Heysem Topalca Suriye'de yakalandı
Adı Reyhanlı katliamında da geçen, Adana'da yakalanan havan topu başlıklarıyla ilgili olarak gözaltına alınan ve sonrasında serbest bırakılan Heysem Topalcayı Suriye ordusunun yakaladığı iddia ediliyor.
Yurt'tan Ömer Ödemiş'in haberine göre, Geçtiğimiz günlerde Adana'da yakalanan 953 adet havan mermisinin sahibi olarak yakalanan, ancak sonrasında emniyet güçleri tarafından serbest bırakılarak gündeme gelen Heysem Topalcanın Suriyenin Lazkiye kenti kırsalında Suriye ordusu tarafından yakalandığı belirtiliyor. Yasadışı yollardan silah temin etmen ve nakletmek suçlamasıyla Türkiye tarafından aranan Heysem Topalcanın uzun yıllardır barındığı Yayladağındaki evinden ayrılarak Suriyeye geçtiği, burada da 8-10 gün önce yakalandığı bildiriliyor. Suriye tarafından, yüzlerce sivil ve askerin katili olarak aranan Heysem Topalcanın sorgusunun sürdüğü, sorgusunda önemli bilgiler verdiği iddia ediliyor. Topalcanın Türk güvenlik güçleriyle yakın ilişkide olduğu silah, mühimmat ve diğer lojistik desteğin kimler tarafından, nasıl Suriye sınırından sokularak terör örgütlerine verildiği konusunda geniş bilgilere sahip olduğu, ayrıca Reyhanlı katliamının organize edilmesinde de aktif olarak yer aldığı belirtiliyor. Topalcanın AKP yetkilileri hakkında vereceği bilgilerle Suriyenin BMye başvurabileceği ve Türkiyenin, terör örgütlerine yardım ve yataklık ettiğini belgeleyebileceği ifade ediliyor. Bu durumun Türkiyeyi uluslararası kamuoyu nezdinde zor durumda bırakacağı ve BMnin yaptırım kararı alabileceği belirtiliyor.
İlk saldırıda adı geçiyor
Topalca, Suriyede ilk ayaklanma ve saldırıyı başlatan ekipte yer alıyor. Uzunca yıllardır bölgede kaçakçılık yapan Heysem Topalca'nın, Suriyede ayaklanma başlamadan önce Türkiyeye geçerek Adil Orli, Ayhan Orli, Dr. Muhammed Şıh İbrahim, Muhammed Abdullah, Ali Muhammed Şehirli ve Yusuf Baldır ile birlikte ordu kurmaya giriştiği ve ardından 300 kişilik bir grupla ilk saldırıyı başlattığı iddia ediliyor. Bu grubu Türkiye'nin eğitimden geçirdiği ve ailelerine bakılacağı, maaş ödeneceği sözünün verildiği, bunun üzerine de birkaç aylık hazırlık sürecinden sonra Suriyeye geçerek karakol ve kamu görevlilerinden başlamak üzere Alevi halka dönük katliamları gerçekleştirdikleri ifade ediliyor.
Topalca'nın Türkiye-Suriye sınırının Yayladağından Reyhanlıya kadar olan bölümünün kontrolünü elinde tuttuğu, geçen her türlü malzemeden rant sağladığı iddia ediliyor. Yayladağı emniyeti ile yakın ilişkide olduğu, sıklıkla emniyete girip çıktığı biliniyor.
İlk saldırısı Şabanlı Karakoluna
Heysem Topalca ve ekibinin 2011 yılında ilk saldırdığı hedefin Suriye'ye ait, Antakya'nın Kızılçat Köyü'nün hemen karşısında olan Şabanlı Karakolu olduğu belirtiliyor. 11 Suriye polisinin boğazlanarak öldürüldüğü saldırı sonrasında, Suriye Ordusu intikam almak için köyleri basacak ve tüm Türkmenleri öldürecek diyerek, Türkiyeye ilk toplu çıkışları organize ettiği iddia ediliyor. Türkmen köylerinde görevli olan posta memurlarının ve orman koruma memurlarının acımasızca öldürülmesinde de yine aynı ekibin sorumlu olduğu biliniyor. Şabanlı Karakolunun bulunduğu yerde, Türkmenlerin Bayır Bucak Taburu denilen çetenin kullandığı askeri bir kamp bulunmakta ve Lazkiye köylerine yönelik saldırılar bu kamptan yapıldığı iddia edilmekte. Hemen yanı başında Türkiyeye ait sınır karakolunun bulunması nedeniyle Suriye Ordu'sunun müdahale edemediği bu kamp, bölgedeki en büyük askeri üstlerden biri olarak kullanılmaya devam ediyor.
Reyhanlı'nın arkasındaki isim kaçırıldı!
Reyhanlı katliamında adı geçiyor
Heysem Topalcanın 12 Mayıs 2013te gerçekleştirilen ve en az 52 vatandaşımızın yaşamını kaybettiği saldırının organize edilmesine katıldığı iddia ediliyor. Daha önceden tanıdığı kaçakçıların Reyhanlı sınırından mal geçiremez duruma gelmelerinden faydalanarak, onlar için istedikleri malı geçireceği sözünü vererek, araç hazırlamalarını ve belirttiği noktalara bırakmalarını söylediği iddia ediliyor. Kaçak malların yüklenmesi için hazırladıkları beyaz renkli iki aracın belirtilen adreslere bırakıldığı gün Reyhanlı patlamasının meydana geldiği ifade ediliyor. Nusra Cephesi'nin gerçekleştirdiği eylemin Alevilere yıkılmasında rol aldığı, Reyhanlı patlamasından dolayı halen aranmakta olan zanlılar tarafından iddia ediliyor. Bölgede bulunan hemen her yasadışı örgüt ile ilişki içerisinde olduğu belirtilen Topalcanın ifadesinin Reyhanlı katliamını aydınlatacağı da iddia ediliyor.
Alevi katliamlarında da izi var
Topalca ve çetesinin, 5 Ağustos 2013 tarihinde Alevi köylerinin basılarak 1500 sivilin öldürülmesi eylemine katıldığı, köyleri yağmalayarak, ganimetleri Türkiyeye getirerek sattığı iddia ediliyor. Ayrıca, 12 Ekim'de sınıra yakın Alevi köyleri basılarak, yakılmış, köyde bulunan sivil vatandaşların bir kısmı saldırı anında kesilerek katledilmiş, bir kısmı ise rehin olarak alınmıştı. Tüm varlıkları yağmalanan ve köyleri yakılan Alevi kadın ve çocuklar kalkan olarak kullanılmış, daha sonra ise katledilerek toplu mezarlara gömülmüştü. Alevi köylerine baskın yapan ve köyleri yağmalayanlar arasında Topalca'nın adamlarının saldıranlar arasında yer alarak tecavüzlere ve katliama katıldıkları iddia ediliyor.
SOL