Kurultayda gözden kaçan ayrıntı: Vatan Partisi'nde iç tartışma alevlendi!
Geçtiğimiz günlerde düzenlenen kurultaydaki iç tartışmalar basına yansımadı. Halbuki Hikmet Çiçek kürsüden "Aydınlıkçıların tarihindeki en sağcı yönetim" diyerek mevcut yönetimi topa tutuyordu.
Sami Ünüvar
Geçtiğimiz günlerde Vatan Partisi 10. Genel Kurultayını yaptı. Basında daha çok 'Perinçek yeniden Genel Başkan' haberleri ile duyurulan kongre, aslında çok önemli bir çizgi mücadelesine de sahne olmuştu. En uzun yıl hapis yatan sosyalistlerden, Deniz Gezmişin yoldaşı, 2000e Doğru, Aydınlık dergilerinin Ankara temsilcisi, Ergenekon tertibinin mağdurlarından Hikmet Çiçek kurultayda kimsenin beklemediği, aykırı bir konuşma yaptı. Vatan Partisi yönetimini sağcılaşma ile suçlayan Çiçek, aynı zamanda partiyi yaşlılardan da kurtarmayı önerdi!
'AYDINLIKÇILARIN TARİHİNDEKİ EN SAĞCI YÖNETİM' Hikmet Çiçek, parti yönetiminde 'devrimci duygular'ın çok aşındığı eleştirisi ile başladığı konuşmasında, "Aydınlık hareketinin geleceği konusunda bir hayli karamsarım" dedikten sonra ekledi: "Karamsarım derken, parti yönetiminin Aydınlıkçıların tarihindeki en sağcı yönetim olduğunu düşünüyorum."
Hikmet Çiçek sözlerine şöyle devam etti:
"ABD ile İncirlik Mutabakatını imzalayan Hulusi Akara övgüler düzülüyor. Tayyipin, AKPnin Vatan Partisinin mevzilerine geldiği iddia ediliyor. AKP ve MHP yönetimi düşmanımız değildir deniliyor. Yandaş medyanın en tetikçi yazarı Cem Küçük Ulusal Kanala konuk ediliyor. Bu söylemler partimizi büyütüyor mu? Bu siyaset tarzı üye sayımızı artırıyor mu? Oy oranımız mı artıyor? Bunların hiçbiri olmuyor. Ama biz, sanki yarın Milli Seferberlik Hükümetinin bir üyesi gibi, hayal bu!"
'SALONU DOLDURAMADIK' Hikmet Çiçek, eleştirilerinin ardından delegelere şu soruyu soruyordu: "AKP dediğimiz parti, emperyalizmin işbirlikçisi parti değil mi? Büyük Ortadoğu Projesinin partisi değil mi? Sen onunla hangi milli hükümeti kuracaksın? Devlet Bahçeli her Salı grup konuşmasında Aydınlıkçıları katil ilan ediyor. Bununla Milli Hükümet nasıl olacak? Bir de, senin etin ne, budun ne?"
Çiçek devamla, "Siyaset kuvvet için yapılır. İktidar için yapılır. Büyümek için yapılır. Ama, bu siyasetler bizi büyütmüyor ki! 2 sene önce Arenadaki kongreyi düşünün; tıklım tıklımdı! Bir o kadar kalabalık da dışarda vardı. diyerek, Vatan Partisinin taban kaybettiği iddialarını kurultay kürsüsünden dile getiriyordu: Burada salonu dolduramadık. Oy oranımız azalıyor. Bunların sebebi araştırılmalı" ifadelerini kullandı.
'TAHAMMÜLSÜZ YÖNETİM' Delegelere seslenen Hikmet Çiçek yönetimi hedef alan konuşmasını üyelere karşı tutumları eleştirerek "Bugünkü parti yönetimi Aydınlıkçıların tarihinde farklı fikirlere en tahammülsüz yönetimdir. Bir sürü arkadaşımız hain, bozguncu, sahte solcu falan ilan ediliyor. Sadece partililerin tartıştığı bir tartışma bloğunda seçim sonuçlarını eleştirdiği için Sadık Usta partiden ihraç ediliyor. Var mıdır, bizim partinin geleneğinde böyle şeyler?" dedi.
Hikmet Çiçek son olarak, parti yönetiminin yaş ortalamasını çarpıcı bir dille "Hiçbir makama, mevkiye aday değilim. Bunun sebebi basit. 67 yaşındayım. Yaşlılık fiziki gücün azalması demektir. Zihnin doğru çalışmaması demektir. Bizim parti yönetimi İşçi Partisinde iken yaşlıydı, Vatan Partisi olduktan sonra daha yaşlandı! Bu arkadaşların bu koltukları gençlerimize devretme zamanı gelmedi mi?" ifaderini kullandı.
SADIK USTA'NIN İHRAÇ NEDENİ Hikmet Çiçekin eleştirilerine yaptığı kapanış konuşmasında cevap veren Perinçek ise, Sadık Ustanın ihraç edilişini "PKK yandaşlığı" ile açıklıyordu! Perinçek şöyle dedi: "Bizim ihraç ettiğimiz Sadık Ustanın bize yazdığı mektuptaki cümle şu: PKK kazandığı zaman ne yapacaksınız?"
Sadık Ustayı "feleğini şaşırmış" ve "mevzisini kaybetmiş" olarak suçlayan Perinçekin delegelere bir de uyarısı vardı: "PKKnın, FETÖnün üzerine yürürken Tayyip Erdoğan düşmanlığının sizleri sürükleyeceği bir tek yer vardır, işte o Sadık Ustanın yanıdır!"
"PKKnın kazandığı süreçleri özlemek, gözlemek, onu beklemek"le suçladığı Sadık Ustanın aynı zamanda "Kemalist Devrimi tamamlamak görevi"ni ve "halkçı, milliyetçi ve sosyalistlerin partisi" olmayı da reddettiğini iddia eden Perinçek, "Bizim partimizde Kemalist Devrimi reddeden, halkçıların, milliyetçilerin ve sosyalistlerin birliğini reddeden bir insana yer yok. Bu partide PKK yandaşlığına kesinlikle özgürlük yok" diyordu.
Sadık Ustanın Vatan Partisi kurultayında kendisi hakkında yürütülen tartışmaya ilişkin değerlendirmesini de yayınlayacağız.
Vatan Partisi'nden ihraç edilen isim Perinçek'e yanıt verdi
Vatan Partisi'nin Genel Kurultay'ında yaşanan tartışmalarda da adı geçen, partiden ihraç edilen Sadık Usta, Perinçek'in kendisi hakkındaki iddialarına tepki gösterdi.
ABC Haber Merkezi
Vatan Partisi 10. Genel Kurultayında söz alan Ergenekon tertibinin mağdurlarından Hikmet Çiçek, partinin gittikçe sağa kaydığı eleştirisinde bulunmuş, Doğu Perinçek liderliğindeki yönetimi "Aydınlıkçıların tarihindeki en sağcı yönetim" sözleriyle topa tutmuştu. Yönetimin eleştiriye açık olmadığını vurgulayan Çiçek, "Sadece partililerin tartıştığı bir tartışma bloğunda seçim sonuçlarını eleştirdiği için Sadık Usta partiden ihraç ediliyor" demişti. Perinçek ise, konuşmasında, Sadık Usta hakkında "feleğini şaşırmış" ve "mevzisini kaybetmiş" ifadelerini kullanmış ve "Bizim ihraç ettiğimiz Sadık Ustanın bize yazdığı mektuptaki cümle şu: PKK kazandığı zaman ne yapacaksınız?" demişti. Bir de uyarı yapan Perinçek delegelere, "PKKnın, FETÖnün üzerine yürürken Tayyip Erdoğan düşmanlığının sizleri sürükleyeceği bir tek yer vardır, işte o Sadık Ustanın yanıdır!" diye seslenmişti.
Kurultay'da kendisi hakkında yürütülen tartışma hakkında görüşlerini sorduğumuz Kaynak Yayınları eski Genel Yayın Yönetmeni Sadık Usta, Perinçekin kendisi hakkındaki iddialarını reddetti.
Usta, "Bunda bir buçuk yıl önce olup biten ve partiden ihracımla sonuçlanan tartışmaları yeniden alevlendirmek gibi bir amacım yok. Ancak parti kongresinde adımın anılması ve Sayın Perinçekin de ismimi vererek, beni hedef alması, resmen yalan beyanda bulunarak, benim parti yönetimine, sosyal medyadan ilan ettiğim bir açık mektubu gönderdiğimi iddia etmesi kesinlikle doğru değildir. Sayın Perinçekin bahsettiği yazıda ne Kemalist Devrim ne de PKK konusundaki iddialarını kanıtlayacak herhangi bir cümle mevcut değildir. Bu bir tahrifat de değil, açıktan yalandır" dedi.
'AKP'YLE İTTİFAKI CANI GÖNÜLDEN SAVUNUYORLAR' İşçi Partisinin son yıllardaki politikalarına yönelik yaptığı eleştiriler nedeniyle partiden ihraç edildiğini belirten Usta, Perinçekin atıfta bulunduğu mektup hakkında da şunları söyledi:
"Söz konusu olan 8 sayfalık 'mektup', 20 Ağustos 2015 tarihinde parti yönetimine gönderilmiştir. Mektubu okuyanlar Perinçekin bahsettiği hiçbir ifadenin olmadığına tanıklık edeceklerdir. Ayrıca yazımın üzerinden bir buçuk yıl geçmiştir. Partiye yönelik eleştirilerimi okuyanlar benim zaman içinde haklı çıktığımı da göreceklerdir. O gün AKPye olan yakınlıklarını eleştirmiştim. Parti kamuoyuna yönelik açıklamalarda 'partiye iftira attığım' söylenmişti, ne var ki bugün bu ittifakı can-ı gönülden savunuyorlar."
'HULUSİ AKAR'A BEN KEFİL DEĞİLİM' DEMİŞTİ Sadık Ustanın "Saraya, İncirlik Mutabakatını İmzalayan AKP Hükümetine, Hulusi Akara Kefil Değilim!" başlığıyla kaleme aldığı yazısı şöyleydi:
"Genel Başkanın son açıklamaları (Tayyip Erdoğanı ve AKPyi milli gören tutumlar ve açıklamalar, PKKyi baş düşman gören açıklamalar, Amerikayla yapılan İncirlik mutabakatını önemsizleştiren sessizlik, AKP Hükümetinin Suriyede, muhalifleri (Fetih Ordusu) yerleştirmek ve oradan hareketle Suriyenin meşru hükümetini yıkma ve ülkeyi parçalama planlarının harekat bölgesi olarak planlanan güvenlikli bölge politikalarına arka çıkma, Tayyip hükümetinin erken seçim manevralarına ve HDPyi baraj altına itmek için yapılan operasyonlara destek çıkma, Tayyip Erdoğanın Başkanlık Sistemine dair yeni açıklamalarına dair sessiz kalma ve geçiştirme vs.) Partinin geldiği aşama açısından çok vahimdir...
1. AKP ve Tayyip Erdoğana arka çıkan 'vatan savunması' görüşünü kesinlikle kabul etmiyorum. Bu açıklamalar, Vatan Partisi açısından bir gaflettir. Partimizin bu politikalarla bırakalım büyümeyi, bu politikalar nedeniyle gelecekte halk nezdinde büyük bir itibar kaybına da uğrayacaktır...
2. 'Saray Savaşı Değil Vatan Savunması' açıklaması hem yanlıştır hem de dolaylı yoldan Tayyip Erdoğana kefil olmaktır.
Erdoğan bu ülkeyi 13 yıldır yönetmektedir. Aslında her türden kötülüğün başı o ve partisidir. Türkiyeyi parçalanmanın eşiğine onun icraatları getirmiştir. Ülkeyi mezhep savaşının eşiğine o getirmiştir. Bütün güvenlik teşkilatı onun kontrolündedir. MİT, polis teşkilatı, medya ve basının büyük bir kısmı, sonsuz sayıda imam hatip okulu, üniversiteler, belediyelerin büyük çoğunluğu, devlet bütçesinin tamamı, sosyal medya, yurtdışı temsilcilikleri vs. hepsi Tayyip Erdoğan ve AKPnin emrindedir ve onların politikaları doğrultusunda kullanılmaktadır...
Değerli arkadaşlar, bilmem siz de gördünüz mü? Güneydoğuda sürdürülen savaşın bazı görüntüleri medyaya da yansıdı. Halka önem veren her savaş, eninde sonunda kazanılır, hele bir de bu savaş haklıysa. Ama halk kaybedilirse ne kadar teknik donanıma sahip olurlarsanız olun eninde sonunda o savaşı kaybedersiniz...
Şimdi Güneydoğuda bir savaş sürüyor. Benim bugüne kadar konuştuğum hiçbir emekli komutan, PKKnin askeri açıdan yenilgiye uğratılacağını ileri süremiyor...
Kürt meselesi, Ermeni sorundaki gibi bir tehcir tedbiriyle çözülemeyecek kadar derindir, büyüktür ve eğer konu düzgün ele alınmazsa, akıllı politikalar uygulanmaz ve önerilmezse, sonucu ülkemiz açısından büyük bir felaket olur. Bu savaşın birkaç koldan yürütülmesi gerekir. Halkı kazanan politikalar, ekonomik tedbirler, şefkat ve birlik ruhu aşılayan tavır ve eylemler şarttır!!! Vatan Partisi ateşe benzinle gitmektedir ve sonuçları hem ülke hem de Parti açısından ağır olacaktır!
(...) Bu savaşı, Vatan Partisinin kazanmayacağı daha bugünden görülmektedir. Kanaatim, bu yöntemle, PKKnin 'belinin kırılmayacağıdır'. İkincisi, bu savaşta ortaya konan yöntemler de bu savaşın kazanılmasına olanak tanımıyor. Üçüncüsü ise 'vatanı savunanlar' bunu kendi ideolojilerine ve yöntemlerine göre yaptıkları için, kazandıklarında da Vatan Partisini bu ülke için bir tehlike olarak görmeye devam edeceklerdir. Yok ama bu savaştan PKK, önemli bir başarı kazanarak çıkarsa, yani onlar yeni bir açılım yapılarak meşru konum edinirlerse, bu durumda gene hem biz hem de vatan kaybetmiş olacaktır...
Bu hataların temel nedeni, devlet ve ordu konusundaki kafa karışıklığıdır. Ne yazık ki yapılan açıklamalar, 200 yıllık devlet ve ordu teorilerinin gerisine düşmüştür. Bu açıklamalar, tarihsel gerçekleri bir kenara iterek devrimci güçleri teorisiz bırakmıştır."
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.