SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
CHP’nin ‘yazgısı’ yazısı           (gösterim sayısı: 4.097)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: abbas
Konu Tarihi: 05.04.2016- 00:25


CHP’nin ‘yazgısı’ yazısı

MELİH PEKDEMİR

 
Yazgıya, kadere inanmıyorum elbette. Yazgı deyince ‘başımıza gelecekleri’ kastediyorsak, bunun önemli ölçüde bize bağlı olduğunu biliriz.

Biz direnmezsek, müdahale etmezsek, bize biçilen/dayatılan yazgının kurbanı oluruz.

Kader kurbanı!

Alnımıza ne yazılacaksa, Obama yazar-siler, Zarrab iddianamesinde ne yazılmış, Ordu muhtıra yazmış mı diye bakılır. Ve böylece ve çaresizce ‘Tek ve Hepyek Adam’ın düşeş atmasının kaderimizi nasıl belirleyeceği konuşulur.

Dün Yaşar Aydın BirGün’de CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke ile yaptığı söyleşide bunlardan ötesini sorguladı. ( Selin Sayek Böke röportajı: http://www.birgun.net/haber-detay/chp-genel-baskan-yardimcisi-ve-parti-sozcusu-selin-sayek-boke-siyaset-toplumsallasmali-108015.html )

Ama daha önce birkaç hatırlatma yapayım. Biz sosyalistler, önemli memleket meselelerinde CHP’ye uzak bir noktadayız. Fakat yeminli CHP düşmanı da değiliz. Üstelik AKP’ye muhalefete gücü yetmeyenlerin solculuk adına CHP’ye muhalefet etmesinden veya bu sayede AKP yandaşlığı yapılmasından mustaribiz…

Bugüne dek yapılan seçim sonuçları da gösteriyor ki, CHP’nin solu kesildikçe, soluğu da kesiliyor. Bugüne dek C“H”P’nin ‘Halk’ı hep kaybetti, şimdi C’si de elden gidiyor. Son durak P’nin de iptaliyse, AKP pekâlâ bu partiyi bile kapatamaz mı? Kapatılmasına müesses nizam, sermaye çevreleri itiraz eder mi?

Elbette Böke hakkında ‘sermaye çevrelerinin sözcüsü olduğu’ da epey yazıldı, çizildi. Aslında son çözümlemede CHP’nin ufku ve kurgusu da sermaye çevrelerini pek aşamıyor. Ancak CHP’nin bir yazgı olarak kabullendiği böyle bir kurguda, ‘demokrasi’ de ancak müessesenin, pardon müesses nizamın bir ikramı olarak var olabiliyor.

Kuraldır: Sermayeye elini veren siyasetini kaptırır. Peki, ‘Ana Muhalefet’ Partisi ve hatta bazen ‘sol’ parti sayılan CHP başka ne yapar? Solcu milletvekilleri seslerini duyurmaya çalışır. Kılıçdaroğlu da hırsızlık, yolsuzluk, nüfuz ticareti babında belagatli konuşur.

Ama CHP ha bire “Halka bunları çok iyi anlatmamız lazım” deyip durur. İyi de, nasıl anlatacağını neden söyleyemez? İşte Böke’nin röportajında bu konuda iyimser bazı açılımlar var, gibi. Artık eldeki araçların yetmediğini kabul ediyor ve kendilerine düşen görevi tanımlıyor: “Siyasetin toplumsallaşması ya da esasında muhalefetin toplumsallaşmasını sağlayacak yeni mekanizmalar geliştirmek.” Böke, AKP karşısında bir cephenin şart olduğunu söylüyor, önümüzdeki dönem “Meclis’le sınırlı bir muhalefet” yapmayacaklarını açıklıyor.

Çok güzel. Genel olarak sosyalistler özel olarak ÖDP (ve şimdi Haziran) siyasetin toplumsallaşması ve toplumun siyasallaşması tarzıyla yol almaya çalışıyor. Toplumun siyasallaşması için aktif katılım imkân ve araçlarının çoğalması şart. CHP’nin ‘sivil toplum kuruluşları’ ile bir araya gelmesi faydalı ama yeterli değil elbette. Çünkü sivil toplum kuruluşları, kabul edilmeli ki, epey etkisiz haldeler. Oysa ‘Haziran Meclisleri’ tarzındaki platformlarda, halk kesimlerinin doğrudan söz yetki ve karar süreçlerinde aktifleşmesi en etkili yol.

Nasıl ki HDP elinden geldiğince ‘Türk AKP, Kürt HDP’ denklemini bozmaya hâlâ mecbursa, CHP de öncelikle ‘Sünni AKP, Alevi CHP’ denklemini, imajını bozabilmeli ve kendi kurgusunda o da bir nevi haziranlaşabilmeli. En azından elindeki belediyeleri seferber edebilmeli.

AKP faşizmi insanlarımızın ortak yazgısı değil. Ama dayatılan o yazgıyı reddetmek için faşizme karşı yapılacakları ortaklaştırabiliriz. Ne yazık ki “birleşik güç olalım, birlikte mücadele edelim” gibi anlamlı çağrılar çok tekrarlandı, artık kanıksandı; öyleyse bu çağrıların hâlâ anlamlı olduğunu bilerek, hiç olmazsa her kesim kendi durduğu noktadaki etkisini artırmaktan, birleşmeden önce de yapabileceklerini yapmaktan geri durmasın. Beklemesin.

Hiç olmazsa CHP, Ana Muhalefet Partisi olarak acil görevlerini yapabilsin:

1. Bu ülkenin kadınları ve çocukları çok ciddi tehdit altındadır. Öyleyse CHP, yargısı bile teslim alınmış bir ülkede meseleyi derhal uluslararası platforma taşımalıdır. Onur Erem’in dünkü manşet haberi (“Türkiye’de Çocuk Seksi Turizmi Var”) imdat çığlığıdır.

2. Farkındalık yaratacak ve toplumun her kesiminin katılımı sağlanacak kitlesel eylemler düzenlenmelidir.

3. CHP mesela sembolik olarak Meclis’te “Kravat iyi hali” gibi bir utanç maddesinin derhal kaldırılması için harekete geçmelidir.

4. CHP artık kısa dönemde partiler arası bir oy geçirgenliği olmadığını görmeli, ortalama üsluptan vazgeçmeli ve toplumdaki çürümeyi her fırsatta, lafı dolandırmadan dillendirmelidir.

5. Toplumda infial uyandıran Ensar Vakfı gibi olaylar sürekli izlenmeli, unutturulmamalı, müdahil olunmalı, peşi bırakılmamalıdır.

6. Kürt bölgesinde olup bitenlere bakıp “ama”lı cümlelerle devleti meşrulaştırmak CHP’nin işi olmamalıdır. Çünkü Kürtleri döverken laikleri, CHP’lileri, Alevileri öyle kandıranlar; Kürtlere attıkları dayakla laikleri, CHP’lileri ve Alevileri daha fazla dövebilmek için de böyle güç toplamaktadırlar.

7. Ne yazık ki toplumsal muhalefetin talepleri bakımından asgari ücret, sosyal haklar gibi boyutlar şimdilik geride kalmıştır. Tüm muhalifler artık varoluş kavgası içindedir.

Ortak yazgımız değil ama ortak kaygımız artık varoluşumuzdur.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 05.04.2016- 19:32


Kılıçdaroğlu ile çok zor. Sermayenin sözcüsü gibi gösterilen Selin Saye Böke bile bu konuda daha sert. Kılıçdaroğlu ise lafı ağzında geveliyor. AKP'nin ne olduğunu biliyoruz, hala AKP'nin hatalarını söylemekle bir yere varılamayacağını anlayamadı. Ülkenin bir yerinde savaş öte yanında gericilik almış yürümüş. Ana muhalefet partisi salı grup toplantılarından başka bir şey yapmıyor. Kılıçdaroğlu'nun salon toplantıları da çözüm değil. Meydan sadece AKP'ye bırakılıyor. CHP bu haliyle AKP'ye muhalefet edemez.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Hüseyin Aygün: "Hala tek gündem Apo, Apo yazık çok yazık" melnur 1 2270 05.12.2020- 08:30
Konu Klasör CHP’nin muhalefet tarzı ve iktidar stratejisi melnur 0 1307 06.12.2021- 07:54
Konu Klasör CHP’nin başkan adayı ve İmamoğlu sonrası... melnur 0 106 13.08.2024- 09:19
Konu Klasör TKP adaylarını tanıttı: CHP’ye destek yok, İstanbul adayı Orhan Gökdemir melnur 0 1 23.02.2024- 17:41
Konu Klasör CHP’de değişim hızlı başladı… Özgür Çelik'ten ziyaret: Önce Atatürk sonra Gezmiş... melnur 2 432 21.10.2023- 08:04
Etiketler   CHP’nin,   ‘yazgısı’,   yazısı
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS