SOL PAYLAŞIM »
Sözde sol-sosyalist forumlar...
Sözde sol-sosyalist forumlar...
Alıntı Çizelgesi: yaban-adamı yazmış
Alıntı Çizelgesi: dayanışma yazmış
Özel mülkiyeti zorla kaldırma faaliyeti içine girip özel mülkiyeti savunan bir ideolojiye serbestlik tanımayı savunmak bir çelişki değil mi? O zaman neden devrim yapılıyor, neden burjuvazinin mülküne el konuluyor?
Niye çelişki olsun? Biz, burjuvazinin üretim araçları üzerindeki özel sahipliğini, liberal öğretinin söylediği gibi bir özgürlük değil de, tersine halkın büyük çoğunluğunu köleleştiren bir adaletsizlik düzeni olduğu için kaldırmıyor muyuz? Aynı gerekçeyle, yani özgürlük adına, ifade hürriyetine bile saygının olmadığı tek sesli bir toplum, despotik bir yönetim reddedilmelidir, diyorum. Çelişkiye düşenler bunun aksini savunanlar olabilir ancak.
Ne dediğinizin farkında değilsiniz!
Bakın aslında ne söylüyorsunuz!
1-Liberal öğreti halkın büyük çoğunluğunu köleleştiriyor.
2-Liberal öğreti halkın büyük çoğunluğunu köleleştirdiği için biz onu kaldırıyoruz!
Ve 3-( Biz burjuva demokrasisinden daha geniş bir demokrasiyi savunduğumuz için) burjuvaziye ideolojik özgürlük tanıyoruz, düşüncelerini yaysın!
Size de anlamsız gelmiyorsa, tartışılacak bir şey yok demektir, burada söz biter
Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış
Sosyalist Cumhuriyet'in de yasaları, kuralları olur, anayasası olur bu anayasada burjuvazinin ideolojik, politik ve ekonomik alandaki faaliyetlerine kısıtlar ve/ veya yasaklar getirilir. Çünkü burjuvazinin yüzlerce yıllık tahakkümüne son verilmek isteniyor, çünkü sosyalizm böyle bir şey. Nokta!
Burjuvazi, ideolojik alanda özel mülkiyet hakkından dem vurmakla veya sosyalist iktidar aleyhinde propaganda yürütmekle nasıl bir tahakküm uygulamış oluyor? Fikir beyanı, sözlü şiddet biçimini almadığı durumlarda "tahakküm" olarak tarif edilebilir mi sizce?
Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış
Alıntı Çizelgesi: yaban-adamı yazmış
Alıntı Çizelgesi: dayanışma yazmış
Özel mülkiyeti zorla kaldırma faaliyeti içine girip özel mülkiyeti savunan bir ideolojiye serbestlik tanımayı savunmak bir çelişki değil mi? O zaman neden devrim yapılıyor, neden burjuvazinin mülküne el konuluyor?
Niye çelişki olsun? Biz, burjuvazinin üretim araçları üzerindeki özel sahipliğini, liberal öğretinin söylediği gibi bir özgürlük değil de, tersine halkın büyük çoğunluğunu köleleştiren bir adaletsizlik düzeni olduğu için kaldırmıyor muyuz? Aynı gerekçeyle, yani özgürlük adına, ifade hürriyetine bile saygının olmadığı tek sesli bir toplum, despotik bir yönetim reddedilmelidir, diyorum. Çelişkiye düşenler bunun aksini savunanlar olabilir ancak.
Ne dediğinizin farkında değilsiniz!
Bakın aslında ne söylüyorsunuz!
1-Liberal öğreti halkın büyük çoğunluğunu köleleştiriyor.
2-Liberal öğreti halkın büyük çoğunluğunu köleleştirdiği için biz onu kaldırıyoruz!
Ve 3-( Biz burjuva demokrasisinden daha geniş bir demokrasiyi savunduğumuz için) burjuvaziye ideolojik özgürlük tanıyoruz, düşüncelerini yaysın!
Size de anlamsız gelmiyorsa, tartışılacak bir şey yok demektir, burada söz biter
Bilerek mi çarpıtıyorsunuz? Bakın, aynı cümleyi aralardaki teferruatı çıkararak tekrardan yazıyorum, belki daha anlaşılır olur: "Biz, burjuvazinin üretim araçları üzerindeki özel sahipliğini... halkın büyük çoğunluğunu köleleştiren bir adaletsizlik düzeni olduğu için kaldırmıyor muyuz?" Gördüğünüz gibi, halkı köleleştiren liberal öğreti değil, burjuvazinin üretim araçları üzerindeki özel sahipliği imiş.
O zaman liberal anlayışın özel mülkiyetçi bir anlayış olduğunun farkında değilsiniz!Liberalizmin kapitalizmi besleyen bir ideoloji olduğunu bilmiyorsunuz?
Farkındayım tabii. Yalnız bir zaafım var ki, en yaşamsal/temel hakları yönetici azınlıkların inisiyatifine bırakamayacak kadar özgürlüklere bağlıyım.
Yaban adam arkadaş,Özgürlük sizce toplumdaki sınıflardan bağımsız soyut bir kavram mı?
Bizler nasılki Demokrasiden bahsederken Kimin İçin Demokrasi sorusunu soruyorsak,Özgürlükten de bahsederken Kimin İçin Özgürlük sorusunu sormamız gerekmez mi?
Alıntı Çizelgesi: KARINCA yazmış
Yaban adam arkadaş,Özgürlük sizce toplumdaki sınıflardan bağımsız soyut bir kavram mı?
Bizler nasılki Demokrasiden bahsederken Kimin İçin Demokrasi sorusunu soruyorsak,Özgürlükten de bahsederken Kimin İçin Özgürlük sorusunu sormamız gerekmez mi?
Elbette ''kimin için özgürlük '''' Kimin için demokrasi'' olacağını veya olması gerektiğini biliyoruz.
Şunu anlamımız gerek. Gerçi yukarda melnur arakadşta bundan bahsetmişti.
Özel mülkiyeti kaldırıp toplumsal mülkiyet yaşama geçirilise de özel mülkiyet düşünsel yani üst yapı olarak kendini devam etirecektir. Sanırm bu konuda hem fikiriz.
Bununla mücadele devam edecektir. . Bu genelikle anlaşılan bu düşüncelerin tepesine çıkıp ,yasaklayıp ,elde kılıç ,ya da sopa ile haldır haldır aranması ile bu özel mülkiyet düşünce veya ideloji ile bir mücadeleye girilmesidir. ?
Sorun bunu nasıl uygulayacağızda düğümlenmekte.
Anladığım bazı arkadaşlar kesinlikle (abartıyorum) kafalarnı koprmak gerek demesi ile bir kısım arakadaşların geçiş süreci içeriğinde bu mücadelenin farklı olaması gerektiğini söylemesi. Ben bu kesime dahilim.
Gerçi bunu şu koşullarda tain etmemiz mümkün olmasa da ,genel yaklaşım tepelerine binme değil ,enselerinde boza pişirme ,hapishaneleri dolurdurma değil süreç içinde haledilebilir olarak görülmesi gerektiği.
Sanmıyorum ne lenin ne Stalin nede Troçki toplumalara o aşamalarda sert davranmak istediklerini. Bunu belirleyecek olan yine alt üst oluşumun niteliği.
Mesela bu konuda kronştad ayaklanmsı gündeme gelir ve eleştiilir. Ama lenin buna razı göstermek zorunda kalmıştır.Halbu ki öldürülenler devrim için önde savaşan anarşistlerdi.Rosanın rus devrim eleştirileri bu mahiyettedir.
O zaman şu gerçek. Geçiş aşamalarında iradenin belirleyiciliği çok nisbi olmakta. Hele bu burjuva sisteminde zaten iradenin belirleyiciliği yok gibidir. Toplumlar adeta bindik bir elamete gidiyoruz kıyamete gibi davranış içindedir.
Eğer kapitalizmin tam anlamıyla gelişmediği ülkede bu fırsatı yakalayıp alt üst olmayı yakalmışsan bu acı olacağı gerçek. Çünkü böyle toplumlarda birey burjuva anlamında bile birey olamamıştır . Ki biz burjuva anlamında bile bireyin ötesinde olan bireyle ancak toplumsal bir yaşamın kurulabileceüğine inanıyoruz.
Şimdi burada birey birey diyorum ama sanırım ne demek istediğim anlaşılıyor. Toplumsal bireyden söz ediyorum.
Burjuvaziye yasaklar getirilmesinin nasıl olacağının cevabı basit değil mi, yasalarla! Kim özel mülkiyeti savunursa cezası bedava işçilik yapmak denir, bu suçu işleyenler bir ay, üç ay bedava kamu hizmetinde çalışır. Suç işleyenlerin kellesi alınacak diye bir kural koyulmaz ki.