Sorunumuz şu : Nasıl bir düşünce özgürlüğü olmalıdır ki burjuvaya takla atıralım. Nasıl bir örgütlenme hakkını savunmalıyız ki burjuvaya soluk aldırmayalım,soluğunu keselim. Ağzını yüzünü dağıtıp onu perişan edelim.
Owert arkadaş bunun cevabı verilmiş, devrimden sonra sınıf mücadelesinin keskinleleceğini söyleyen Lenin'dir. Burjuvaziye takla attırmak ve onu yeryüzünden silmek istiyorsak onu sömürücü sınıf haline getiren özel mülkiyeti de ortadan kaldıracaksın, özgürlüğün özel mülkiyetten geçtiği dşüncesine dayanan bireyci liberal özgürlük anlayışını da toplumun aklından sileceksin. Bunun yolu liberalizme özgürlük vermek değil, onu her şekilde ortadan kaldırmakla mümkün. Sol liberallerin propagandasının etkisine kapılmamak lazım.
hakkı, demokrasi derken kastın ne senin, benim için burjuva yönetim biçimi, sen demokrasi derken ne anlatmak istiyorsun?
Demokrasinin ne olduğu belli değil mi? Egemen gücün yönetim biçimi, neyini tartışacağız bunun? Burjuva demokrasisi burjuvazinin, proleter demokrasisi proleteryanın yönetim biçimi. Böyle olunca proleter diktatörlüğe karşı çıkmak bir solcuya yakışmaz. Diktatörlük sınıfsal bir özdür, proleter diktatörlüğe kategorik olarak karşı çıkmak, Sovyetlerin çöküşünden proleter diktatörlüğü sorumlu tutmak doğru değil. Proleter diktatörlüğün nasıl olması gerektiğini konuşmak ayrı, kategorik karşı çıkış ve proleter diktatörlüğün çöktüğünü söylemek ayrı. Bunu söylemek için solcu olmaya da gerek yok, burjuva yazarlar ve liberaller ve bütün anti marksist olanlar marksizme tam da buradan saldırır.
Sn.Hakkı;
Siz şu ''muhalif-liberal'' işini çok kafaya takmışsınız! Komünistlerin de proletaryanın da liberallerden ve ''muhaliflerden'' de öğreneceği hiç bir şey yok. Marksist ustalar ''muhaliflerin'' işçi sınıfını nasıl sömürdüklerini, sömürüyü nasıl gizlemeye çalıştıklarını, insanı kendine bile yabancılaştıran bir sistemin nasıl mutlak bir hale getirildiğini ortaya koymuşlardır. Ne komünistlerin ve ne de proletaryanın bunlardan öğreneceklerini bir şeyler var. Hepimizin Marksizm Leninizmi öğrenmeye, içselleştirmeye ve toplumsal pratiğe geçirmeye ihtiyacımız var. ML'lerin sorumluluk alanı dünyayı değiştirmektir ve bunun yol göstericisi de bilimsel sosyalist ideolojidir. Bunu kavramak önemli, yoksa ''muhaliflere'' kulak kabartıp, ''muhalif'' ideolojileri önemsemenin ortaya kerameti kendinden menkul görüşler ortaya çıkardığı ve bunun da Marksizm Leninizm ile bir ilgisinin bulunmadığı artık anlaşılmalı.