görüşmeleden sonra, kimsenin haberi olmadan sessiz sedasız İstanbula dönerdi. Ancak Gül, çıkışta Hüseyin Çelik, Sadullah Ergin ve Arınç ile kameralara görüntü vererek, parti içindeki muhalif hareketle birlikte olduğu mesajı verdi.
Endişe Saraya götürdü: Gülün, aşırı gösterişi, yapılan harcamalar ve AOÇ arazisi üzerine kaçak yapıldığı gerekçesiyle eleştirilen ve Erdoğanın bu eleştirileri kesmek amacıyla külliye diye adlandırdığı Cumhurbaşkanlığı Sarayına gitmesine dış politikadaki duyduğu derin kaygı gerekçe gösteriliyor. Gülün, Rusya, ABD, AB ile ilişkilerin geldiği noktayla ilgili eleştiri ve görüşlerini Erdoğana doğrudan iletmek için Saraya gitmeyi göze aldığı ifade ediliyor.
Muhataplık sözcü yardımcısına indi: Muhaliflere göre, Türkiyenin Rus uçağının düşürülmesinin sonucunu hem hükümet hem de Cumhurbaşkanlığı düşünmeliydi. Uçak düşürüldükten sonra da kriz iyi yönetilemedi ve Rusya şimdi Suriyede istediği gibi hareket ediyor. İş bu noktaya gelmişken artık Türkiyenin yapacağı karşı hamle ülkeyi savaşa sürükleyebilir. Ayrıca ABD ile PYD yüzünden büyük gerilim yaşanıyor. Her keresinde Ey ABD diye sert çıkış yaptığı ABD ise bırakın başkan düzeyinde artık sözcü yardımcısı düzeyinde yanıt veriyor, Türkiye, dünya ölçeğinde ciddiyetini kaybediyor. Dış politika, içeride hamaset için kullanılacak bir argüman değildir, içeride hamaset için yapılan konuşmalar, ülkeyi uçuruma götürür.
Kiracı değil ev sahibiyiz: Muhalif kanattan önemli bir isim, Gül-Erdoğan görüşmesinden bir sonuç çıkmasa da Biz uyarılarımızı, eleştirilerimizi, dinlenene kadar söylemeye devam edeceğiz. Çünkü biz partiye kimileri gibi sonradan eklemlenmedik, kiracı değil, evsahibiyiz. Bizim genel başkanlık, kongrede şunu getirelim gibi hesaplarımız yok. Amacımız AKPyi kuruluşundaki çizgisine getirmek ve hükümetin sorumluluk alanındaki konuların hükümet tarafından uygulamaya konulmasını sağlamak görüşünü dile getiriyor. Ancak kulislerde, muhaliflerin parti içinden yeterli destek görmez veya Erdoğan ile muhalifler arasında yeniden bir uzlaşma sağlanmazsa, yeni parti oluşumunun da son çare olarak gündeme geleceğine dikkat çekiliyor.
Davutoğlu da rahatsız: Cumhurbaşkanı Erdoğanın, dış politikadan ekonomiye, atamalardan, anayasaya kadar her konuda müdahil olmasından Başbakan Ahmet Davutoğlunun da rahatsız olduğu, ancak müdahaleyi engelleyemediği belirtiliyor. Erdoğana karşı hükümetin güçlü durması gerektiğini savunan muhaliflerin Davutoğlu ile de uzlaşma arayacağı dile getiriliyor. Ancak Davutoğlunun parti içinde henüz istediği biçimde güçlü bir konumda olmaması nedeniyle öncelikle parti grubundaki çekirdek kadro ile işbirliği ve diyalog zemini aranacağı belirtiliyor.
Muhalifler ne istiyor?: Cumhurbaşkanı Erdoğanın görüşmede Güle Arınç ile konuş, ne yapmak istiyor?dediği ileri sürülmüş ve bu basına da yansımıştı. Böyle bir ifadenin kullanılıp kullanılmadığı net olarak teyit edilmese de, muhalifler temel rahatsızlık alanlarını, başta Suriye olmak üzere izlenen dış politika hataları, alarm vermeye başlanan ekonomi, buzdolabındaki çözüm, bozulan toplumsal barış ve Erdoğanın üslup sorunları olarak ifade ediyorlar. Bu sorun alanları düzelmedikçe, Türkiyenin normalleşemeyeceğini belirten muhalifler, Erdoğanın geri çekilip, inisiyatifi hükümete bırakması ve üslup olarak da daha kucaklayıcı bir dil kullanmasını talep ediyor.
Gül, Erdoğanın karşısına çıkabilir:AKP grubu içinde destek bulacaklarını hesaplayan muhalifler, başkanlık için anayasa değişikliğinin AKP grubundan geçmeyeceği görüşünde.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.