yahu sizi partiniz bile bilmiyor, tanımıyor !
Cehaletin de bu kadarı olmaz. Her açılan forumun partilerden onay alması mı gerekiyor, forum açılırken partilere bilgi verilmesi mi lazım Arkadaş bir yol tutturmuş gidiyor, ne söylediğinin bile farkında değil.
Yahu devrimi zaten tamamen her konuda, en ince ayrıntısına karşı bilinçlenmiş insanlarla mı yapıyorsun? Hayır. Elbet devrimi yapacağın kitleler belli bir düşünce birikimine sahip olacak, sosyalist hegemonyaya rıza gösterecek ki devrimi yapasın ama gerçek anlamda kapitalizmin kavranması, sosyalist düşüncenin içselleştirilmesi, yeni insanın yaratılması devrimden sonra olacak sürece dair bir gerçeklik. E bu hegemonyayı inşa etmek için de evet toplumcu bir düşünce sistemini bireyci bir düşünce sistemi karşısında sürekli sınayacağım. Yahu kendini sınayamayan, tartışılmaktan aciz, kapalı kutularda korunan bir ideolojiye toplum nasıl rıza göstersin, içselleştirsin? Bu anlayışla sen toplumun rızasını alamazsın ancak içten içe çürüyen halkın üzerinde bir takım elitlerin bulunduğu bir diktatörlük inşa edersin.
Ben örgütlenme ve partileşme özgürlüğünü savunmuyorum. Diyorum ki tartışma özgürlüğü olsun, Marksist düşünceyi statik değil sürekli kendini geliştiren bir ideoloji haline getirelim. Tartışma özgürlüğünü yasaklayarak Marksizmi nasıl geliştireceksin? Sen Marksizmi topluma zorla dayatılan bir din haline getirmeye peşindesin. Bu tutmaz, tutmadı da zaten. Marksizmin doğasında zaten eleştiri var, rekabet var. Marksizmi hiç bir şeyle tartıştırmadan, eleştirmeden yada Marksizmin sadece eski bazı sorunlar üzerine eleştirisine odaklıp güncel sorgulamaların, tartışmaların içine sokmadan Marksizmin toplumda nasıl benimsenmesini sağlayacaksın? Toplum üzerinde sosyalist hegemonya dayatmayla değil toplumun rızasını alarak yani topluma sürekli kendi projeni, gerçekliğini anlatarak, bu projeni, gerçekliğini karşıt görüşlere karşı toplumu da işin içine dahil ederek her an sınayarak, sorgulayarak oluşturulur. Daha tartışılmaktan, sorgulanmaktan aciz, durağan bir din haline gelmiş bir Marksizm çürür.
Kısaca ne diyorsun biliyor musun; örgütlenmeyecek, partileşmeyecek ama liberal özgürlük olacak, bırakın tartışsın falan! Şimdi söylediğin bu. Buraya geldiysen iyi, çünkü buna zaten bir şey diyen olmaz, her kişinin başına bir devrim militanı dikilmez, hayatını emeğiyle kazanan biri Marks ve Hegel'i kıyaslıyorsa kıyaslasın, böylece marksizmi de sınamış olurlar! Bu kadar tartışma bunun için miydi?
Hayır başından beri söylenen bu yönde değil. Evet örgütlenme, partileşme özgürlüğünü savunanlar oldu siz bunu eleştirdiniz ama bunun yanında toplumda Marksizmin sınanmasını, tartışılmasını savunan görüşleri de eleştirdiniz. Bedrettin'in benle bugün yaptığı tartışmalara veya sen ve diğer arkadaşların bazı yazılarına baktığımızda bunu görüyoruz. Neyse şimdi anlaşabildiysek sorun yok.
Sanırım Proltersosyalist arkadaş ve katılan arkadaşlar meseleyi daha netleştirmiş. Evet kısaca söylenenler içinde proleter arkadaşa katılıyorum. Zaten şahsen benim söylemek istediğim bu.
Yani toplumun her ne kadar yaşamakta olduğu maddi yaşamını yok etmeye çalışılsa da ki bu hayli uzun bir zamanı kapsar ve kapitalist sistemin maddi yaşamıdır bu ;kafadaki düşünceleri yok edemeyiz. Bu düşünceler kapitalist sistemin nesnel yaşamı yok edilse bile var olmaya devam edecektir.
Bu durumda bu düşünceleri biz bunu baskı almakla yok edilebileceğini düşünüyorsak yanılırız.
Evet Rus devriminde böyle olmuştur. Bunun yanlışlığını lenin de biliyordu diye düşünüyorum. Ancak Rus devrimi çok farklı bir devrim koşullarından geliyorudu. Rosa bu konuda Rusya devrimcilerini eleştiriyordu ''diktatörlük kurdular'' diyordu. Lenin kronştad ayaklanamalarına (SP liydi bunlar devrimde bolşeviklerin ittifakı ki olmasalardı devrimde zordu ) ki devrimin dinamik güçlerini ''evet kurşuna diziyoruz ''diyordu. Rosa'ya hak veriyor ama her ülkede farklı devrimci bir sürecin olabileceğini görmediği için Rosa Luxemburg'u ''rusyada devrimi anlamadığını ''söylüyordu. Kısaca ''tamam haklısın ama bizim durmumuzu anlamıyorsun devrimin kartalı '' diyordu.
Çünkü Rus devrimi fırsatı yakalamış bir devrimdi ve her devrim böyledir. Sosyalizmin koşularını yaratmak bir almanyadan,ingilterden çok zor olduğunu da biliniyor hatta Almanyada devrim patlamazsa sonumuz hüsran diye görülüyordu . Bunun için rusya gerçeği ile uyuşmayan yasalar,genelgeler vs yayınlanıyordu. Bunlar hiç olmazsa başaramazsak gelecekte olana deneyim olur düşüncesiyle yayınlanıyodu. Tıpkı Paris Kömünü nasıl bir deneyim bıraktıysa toplumlara rusya devrimi de bunu hizmet etmeli yaklaşımı vardı.
Evet ,bugün bu sosyalist devrimler yenilgiye uğradı. Ve bizler buradan bir sürü deneyimler çıkarıyoruz. İşte onlardan biri de burada tartıştıklarımız.
Sosyalist devrimler için genel yaklaşım şudur:
Emperyalizm döneminde kapitalizmin krizleri hep olur. Bunlar devrevi ve uzun süreli diye bir sürü tartışmalar vardır. İşte toplumlar bu krizler döneminde fırsattı bulduğunda devrimlere kalkışırlar. Başarılı olurlar olamazlar ,kapitalizmle olan mücadele anlayışlarında yada izlediği stratejilerle ilgili sorun olmakta.
Bende şunu diyorum. Burada arkadaşalar Rus devrimine bakıp onun anlayışıyla hareket ediyorlar. Halbu ki bu devrimin koşulları çok farklı bizlerin içinde bulunduğu koşyullarda çok farklı .Bir kez 70 yıllık sosyalist deneyimler elimizde var. Burjuva devrimlerina bakalım yine bu toplumsal mücadele ile Faransız devrimi 1800 başlayan 1848- 1879 ama kesilmemiş ,orta şerit napolyonla devam etmiş. Alman ,İtalya burjuva devrimleri de böyle bir süreci kapsamış.
Toplumsal devrimleri çok basite alıyoruz gibi geliyor bana .. Kolay değil ,toplumlar komple bir alt üst yaşayor,yaşayacak ve burjuva yüzyıllardır egemen,deneyimli ,tecrübeli .
Uzatıyorum ama en son dünyada emperyalizm kriz elametleri göstermeye başlayınca tüm devletler güvenlik güçlerini tahkimine hemen yöneldi. Yunanistan ,Türkiye en yakından izlediğimiz ülkeler. hepsi hemen güvenlik sorunlarına eğildiler ve düzenlemelere gittiler.
Sonuç olarak :
Sosyalist devrim eğer burjuvadan daha özgür bir dünya getireceğine tesisi edeceğine inanmıyorsak o zaman derhal devrimcilikten vazgeçelim daha iyi.. Yok ama daha iyi dünya olacakmış falan filan onun için kıtır kıtır adam keselim hikayesi bana kızıl kemerleri hatırlatıyor, yada Maonun kültür devriminde aksaklıkları.
İnsanlar maddi yaşam içeriğinde düşünürler,eğer biz bu maddi yaşam içeriğinde toplumlara daha güzel bir dünya olabileceğine inadıramıyorsak,inandıramıyacaksak Sabredin,acılara katlanın ,fedakarlık verin ,zahmetlere girin , ilerde güzel bir dünya bizi bekliyor diye berbat ,insana özgü olamayan yaşama razı gösterin diyorsak ve dersek bu idealizmden başka birşey olamaz. İşte Rus devriminin yaptığı buydu. Buna mecbur kaldığı bir devrimdi. Güçlü olamak için ,sosyalizmi ben ama ben savunacağım utku tutkusu ile toplumlarını insana özgü olmayacak yaşamları ikna etmeye çalıştılar. Evet o toplumlar da bu isteme cevap veridiler.Çünkü yaşadıkları emperyalizmin toplumlarına karşı yaptıklarının maddi gelişimi bunu kanıtlıyordu da nerye kadar arkadaşlar . Bir yerede toplumun kayışı atar .İşte böyle bir sosyalist düşüncenin yenilgisi ile yzüleşmek bize kaldı.
Bulanıklık aşılmış değil Sosyalist toplumda liberalizme özgürlük olacak mı, olmayacak mı? Bu soruya ''olmayacak'' demeyenler, söylediklerini netleştirmeliler. Burada liberal özgürlük konusunda partilelşmeye bile olabilir diyenler oldu. Bu konuya hiç girmeden, bunu hiç eleştirmeden ''toplumda sınanması'', burjuva diktatörlüğünden daha ileri bir demokrasi özgürlük demek, konunun netleşmesini sağlamıyor, daha da bulanık hale getiriyor.