Bu sözler karşısında tek bir Cumhuriyet Savcısı'nın kendiliğinden harekete geçemiyor olması da ne kadar acı, değil mi?
Bu ülke bu hale gözlerimizin önünde ve adım adım ve bağıra çağıra geldi!
Bari, bu süreçte ne kadar çok hata yaptığımızı, hatalarımızın neler olduğunu anlayabildik mi?
İnanın, bu konuda bile kaygılarım var. Hala ''ah şu AKP ve Erdoğan bir an önce değişiverse de, hep birlikte, eski günlerdeki gibi ülkemizi ve ülke insanımızı AB normlarına kavuşturma mücadelesi versek'' diye düşünüyor, bu beklentiyle yaşıyorlar.
Eminim!
Bu ileti en son melnur
tarafından 19.03.2019- 20:38 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Patates, soğan kuyrukları, ekonomik kriz, Cumhuriyet tarihinin en yüksek oranına ulaşan işsizlik...-nasıl dönecek bu teker; iktidarlarını nasıl sürdürecekler? Yalan, dolan, iftira, tehdit bir yana, artık bir çıldırı hali yaşanmaya başladı. 12 Eylül faşizminin komutanı Kenan Evren ''asmayalım da besleyelim mi?'' demişti. Aynı noktaya geldiler, Erdoğan da dün, benzer bir cümle kurmuş, idam cezasının kaldırılmasından pişmanlık duyduğunu söylemiş. İklim bu olunca, AKİT paçavrası boş durur mu? O da Öcalan demiş, Gülen demiş ve arkasından da CHP Genel Başkanı'nın, Kılıçdaroğlu'nun adını vermiş. Toplum bu isimlerin asılmasını istiyormuş!
Yeni Türkiye'nin geldiği nokta bu!
Hala, evet, hala, olan bitenin ne olduğunu kavrayamayanlar var, görüyorum. ''Nereden nereye'' diyerek meydanlarda kitlelere seslenirdi, Erdoğan övünerek! Doğru söylemiş; nereden nereye geldik! ''Basının amiral gemisi''nin trajı yerlerde. O da Demirören medyasının yandaşlığına uymuş. Tam üç gün Sezai Temelli'nin hiç söylemediği, o anlama gelmeyecek sözde sözlerini sayfalarına yansıttı. Temelli, sözde, ''Ankara ve İstanbul'da bizim oylarımızla CHP'li başkan seçilecek ama oraları biz yöneteceğiz'' demiş. Göz göre göre yalan, üstelik kuyruklusu.
Tedirgin olmamak mümkün değil.
''Meczupluk'' denilerek geçiştirilemeyecek olaylar yaşanıyor. On yıl önce aklımızın ucuna gelmeyecek şeyler gerçekleşiyor. 'AKP'nin iktidara gelmesini demokrasi ve çevrenin merkeze yerleşmesi olarak yorumlayanlar, iyice rahatlayabilir. Çevre merkeze iyice yerleşti! Medyanın yüzde 95'inin yayınları demokrasi konusunda nereden nereye geldiğimizin de bir göstergesi...
Bir illüzyon yaşanmakla kalmıyor, bir illüzyon -ne yazık ki- kapkara bir gerçekliğe dönüştü. Sonuna gelindiğini söyleyenler de var. Umarım öyledir. Umarım 31 Mart seçimleri bu sonun bir başlangıcı olur...Yoksa bu sürecin bu şekliyle sürüp gitmesi mümkün değil.
Bu ileti en son melnur
tarafından 20.03.2019- 10:44 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.