İrana yönelik Amerikan yaptırımlarını Amerikan finans sistemini kullanarak ve Türkiyede hükümet yetkililerinden yardım alarak delme suçlamasıyla görülen davada, son anda sanık sandalyesinden tanık sandalyesine transfer olan İranlı işadamı Rıza Sarraf bugün ifade vermeye başladı.
Davayı takip eden Law360 muhabiri Pete Brush, Sarrafın yemin ederek tanık kürsüsüne çıktığını ve sakin göründüğünü belirtti. Ayrıca Sarrafın İngilizcesinin iyi olmasına rağmen Türkçe tercüman yardımıyla ifade verdiği belirtiliyor.
Rıza Sarraf ayakları kelepçeli ve hapishane giysisiyle bu sırada içeri alınıp tanık koltuğuna oturtuldu. Hakkındaki suçlamaları kabul edip savcılıkla işbirliği yapmayı kabul eden Sarraf önce savcılar, sonra da eski Halkbank yöneticisi Hakan Atillanın avukatları tarafından sorgulanacak.
Rıza Sarraf ifadesine 2016 yılında Florida eyaletinde gözaltına alınması sürecinde yaşananları aktararak başladı.
Duruşmayı takip eden Amerikalı gazeteciler, Sarrafın anlattıklarını Twitter üzerinden aktardı.
Duruşmayı takip eden gazetecilerden Pete Brush, Sarrafın, Neyle karşı karşıya olduğumu bilmiyordum. Uzun bir yolculuk sonrası şoktaydım. Doğru cevapları veremedim. Korkuyordum dediğini aktardı.
Brush, Sarrafın İşbirliği sorumluluğu kabul etmenin ve cezaevinden çıkmanın en hızlı yoluydu dediğini aktardı.
Zarrab daha sonra savcılıkla yaptığı işbirliği anlaşmanın üç koşula bağlı olduğunu söyledi:
-Tamamen gerçekleri anlatmak
-Savcılıkla işbirliği yapmak
-Bundan sonra hiçbir suç işlememek.
Bir otelde tutulduğu iddialarını da reddeden Sarraf, savcının Hâlâ tutuklu durumda mısınız? sorusuna Evet yanıtını verdi.
Evet, rüşvet verdim
Sarraf ayrıca tutukluyken bir hapishane memuruna rüşvet vermek suçunu da kabul ederek, Bir memura bana alkol getirmesi ve cep telefonunu kullanmama izin vermesi için rüşvet verdim dedi.
Sarraf, davanın tutuklu sanığı eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla hakkında ise, Yaptırım kuralları hakkında bankadaki en bilgili kişi. Oluşturduğumuz yapının Amerikan yaptırımlarıyla uyumlu gözükmesi için katkıda bulundu dedi.
Sarraf, İran yaptırımlarının etrafından dolaşma yapısının neden oluşturulduğunu ise şu sözlerle anlattı:
İranlılar doğalgaz ve petrol satışından elde ettikleri gelirleri kullanamıyordu.
Sarraf Türkiyede Aktif Bankta bir hesap açma girişimini anlattı. İlk denememde başarısız oldum diyen Sarrafa neden diye sorulması üzerine, İranla iş yapan müşterilerimizin hesap açmak için özel izne ihtiyaç duyduğu gerekçesiyle hesap açamadığını belirtti. Ancak bankanın genel müdürüyle görüştükten sonra bir Aktif Bank hesabı açabildiğini belirtti. Sarraf günlük 5 ile 10 milyon Avro arasında bir hacme sahip olan bir banka hesabı açıldı dedi. Mahkeme salonunda eski AB Bakanı Egemen Bağışın fotoğrafının gösterilmesi üzerine Sarraf, Bağışın hesap açılmasının reddi üzerine Aktif Bank CEOsuyla bir görüşme düzenleyerek hesap açılmasına yardım ettiğini belirtti.
Hakimin Nihayetinde Iran Merkez Bankasıyla mali hizmetler alınması konusunda bir anlaşmaya varabildiniz mi? sorusu üzerine Sarraf, Evet sayın hakim yanıtını verdi.
Sarraf 2010 ve 2011de Iran Merkez Bankası eski başkanı Mahmoud Bahmani ile doğrudan görüştüğünü ifade etti. Nakit biriktiren bankaya nakit akışı sağlayabilmek için daha iyi bir ücret tarifesi önerdiğini söyledi. Daha sonrasında Sarraf bu ilişkinin sona erdiğini belirtti.
Suçumu itiraf etmeye karar verdim
Türkiyeye iade edilmem için avukatlar tuttum. Olmayınca suçumu itiraf etmeye karar verdim.
Mart 2016da tutuklandığımda FBIya doğruları söylemedim. Neyle karşı karşıya olduğumu bilmiyordum. Uzun bir yolculuktan sonra şoka girmiştim. Doğru yanıtları veremedim. Korkmuştum.
Aktif Bank genel müdürü ile görüşmeden sonra hesap açtım. Hesap 5-10 milyon Euro ile başladı (günlük işlem hacmi).
Ahmedinejad ile bağlantım vardı
Rıza Sarrafın İran eski cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile bağlantısı olduğunu kabul etti.
Iran Merkez Bankası anlaşmasının ardından Hossein Najafzadehnin de dahil olduğu Bank Mellat ailesiyle görüşerek Mellat için ABD yaptırımlarını kırmaya başladığını söyledi. Najafzadeh hakkında soruşturma açıldı henüz yakalanmadı. Zarrabın ifadesi ABD suçlamalarını takip ediyor.
Sarraf, İran Merkez Bankasından sonra Bank Mellatla iş yaptığını iddia etti.
Halkbank ile ilişkim eskilere dayanıyor
Rıza Sarrafa Halkbank ile ilişkisini anlatmaya başladı.
Sarraf Halkbank ile olan ilişkisinin 2012 yılında başladığını fakat bağlantılarının daha eskiye dayandığını belirtti.
Ahmed Alajaji adında kuyumcunun İran gelirlerini Halkbanka koymak için altın ihracatı sistemi önerdiğini iddia etti.
Sarraf, Eşim (Ebru Gündeş) Türkiyede ünlü bir sanatçıydı, ben her zaman halkın gözü önünde olan bir kişiydim dedi
Rıza Sarraf, Halkbankın başlangıçta Türkiyede şöhreti nedeniyle onunla çalışmak istemediğini söyledi. Banka yetkilisi Süleyman Aslanın Ben altın ticareti yapmak için çok popülerim dediğini iddia etti. Sarraf, ancak, yine de iş için bastırmaya devam ettiğini söyledi.
Zafer Çağlayan iletişime geçtim çünkü Ekonomi Bakanıydı
(Aslan sizi geri çevirdikten sonra neden Zafer Çağlayan ile iletişime geçtiniz? sorusuna cevaben) İletişime geçtim çünkü Türkiye Cumhuriyetinin Ekonomi Bakanıydı.​
Sarraf Halkbank ile bağlantının kurulması için Zafer Çağlayana toplamda 45 ila 50 milyon euro rüşvet verdiğini söyledi.
Sarraf, Çağlayanın İrana para transferi karşılığında elde edilecek kârın yüzde 50-50 paylaşmak istediğini de söyledi.
Duruşmaya ara verildi.
ZİNCİRLERİ ÇIKARILDI
Sarraf duruşmaya verilen aranın ardından tanık olarak mahkeme salonuna geri döndü. Duruşmanın ilk kısmında Sarrafın ayaklarında yer alan zincirlerin çıkarıldığı aktarıldı.
Savcı Bu ödemeleri Çağlayan ne şekilde aldı? sorusun a Sarraf, Nakit para, değerli eşyalar ve banka havaleleri diye yanıt verdi.
Savcı, İranla yürütülen ticaretten kâr olarak Çağlayanın kardeşine yapılan 2.4 milyon TLlik ödemenin dekontunu kanıt olarak sundu. Atillanın avukatı itiraz etti. Hakim Berman kanıtı kabul ediyor.
Sarraf, Ulusal İran Petrol Şirketine ilişkin bilgileri paylaşmaya başladı.
Rıza Sarraf, altın ticaretinin nasıl işlediğini tahtada çizerek anlatmak için tanık kürsüsünden ayrıldı.
Mahkemede Rıza Sarrafın, altın ticaretinin nasıl yapıldığını göstermek için çizdiği şema daha sonra kamuoyuyla paylaşacak.
ABDli gazeteci Adam Klasfeld, Twitter adresinden duruşma ile ilgili ilginç bir yorumda bulundu. Klasfeld, şu ifadeleri kullandı: Sarraf, jüri için şema çizerken rahatlamış ve otoriter gözüküyor. Eğer ABDnin federal mahkemesinde, mahkum kıyafet giyiyor olmasaydı, bir şirketin toplantısını yönetiyor gibi görülebilirdi.
Botaşın ve Tüpraşın İranla petrol ticareti yaptığına ilişkin iddialar dile getiriliyor.
Sarraf, NIOCun Sermayeh Dövize gönderdiği uluslararası transfer benim ofisime gelirdi, bu bir ödeme talimatıydı. Benim elemanlarım valizlerle Royal ofisine gider ve valizleri (altın) doldurarak geri gelirdi. dedi.
Sarrafın salonda yaptığı çizim savcılık tarafından deliller arasına alındı; daha sonra kamuya sunulabilecek.Şema daha sonra kamu ve basına açıklanabilecek. Sarraf tanık kürsüsüne geri döndü.
Duruşmaya verilen 5 dakikalık aranın ardından, Süleyman Aslanın sekreteriyle olan telefon görüşmesine ilişkin ses kaydı mahkemeye delil olarak sunuldu. Duruşma hâkimi davaya 1 saat daha devam edileceğini açıkladı.
The Dailybeast muhabiri Katie Zavadski, Twitter hesabından Sarrafı tercüme eden tercümanlardan birinin çeviri yanlışları yaptığını bildirdi. Zavadskinin aktarımına göre, Sarraf birden çok kez tercümanı düzeltti. Sarrafın düzeltme yaptığı konulardan biri Halkbanktan kredi istemesi, diğer konu ise İran işlemleri ile ilgili olan bölüm.
Aslan İran yaptırımlarının ne olduğunu biliyordu
Sarraf, İran Ulusal Petrol Şirketine gitmesi gereken bir paranın kendi hesabına gelmesinden ötürü Halkbank yetkililerine sinirlendiğini anlatıyor.
Ayrıca Halkbankın eski genel müdürü Aslanın ve Halkbankın yaptırımların ne olduğunu ve hangi işlemlerin yaptırımları deleceğini bildiğini aktarıyor.
Süleyman Aslanın asistan sekreteri ile bir telefon görüşmesinin kayıtlara yeni kanıt olarak kabul edildi.
Sarraf, Halkbanktan birkaç milyar avro çektiğini söyledi. Sarraf, altın ticaretiyle ilgili gümrükte nasıl yalan beyan vereceğini bizzat Aslan ve Atillanın anlattığını iddia etti.
Duruşmada Sarraf şirketi Royalde kendisinden sonra ikinci yetkili kişi olan Abdullah Happani ile yaptığı bir telefon görüşmesinin kaydını anlatıyor.
Sarraf a göre bu görüşmede daha önceki yıllarda İranı altının son durağı olarak yazarken ABDnin ambargo kurallarının değiştirmesiyle bunu yapamadıklarını konuşuyorlar.
Halkbanktan Atilla ile yaptığı telefon görüşmesini Happaniye anlatan Sarraf , İran petrol parasının başka bir finansal kurum üzerinden kendisine gönderilmeye başlandığını belirtiyor.
Konuşmada Halkbankın kendilerine altının son durağı olarak nereyi göstermeleri gerektiğini söyleceğini vurguluyor.
Duruşma TSİ 12:30da sona erdi. Duruşma sona erdi. Zarrab, yarınki duruşmada tanık olarak ifade vermeye devam edecek., yarınki duruşmada tanık olarak ifade vermeye devam edecek.
Onlarca yıl hapis cezasıyla karşı karşıyayken savcıyla anlaşarak sanıkken tanık konumuna geçen Rıza Sarraf, Atillaya karşı ABD davasında bugün üçüncü kez hakim karşısına çıkacak.
Sarrafın bugün yine tanık sandalyesine oturması bekleniyor. Sarrafın ifadesinin bugün bitmesi planlanıyordu ancak bugünkü oturum yarım gün sürecek ve savcılığın sorgusu daha tamamlanmadı. Sarraf, pazartesi bir kez daha tanık sandalyesine oturabilir.
Savcılığın sorgulamasının ardından Sarrafın çapraz sorguya alınması bekleniyor.
Önümüzde bu davanın çok ötesinde etki yapacak bir kayıt var
Yargıç ile avukatlar ve savcılar arasında duruşma öncesi görüşmeler yapıldı.
Yargıç Richard Berman: Avukatlarla istişare etmek istediğim bazı şeyler var.
Savcı: Ofisimiz bugünkü duruşmanın ardından delilleri medyayla paylaşacak.
Berman: Önümüzde bu davanın çok ötesinde etki yapacak bir kayıt var. Mahkemenin tutarlılığı açısından savcılığın delili kayda geçirmeden önce gerçek olduğuna ilişkin soru işareti kalmaması lazım. Söz konusu tapeyi bu adımlar atılmadan dinletmek istemiyorum.
Savcı: Gerçekliğini kanıtlamanın birçok yolu var. Sarraf bizzat yapabilir bunu.
Berman: Kaygılı olmasam dile getirmezdim.
Kanıt dosyasına giren belgeler arasında Sarrafın fotoğrafı da var. Sağ alt köşede Resmi delil 20 yazıyor.
Telefon kayıtların biri erişime açıldı
Davanın bugünkü 3üncü oturumu, hâkimin ve savcıların salona gelmesiyle başladı.
Erişime açılan diğer bir telefon kaydı. Dün kanıt olarak kabul edilen, Sarraf ve Hakan Atilla arasındaki görüşme.
Savcı, dün bıraktığı yerden devam ederek kayıtlara yeni kanıtlar ekliyor. Bunlardan biri yazılı bir mesaj: Umarım, gıda konusunda bir sorun yaşamayız deniyor. Sarraf, 2013teki gıda ticaretinden bahsediyor.
Sarraf ifadesinde, gıda ticareti tezgahını kurmak için gerekli gümrük evraklarını nasıl temin edebileceği konusunu Süleyman Aslan ile görüştüğünü söylüyor.
Sarraf, Süleyman Aslan ile yaptığı toplantı sonrasında Halkbank çalışanı Hakan Aydoğan ile yaptığı bir görüşmeden bahsetmeye başladı.
Gıda ticareti mekanizmasını anlattı
Sarraf ifadesinde, Aslan ve Atilla ile yaptığı bir toplantı sonucunda yönteme (gıda ticareti mekanizmasına) son halini verdiğini anlatıyor.
Sarraf: İki sistem yan yana çalışıyordu. Altın durdurulunca, gıdaya döndük. Ardından Atillanın bir yasa boşluğu bulduğunu söylüyor.
Sarraf: Sonrasında altın ticaretine de devam ettik.
Sarraf, Dubaideki şirketi Centricadan bahsetmeye başladıo. Dubaideki söz konusu şirketle ilgili olarak Bu şirketi gıda tedarikçisi olarak gösterecektik. diyor.
Sarraf, yine şema çizmeye başladı.
Sarraf, kağıt üstünde gıda tedarikçisi şirketin Centrica Dubai göründüğünü, Volgamın da İrana gıda sattığını söylüyor.
Soru: Bu iki şirket de senin kontrolünde miydi?
Sarraf: Evet, elbette efendim.
Hatırlatma: Bunlar resmi belgeler ve kanıt dosyasına ekleniyor, dolayısıyla basının erişimi hakkı kapsamında tümü kamuoyuyla paylaşılacak.
Sarraf şu anda Atlantis adlı başka bir şirketten bahsetmeye başladı.
Sarraf, Rostamani Exchange şirketinden ve paraları Eurodan Dirheme nasıl çevirdiklerinden bahsediyor.
Sarraf şema çizmeye devam ediyor.
Kanıt dosyasına giren belgeler arasında Rıza Sarrafın bu fotoğrafı da var. Sağ alt köşede Resmi delil 20 yazıyor.
Sarraf Asla mal gönderilmedi. dedi.
Sarraf 16-17 yaşlarındayken çay ticaretinde nakliye senedi hazırlamayı öğrendiğini anlatıyor. Mahkeme salonundaki Türk basın mensupları gülüyor.
Sarraf yeniden tanık kürsüsüne döndü. Savcı, kanıt olarak bir tape sunmak istiyor. Ne ile ilgili olduğu henüz bilinmiyor.
Savcı, tapenin içeriğini açıklamadan önce Sarrafdan doğruluğunu teyit etmesini istiyor.
Sarraf, İranın petrol gelirlerini aklamak için tasarlanan gıda ticareti sistemini ayrıntılarıyla anlatıyor. Sahte nakliye evraklarının nasıl gerçek gibi gösterileceği konusunda kilit bilgileri Hakan Atilladan öğrendiğini söylüyor.
Sarraf, İranın petrol gelirlerini aklamak için tasarlanan gıda ticareti sistemini ayrıntılarıyla anlatıyor. Sahte nakliye evraklarının nasıl gerçek gibi gösterileceği konusunda kilit bilgileri Hakan Atilladan öğrendiğini söylüyor.
Sarraf ifade verirken, Atillanın avukatları en az bir kez itiraz etti, Yargıç Bermana, Atilla hakkındaki ifadelerin şayia olduğunu, yani birinci elden alınmış bilgi olmadığını söyledi. İtiraz reddedildi. Konu muhtemelen savunmanın çapraz sorgusunda tekrar gündeme gelecek.
Sarraf, görüşmede kullandığı parayı vurmak ifadesinin anlamını açıklıyor: Bu sadece, paranın İrandan gönderildiğini anlatmak için kullanılan bir terim.
Oturuma ara verildi. Bugünkü oturum TSİ 22.00da sona erecek. Dün sözü geçen telefon kayıtlarından biri veya birkaçı birazdan dinletilecek.
Ara verilirken Yargıç Berman, sürekli konuşan Sarrafa boğaz pastili verilmesini istedi.
Ara devam ederken, muhabir Klasfeld dosyaya giren delillerden birini paylaşıyor: Zafer Çağlayanın fotoğrafı.
Oturum yeniden başladı
Dava İrana yönelik yaptırımları konu aldığından, ABD hükümeti jüriye İranın dini lideri Ayetullah Hamaney ile eski cumhurbaşkanı Ahmedinecadın fotoğraflarını gösterdi. Sarraf, daha önce bahsedilen mektubunda bu iki isme hitap ederek ekonomik cihat önerisi yapıyordu.
Şu anda Sarraf ile Happani arasındaki görüşmelere ait ses kayıtları dinletiliyor.
Sarraf: İranlılarla sürekli irtibat halindeydim.
Altın ticareti ve gıda ticareti: Sarrafa göre İran için, ödemelerini yapabildikleri sürece hangi sistemi kullandıkları önemli değildi.
Sarraf, ABDnin altın ticareti konusunda İrana uyguladığı kısıtlamalarda değişiklikler yapıldığı için gıda ticaretine geçmek zorunda kaldıklarını söylüyor
Birçok telefon görüşmesi kaydı art arda dosyaya ekleniyor. Bunlar da kamuoyuyla paylaşılacak.
Bugün çok sayıda telefon görüşmesi kaydı getirildi. Yargıç, bunların salonda dinletilip dinletilmeyeceğine karar verecek.
Savcı, Mayıs 2013te İranlılarla toplantı düzenlediniz mi? diye soruyor. Zarrab: Evet, bir toplantı düzenlendi. Soru: Siz o toplantıya katıldınız mı? Zarrab: Bazı kısımlarında katıldım.
Sarraf: İran Petrol Bakanı ve heyeti, onunla birlikte gitti. Zarrabın ifadesine göre Ankaradaki Marriott Hotelde bir toplantı düzenlendi.
Sarraftoplantıya Aslanın da katıldığını söylüyor. Zarrab: İranlılar, ödemeleri doğrudan yapma konusunda Süleymana baskı yaptı.
Sarraf: O toplantıya Halkbanktan sadece Süleyman Aslan katıldı.
Sarraf sistemi açıklıyor: Sistem çok basit, o yüzden şema çizmeyeceğim. Daha önce çizdiği şemayı gösteriyor.
Tüpraş ve Botaş yeniden gündeme geliyor. Ticaretin para kaynağı olarak kullanılan petrol ve doğalgaz gelirleri hakkında sorular soruluyor.
Sarraf yine şema çiziyor. Basın mensupları çizdiği şemaların kendilerine de verilmesini talep etti ancak şemalar henüz paylaşılmadı. Muhtemelen Sarrafın şemalara artık ihtiyacı kalmadığında bunlar basına verilecek.
Sarraf şemasını çizerken, jüri üyelerine eski içişleri bakanı Muammer Gülerin bir başka fotoğrafı gösteriliyor. Sarraf dünkü ifadesinde, Gülerin oğlu Barış Gülere 100.000 dolar rüşvet ödediğini söylemişti.
Sarraf şemayı çizdikten sonra, tekrar tanık kürsüsüne döndü.
29 Mayıs 2013te Sarrafın Atillaya gönderdiği bir e-posta delil dosyaya girdi.
E-postanın konusu: 50 milyon tutarında ileri vadeli Swift. Alıcılar ise: Sayın Alipour ve Tegali Bank.
Tegali kelimesi Farsçada iki banka arasındaki para transferi için kullanılan Antagali olabilir.
Sarraf, Hakan Atilladan, 50 milyon Euroluk bir uluslararası işlemi takip etmesini istediğini söylüyor.
Sarraf, bankanın işlem için belge istediğini söyledi. Sarraf, Bu beni endişelendirdi çünkü aslında bir ürün nakliyesi yapılmamıştı o yüzden istedikleri belgeyi temin etmek mümkün değildi. Sarrafa göre Aslan Reza Bey ben meseleyi çözeceğim, sorun yok dedi.
Yine bir telefon görüşmesi kaydı dinletiliyor.
Sarraf davasının 3. günü sona erdi. Sarrafın pazartesi günü de ifadesine devam etmesi bekleniyor.
Sarraf'ın malvarlığına rüşvet verdiği için el konduysa, rüşvet alanlara neden dokunulmuyor? Rüşvet vermek suç da rüşvet almak yasal mı
****
Sarraf'ın malvarlığına el konuyorsa demek ki, ABD'deki mahkemede yaptığı açıklamaların gerçek olduğuna kanaat getirmişler. Güzel! Ama o zaman da, yani açıklamaların gerçek olduğu kanaatine vardılarsa Sarraf'ın rüşvet verdiğini söylediği bakanların yüce divana gitmesi gerekmiyor mu
İşte Sarraf'ın savcılıkla yaptığı anlaşmanın ayrıntıları
ABDnin New York kentinde İrana yönelik yaptırımların delinmesiyle ilgili davada iddia makamı adına tanıklık yapan Rıza Sarrafın savcılıkla yaptığı anlaşmanın ayrıntıları ortaya çıktı. Sarraf, kendisine yöneltilen yedi suçlamayı da kabul etti ve suçlu olduğunu söyledi.
BBC Türkçenin haberine göre, Sarrafın kabul ettiklerinin altısı iddianamede yer alan suçlamalar. Bunlar ABD ve özellikle de ABD Hazine Bakanlığını dolandırmak için kumpas kurma, Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasasını (International Emergency Economic Powers Act) delmek için kumpas kurma, bankacılık sisteminde sahtekarlık yapma, bankacılık sisteminde sahtekarlık yapmak için kumpas kurma, kara para aklama ve kara para aklamak için kumpas kurma olarak sıralanıyor.
Yedinci suçlama ise Savcılık tarafından daha sonra yöneltildi ve hapishanede kendisine bazı imtiyazlar sağlaması karşılığında infaz koruma memuruna rüşvet vermesini kapsıyor. Sarraf, mahkemede kendisine alkol getirmesi ve cep telefonunu kullanmasına izin vermesi karşılığında bir ceza infaz memuruna 45 bin dolar ödeme yaptığını söyledi.
Anlaşma metninde, tüm bu suçlamalar için yasalarda öngörülen azami hapis cezasının toplamda 130 yıl olduğu belirtildi. Sarrafın çarptırılacağı cezanın ise mahkeme tarafından belirleneceği ifade edildi.
Anlaşmada, Savcılıkın Sarrafın soruşturma ya da yargı sürecine kayda değer ölçüde yardımda bulunduğuna kanaat getirmesi halinde, mahkemeye, verilecek cezanın hafifletilmesi talebini içeren bir dilekçe sunacağı da vurgulandı.
Savcılığın ceza indirimi için devreye girmesi, bu tarz sanıkların suçlamaları kabul ederek bildiklerini anlatmasını içeren anlaşmalarda sıklıkla başvurulan bir yöntem. Bu yöntemin ana hatları, ABD Cezalandırma Rehberinin 5K1.1 bölümünde tanımlanıyor. Bu nedenle ceza indirimi başvurusuna 5K1.1 Dilekçesi adı veriliyor.
Burada belirlenen ana hatlara göre, bir sanığın kayda değer ölçüde davaya yardım edip etmediğine belli kriterlere göre karar veriliyor. Bu kriterler arasında, sanığın sağladığı bilgilerin Savcılıkın işine ne ölçüde yaradığı, verilen ifadenin eksiksiz olması ve doğru bilgileri içermesi, verilen bilgilerin başka kişiler hakkında da soruşturma ya da yargı sürecini başlatacak nitelikte olması ve tanıklığın zamanlaması yer alıyor.
Sarrafa 7 şart
Anlaşmanın üzerinde 20 Ekim 2017 tarihi yer alıyor. En altta ise Sarraf ile avukatlarının anlaşmayı imzalama tarihinin 26 Ekim 2017 olduğu görülüyor.
Anlaşma kapsamında Sarrafın uyması beklenen koşullar şöyle sıralandı:
Soruşturma kapsamındaki konularla bağlantılı olarak kendisinin ya da başkalarının yaptığı eylemleri dürüstçe ve eksiksiz olarak açıklaması
Savcılık, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve diğer kurumlarla tam bir işbirliği içerisinde olması
Savcılığın katılmasını talep ettiği toplantılarda bizzat yer alması
Büyük Jüri, duruşma ve diğer tüm mahkeme süreçlerinde dürüstçe ifade vermesi
İşlediği tüm suçları ya da kendisine yönelik veya kendisinin dahil olduğu diğer tüm soruşturma süreçlerinin ayrıntılarını Savcılıka bildirmesi
Başka bir suç işlememesi
Anlaşma kapsamında kabul ettiği suçlamalarla ilgili Savcılık, ilgili kurumlar ve ABDde çalışma yetkisi bulunan avukatları haricinde kimseyle görüşmemesi.
Savcılık ayrıca, Sarrafın anlaşmaya uyması halinde vergi usulsüzlükleri haricinde dava kapsamındaki konularla ilgili herhangi bir yeni ceza işlemi yapmayacağını kabul etti.
Yeni kimlik ihtimali
Anlaşmada Sarrafın tanık koruma programına alınarak, kendisine yeni bir kimlik verilmesi ihtimali de gündeme getirildi ve bu konuda şu ifadelere yer verildi:
Davalının Savcılık ile yapacağı dürüst işbirliği, kendisine, ailesine ve sevdiklerine yönelik şiddet, güç ve tehditte bulunma ihtimali olan bazı bireylerin yaptığı eylemleri ortaya çıkarması çok muhtemeldir.
Davalının yaptığı işbirliğinin, kayda değer ölçüde fiziki zarara uğrama riskini doğurması halinde, Savcılık, davalının yazılı talebiyle davalının, ailesinin ve sevdiklerinin güvenliğini sağlamak amacıyla makul ve gerekli olarak nitelendirdiği adımları atacaktır.
Bu adımlar arasında ABD federal yargı kolluk kuvvetinin (US Marshals Service) uyguladığı ve kabul edilmesi halinde, davalının, ailesinin ve sevdiklerinin yeni kimlikler verilerek, başka bir yere yerleştirilmesini içeren Tanık Koruma Programına başvurulması da yer alma ihtimali de bulunmaktadır.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.