YPG'ye Erdoğan zemin sundu: Şimdi kabullenecek-İlker Belek
Her politikası tel tel dökülüyor.
İçeride, dışarıda.
Ensar tecavüzü rezaletinİ önemsizleştirmeye çalışmasının, kendisine neye mal olduğunu göremiyor.
Tıpkı Haziran ayaklanmasından önce iki ayyaş lafının anlamını hiç kavrayamamış olması gibi.
Esadın kısa sürede devrileceğini ummuş, Suriye iç savaşını bu beklentiyle kışkırtmıştı. Yanıldı.
Bu stratejik hata, 2013 öncesinde ortada bulunmayan iki örgütün, IŞİD ile PYD-YPG, başına bela olmasıyla sonuçlandı.
Esad hala iş başında, ama Türkiye kaosta, iç savaşın sınırlarında, kendi koltuğu sallantıda.
PYD-YPG nasıl ortaya çıktı ?
Suriye iç savaşı başladığında, vatandaşlık hakları bile bulunmayan Kürtler, fırsattan istifade ayaklanmış ve birleşerek PYD-YPG yi oluşturmuşlardı.
İdeolojik, siyasi vizyon ve askeri olanaklar bakımından arkalarındaki güç PKK idi.
Suriyedeki kontrolünü zaten yitirmiş olan Esad, hem kendisine açık husumeti olan Erdoğanı sıkıştırmak, hem de Kürtlerle irtibatlanmak bakımından bu fiili gelişmeyi hoş gördü, sonrasında da destekledi.
YPG de IŞİDin en önemli panzehiri olduğunu kısa sürede kanıtladı.
Erdoğanın büyük çaresizliği
Erdoğanın bu gelişmelere tepkisi ise tereddütsüz biçimde IŞİD ve Nusra yanında yer almak oldu. Oysa dönem ve koşullar değişmiş, Amerika ve sonradan oyuna giren Rusya Kürtleri sahadaki esas müttefik olarak görmeye başlamışlardı.
Suriyedeki gelişmeler bir yandan Esadın, öte yandan Kürtlerin konumunu güçlendirecek yönde seyrederken, Erdoğan ilk duruş noktasına kilitlendi ve Suriye sahnesinde tamamen işlevsiz, daha da ötesinde, büyük güçlerin oyunlarına ayak bağı oluşturan arkaik bir figür olarak ortada kaldı.
ABDyi YPGye doğru iten bizzat Erdoğan oldu.
Artık hiçbir şey eskisi olmayacak. Bu bakımdan tek istisna Erdoğan gibi. O her şeyin 2013te yerleştiği kulvarda sabitlenmesini istiyor. Olmayacağına göre kendisi değişecek.
Obamaya gecikmiş teklif
Erdoğan son gezisinde Obamaya YPG ile işbirliğini bırakması karşılığında IŞİD ile karadan savaşma teklifini sunuyor. Reddediliyor.
Teklif 2013 öncesinde yapılmış olsaydı kabul edilme şansı olabilirdi.
Şimdi ise Amerikanın bu öneriyi dikkate alma ihtimali hiç bulunmuyor: 1- Bunca yaşanandan sonra AKPye kesinlikle güvenmez. 2- Kürt devletleşmesi istiyor, bu bakımdan PYD ile ittifak kalıcı olmak zorunda.
Cerablus konusu yeniden önem kazanıyor
Şimdi Erdoğanın hatalı angajmanlarına dair tarihin hükmünün tecelli edeceği noktaya yaklaşıyoruz.
Cerablus konusu yeniden gündeme giriyor. 98 kmlik sınır hattının kime teslim edileceği sorunu. Amerika, AKPnin şiddetli itirazları nedeniyle bölgeyi bir türlü Kürtlere teslim edemedi.
Ancak artık koşullar değişti. Suriye ve Irakta IŞİDin gücü önemli derecede kırıldı.
Cerablus hakkındaki karar anı yaklaşıyor.
YPG bundan birkaç ay önce Erdoğanın kırmızı çizgisini silerek Fıratın batısına geçmiş, Teşrin barajını ele geçirmiş, gözünü Cerablusun göbeğindeki Membiçe dikmiş, ancak ABD tarafından mevzilerinden şimdilik çıkmaması noktasında uyarılmıştı.
Konu yine Erdoğan engeliydi. Fakat bu işin böyle devam edemeyeceği de açıktı.
Gelen haberler Amerikanın havadan verdiği destekle, Kürtlerin Membiçe sokulacağını gösteriyor. Geçen hafta sonu Obamanın Erdoğana demokrasi ayarının dışında bir de bu konuyu aktardığı anlaşılıyor ve askeri bir heyet bu hafta başında pürüzleri gidermek üzere Ankaraya geliyor.
Gelişmeler ABDnin planladığı gibi gerçekleşirse Erdoğan Kürt kuvvetlerinin karşısında tarihinin en büyük yenilgilerinden birisini almış olacak.
O da şimdilik. Siyasi ömrü yeterse sırada içerideki Kürt sorunu var.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.