mao'nun "yüz çiçek açsın, bin fikir yarışsın" sözü fikir hürriyetini anlatır. bu sözü herkes kullanır ama fikir hürriyetini savunan azdır. solda da bu konu maalesef pek gelişmemiş ve çok samimi biçimde benimsenememiştir.
Bir bakıma ''düşüncelerini benimsemiyorum ama onları söyleyebilmen için ne gerekiyorsa yaparım.'' klasik ezberiyle aynı söylem. AKP'nin dinci bir faşizmi kurumlaştırmaya çalıştığı koşullarda AKP'den yana ve sol karşıtlığı çerçevesinde savunanlara özgürlük ve demokratlık adı altında izin vermenin neresi savunulabilir? Böyle bir lüksümüz o zaman da yoktu, şimdilerde de yok ve olmamalı. Liberal safsataların ülkeyi içine soktuğu durumda büyük bir payı olduğu sanırım başımıza gelen felaket karşısında anlaşılırlık kazanmıştır. Bu liberallerle birlikte kuyrukçuların bir zamanlar aynı saflarda olduğunu hiç unutmayalım. Ufuk Uraslarla, Baskın Oranlarla, TARAF ve Altan biraderlerle kol kola girenler ulusalcılar değildi, bunlarla kol kola girenlerin kendileri gibi davranmayan hemen her siyaseti ulusalcı, sosyal şoven ve neo-faşist olarak nitelemesinin üzerinden asırlar geçmedi. Çok yakın bir tarihte gerçekleşti bu olan bitenler. Şimdilerde akıllarınca AKP karşıtı bir pozisyon almaları bu iki grubun bir zamanlar farklı pozisyon aldıklarını ve AKP'ye karşı mücadele ettiklerini göstermiyor. Kürt hareketinin pozisyonu nasılsa onlar da öyle hareket ediyorlardı. Bakmayın şimdilerde ''biz kuyrukçu değiliz'' demelerine, Kürt hareketi boykot kararı mı alıyor, onların da siyasi tavırları boykot oluyordu; kürt hareketi seçimlere mi giriyor, ''hadi oylar HDP'ye'' diyorlardı. Sol sempatizanları Kürt hareketine yamamayı solculuk sanıyorlardı. İnternetten buldukları ve anlamlarını bir türlü kavrayamadkları alıntıları UKKTH bağlamında savunanlar da yine bunlardı. Sn.owert'in adını verdiği bu üç forum da aynı çizgilerini bugün sürdürüyorlar. Değişen hiçbir şey yok. Kaçak'ın da hatasını anladığını ve anlayacağını sanmıyorum. Kuyrukçuların ''ben kuyrukçu değilim'' demesi gibi o da ülkeyi bu hale getiren söz ve eylemlerin savunulmasını çok matah bir şey sanmaya devam ediyordur. Yapısı öyleydi.
Bu ülke bu cendereden eninde sonunda sıyrılacak ve sözde solculuk, enternasyonalizm veya komün anlayışı üzerinden kuyrukçuluk yapmayı ya da özgürlük ve liberallik üzerinden demokrasicilik oynamayı aşacaktır. Bir zamanlar hep birlikteydiler, ve hiç kuşkunuz olmasın Kürt hareketi ile AKP arasında biraz yumuşama olsun, yine ulusalcılık, neo-faşizm, sosyal şoven saçmalıkları ile özgürlük, barış ve demokrasi hayalciliği aynı potada savunulmaya ve önümüze konulmaya devam edecektir.
Bu yüzden yaşananları hiç unutmamak gerek.
Hiç!