SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Normalleşme mi?           (gösterim sayısı: 2.756)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

37 kere teşekkür etti.
53 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 15.08.2016- 01:50



Normalleşme mi?

İlker Belek




Bir kavramın üzerinde konuşabilmek için tanımlı olması gerekir. Oysa, kendi imalatı olan normalleşme için CHP’nin net bir tanımı yok.

Yine de miting performanslarından, ne demek istediği konusunda ipuçları elde etmek mümkün.   Normalleşme darbe girişimini yapan aktörün bertaraf edilmesini ve 15 Temmuz öncesine dönülmesini ifade ediyor. Ayrıca, iktidarın toplumu kutuplaştırıcı ve dinselleştirici tarzındaki ivmenin düşürülmesi imasını da içinde barındırıyor. Mevcut hallerinden daha otoriter olmayacak bir Erdoğan ve AKP normal olarak değerlendiriliyor.

CHP, iktidarı normalleştirebilmek için öznesi belirsiz analizler yapıyor, Fethullah’ın devlet içine alınmasında ve darbe girişiminde sorumluluğu bulunan aktörleri görmezden geliyor, üst perdeden-soyut bir dil tutturuyor. Anlaşılan bu yöntemle Erdoğan’ın tarafsız bir devlet adamı çizgisine çekilebileceğini varsayıyor.

Olur mu ?

Olmaz, sonuçta olacak olan normalleşme değil, yalnızca AKP’nin kurduğu rejimi normalleştirmek olur.

Kılıçdaroğlu’nun kendisi 15 Temmuz öncesinde AKP’nin yaptıklarını sivil darbe olarak niteliyordu, doğruydu da. O nedenle şimdi, OHAL’in uzatılmaması, Erdoğan’ın muhalefete yağdırdığı hakaretlerini azaltması ve başbakanın “eleştirilerinizi dikkate alacağız” sempatisine mazhar olabilmek için, kurulmuş rejimi eleştirmekten imtina etmek, o rejimin olağanlaştırılmasına hizmet etmekten başka bir işe yaramaz. Normalleşme hedefinde bu türden bir iç tutarsızlık mevcut.

Erdoğan-AKP’nin normalleşme retoriğini bu kadar benimsemelerinin, muhalefeti yanlarından ayırmak istememelerinin, Yenikapı diye tutturmalarının nedeni bu. Hem geçmişlerini aklıyorlar hem de CHP’yi kendi iç tutarsızlığı içine gömüyorlar.

Ancak bütün bunların ötesinde Türkiye’nin iktisadi-siyasal nesnelliğinin herhangi bir derecede normalleşmeye olanak tanımayacak kadar kilitlenmiş durumda olduğu da görülmeli.

Tarım ve sanayisi üretmeyen, çevresindeki AVM ve camilerden müteşekkil bir geniş otoban haline getirilmiş ülkemizin normalleşmesi olanağı yoktur. Türkiye’nin temeldeki sorunu iktisadidir, sınıfsaldır.

Tamamen dışa bağımlı, borçla yaşayan, mevcut borçlarının faizini ödeyebilmek için bile yüklü miktarda düzenli sıcak para girişine ihtiyaç duyan bir ülke istikrar tutturamaz.

Bu iktisadi zeminin üzerine AKP’nin yıllardır biriktirdiği siyasi sorunlar da eklendiğinde manzara daha net bir görüntü kazanır. Ve bu manzara giderek istikrarsızlaşan bir bölgenin yalnızca kadraja sığan kısmıdır.

Türkiye siyasetinden ve AKP’den normalleşme beklemek işin bu doğasını anlamamak oluyor. AKP’nin Yeni Osmanlıcılığı da, Suriye politikası da, Erdoğan’a padişahlık yakıştıran işe yaramaz siyaset de, bir yönüyle, Türkiye’nin iktisadi tıkanmışlığının ideolojik ve siyasi yüklenmeyle açılmasını, daha doğrusu görünmez kılınmasını amaçlayan bir tür hiperaktivizmdi.

AKP’nin tek politikası politikanın dinselleştirilmesidir. Bunun içerideki yansıması bütün devlet aygıtının cemaatler arasında pay edilmesi ve dinin bir yaşam normu olarak topluma dayatılması oldu. Dışarıda ise İslam bölge halklarını etki altına alacak siyasi bir referans olarak kullanılmaya çalışıldı.

Normalleşme denilirken bu gerçeklik görülmediği için, Türkiye’nin normalleşme ihtimalinin bulunmadığı gerçeği de ıskalanmış oluyor.

Oysa AKP dinselleşmeyi ilerletmeden siyaset yapamaz. Dini kullanmadan kendi siyasi kadrolarını ve tabanını bir arada tutamaz. Erdoğan’ın karizmasını dayandırdığı tek nokta dindir.

Bugün AKP, darbe karşıtlığı üzerinden normalleşme adına kendisine sunulan desteği, 2011 genel seçimlerinden beri göstere göstere kurmaya giriştiği İslami rejimi geliştirmek bakımından değerlendiriyor. Normalleşme beklentisi yalnızca AKP’nin toparlanmasına hizmet ediyor.

AKP Türkiye’si değiştirilmek isteniyor, dinselleşmeden, devletin çökertilmesinden, diktatoryal gidişattan rahatsızlık duyuluyor, iç savaş ihtimalinden tedirgin olunuyorsa, tek yapılması gereken, AKP’yi normal bir çizgiye çekmeye çalışmak değil, karşısında ilkeli bir mücadele yürütmek ve gelişmelerden samimi anlamda rahatsızlık duyan toplum kesimlerini o ilkeler doğrultusunda örgütleyerek gerçek bir toplumsal güç haline getirmektir.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Benzer konu yok
Etiketler   Normalleşme
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS