Sosyalist kesimdeki örgütlü öznelerin mutlaka belirli bir siyasal hatta sahip olmaları gerektiği söylenir.
Doğru söze ne denir?
Gelgelelim, bu doğru herkes tarafından kabullenildiğinde sorun çözülmüş olmuyor. Burada, gerçekten var olan herhangi bir siyasal hattın doğruluğu ya da yanlışlığıyla ilgili değinileri önceleyen, daha temel denebilecek bir başlığa işaret ediyoruz: Siyasal hat nedir? Her özel duruş, konum, vurgu, vb. aynı zamanda kendi başına bir siyasal hat anlamına mı gelir?
***
İşçi sınıfı içinde çalışmaya özel ağırlık tanıma Sapasağlam bir omurga oluşturma Kadrolaşma politikaları Liberalizme ve sol liberalizme karşı amansız mücadele
Bunların hepsi gereklidir ve hakkıyla yapanlara da takdirle bakılması gerekir. Ne var ki, bunların hiçbiri siyasal hat demek değildir. Hepsi birlikte yapılıp yan yana durduğunda da bunlar siyasal hat oluşturmaz. Tek tek her biri ya da hepsi birden en fazla sağlam bir kadrolaşma süreci yaşandığına işaret edebilir, o kadar
Sonra, sürekli sosyalizmden aşağısı kurtarmaz denilip güncel çare olarak örgütlenmeye işaret edilmesi de, bunlara biçilebilecek değer ne olursa olsun, bir siyasal hattın varlığı anlamına gelmez.
O zaman siyasal hat nedir, neyi kastediyoruz?
***
Bir sosyalist öznenin teorik, ideolojik ve siyasal formasyonu, özü itibarıyla, zamandan ve mekândan görece bağımsız bir bütünlük oluşturur. Özü itibarıyla ve görece ifadelerinin altını çiziyoruz.
Şu anlama gelir: Günümüz Türkiyesindeki bir sosyalist öznenin formasyonu ile gene Türkiyede olmak üzere 50 yıl önceki bir sosyalist öznenin formasyonu, aradaki zaman farkına rağmen ortak pek çok noktada buluşur (zamandan göreli bağımsızlık); aynı ortaklık, günümüzde örneğin İspanyadaki bir sosyalist özne ile Brezilyadaki bir başka sosyalist özne arasında da bulunabilir (mekândan göreli bağımsızlık).
Ancak, iş siyasal hatta geldiğinde, ne günümüz Türkiyesindeki bir öznenin geliştirdiği hat 50 yıl önceki özneninkiyle aynı olabilir ne de İspanyadakinin Brezilyadakiyle
Çıkarılabilecek sonuç, zamandan ve mekândan görece bağımsız olabilen formasyonun karşısında siyasal hattın zaman ve mekân belirlenimlerinden kaçamayacağıdır. Başka bir deyişle siyasal hat, belirli bir formasyonun merkeze konulmasının, propagandasının ve örgütlenmesinin çok ötesinde, nihai hedefin, birbirini belirli aralıklarla izleyen güncel durumlardan hareketle yeniden ve yeniden üretilmesini gerektirir.
Örnek:
Türkiye sosyalist hareketinin 1980 öncesi tarihinde herhangi bir ön aşamanın reddi ve sosyalist devrim (SD) tezinde ısrar eden açık parti, birinci ve ikinci Türkiye İşçi Partisi (TİP) olmuştur.
Ancak, birinci TİP, MDD tezi karşısında SD görüşünde en sıkı durduğu 12 Mart 1971 öncesi dönemde bile Kürt özgürlük hareketine başkalarından farklı ve olumlu bir yaklaşım geliştirmiş, ayrıca Faşizme Hayır kampanyası başlatmıştır. SD görüşünü öncülünden daha doyurucu biçimde geliştirmiş olan ikinci TİP ise 1975 sonrasında Milliyetçi Cephe (MC) düşürülmelidir çalışmalarına ağırlık vermiş, güncel görevi de demokratikleşme olarak belirlemiştir.
Mekân aynı olsa bile zaman değiştiğinden kuşkusuz bugün aynısını aynen yapmak söz konusu olamaz. Söylemeye çalıştığımız şudur: Birinci ve ikinci TİP belirli bir siyasal hatta sahipti; kendi formasyonu ile sosyalizm hedefi arasındaki dolayımları güncellikten hareketle, ama Kürt hareketine yaklaşımla, ama faşizme hayır diyerek, ama MC düşürülmelidir çağrısıyla, ama güncel görevi demokratikleşme şeklinde belirleyerek kuruyor ya da kurmaya çalışıyordu
İşte bu, günümüzün sosyalist öznelerinin yapması gerekendir .
***
Yazının başlarında, herhangi bir siyasal hattın doğruluğu ya da yanlışlığıyla ilgili eleştirileri önceleyen daha temel bir başlığa işaret edeceğimizi söylemiştik.
Dolayısıyla bu yazıda kimilerince siyasal hat sayıldığı halde aslında böyle olmadığını düşündüğümüz konumlara değinmiş olduk.
Yoksa genel olarak solda işte bu bir siyasal hat denilebilecek konumlar da vardır, bu yönde kimi niyetler de
Oralarda olalım ama kendimiz olarak olalım - Metin Çulhaoğlu
Önceki yazımızda, solda siyasal hat diye kabul gören nelerin aslında böyle olmadığını anlatmaya çalışmıştık.
Şöyle demiştik: Öyle oldukları iddia edildiği halde siyasal hat sayılamayacak konumlar aslında genel doğrular ya da temel ilkelerdir; bir sosyalistin bunların yanlışlığını ileri sürmesi mümkün değildir Şunu da eklemiştik: Buna karşılık, siyasal hat denebilecek konumlar da vardır, bu yönde kimi niyetler de
Gerçek siyasal hat her zaman tartışmalıdır. Kabul edenler de olur etmeyenler de; hatta bir dönem belirli bir siyasal hattı sahiplenenler daha sonra tartışıp ayrışabilirler, vb.
Geçmişten örnekler verirsek, seçimle iktidara gelme fikrinden tutun kırlardan şehirleri kuşatan halk savaşına, varsayılan suni dengeyi bozmaya yönelik öncü savaşa kadar pek çok yönelim, kendi dönemleri için aşağı yukarı birer siyasal hattı temsil ediyordu. Doğruları yanlışları bir yana, böyleydi. Geçmişle devam edersek, zinde güçlerden sosyalizmin önünü açacak darbe beklenmesi de bir siyasal hat olarak kabul edilmelidir.
Bugün görüldüğü kadarıyla hepsi geçmişte kalmıştır.
***
Ya günümüzde?
Uzatmadan, kendi düşüncemizi açıkça söyleyelim: Günümüz Türkiyesinde sosyalizm adına benimsenebilecek en doğru siyasal hat, sağlam bir sosyalist yapılanmayla (öncü), birbirini izleyen yeni durumlarda ve ortamlarda etkili olmak, sosyalist iktidar hedefini bu durumların her birine uyarlayarak yeniden üretmektir
Bu söylenenle, iki yaklaşımı peşinen reddetmiş oluyoruz. Birinci yaklaşım: Biz kendi sağlam örgütümüz, ilkelerimiz ve iktidar perspektifimizle konumumuzu pekiştiririz; değişen durumlar ve ortamlar olsa bile baştaki konumumuz bunlardan fazla etkilenmez; sonra öyle bir gün gelir ki İkinci yaklaşım: Senin baştaki konumun, ilkelerin vb. önemli değildir; önemli olan ve yapılması gereken, yaşanan her yeni ortamda, sosyalizm anlayışın dâhil ne varsa hepsini o ortamın koşullarına göre yenilemektir
Doğru saydığımız siyasal hat, birinci yaklaşımdan olumsallığa tanıdığı payla, ikinci yaklaşımdan ise en baştaki ilkelerin ve perspektiflerin (sosyalizm hedefinin) değişen durum ve ortamlarda gölgede kalmasına ya da belirsizleşmesine izin vermemesiyle ayrılır.
Solda bir ölçüde bilinen terminolojiyle söylersek, önerilen hattın, örgüt geleneği ile hareket geleneği arasında bir orta yol değil, bu iki geleneğin bir üst düzeyde sentezi olduğunu düşünüyoruz.
***
İki kere iki dört kesinliğindedir: Türkiye devriminin yolunda, sosyalist öznenin (öznelerin) çevresinde farklı motiflerle hareketlenen, belirli yönleriyle şekilsiz denebilecek, temsil ettiği dinamik inişli çıkışlı olabilen, ama yenilik ve değişim isteyen geniş kesimler her durum ve ortamda mutlaka olacaktır.
İşçi-emekçi tanımını da kesmek üzere Cumhuriyetçiler, Kemalistler, devrimci-demokrat Kürtler, Aleviler, gençler, kadınlar, laiklik konusunda özellikle duyarlı olanlar
Bir yaklaşım, sosyalist özne olarak durduğunuz yerden bu kesimlere bayrak göstermek ya da Biz buradayız demektir. Günümüz teknolojileri sayesinde yer belirtmek için cepten konum atılması da düşünülebilir. Bir getirisi olacağını sanmıyoruz, ama çevreye fazla zarar vereceğini de düşünmüyoruz.
Asıl zararlısı, o kesimlere ulaşacağım diye kendin olmaktan çıkıp onlar olmaktır.
Gerekli olan, öznenin kendini var etmeyi düşündüğü ortamlarda hem kendisi olarak kalıp hem de o ortamları etkileme ve birlikte devinme becerisidir.
Sonra, asimilasyon kavramı sadece etnik meseleyle ilgili ve tek yönlü değildir. Daha açığı, Cumhuriyetçi-Kemalist akımın da Kürt özgürlük hareketinin de kendi asimilasyon becerileri vardır ve küçümsenmemelidir.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.