birimizin marksçı, birimizin leninci, birimizin maoist, birimizin troçkist olduğu dünyada birleşmek zor.ama solcular birleşmemenin güçsüzlük olduğunu görmüyorlar mı. ben birleşmemenin insanların bencilliklerinden olduğunu sanıyorum. herkes kendi solculuğunu daha önde tutuyor ve kendi çıkarlarını savunuyor.herkes birleşmenin önemini kavrasa ve ona göre analizler yapsa tek bir partide bir araya gelse ve ona göre bir yönetim oluşsa fikir ayrılıkları ayrı partilerde örgütlenmeyi gerektirmez. yönetim belli aralarla değişir ve her siyasi gelenek de yönetime gelir başka siyasetleri dışlamaz solcular da böylece daha güçlü olur.
Çok hayali ve sadece iyi niyetli sayılabilecek bir yaklaşım. İdeolojik ve siyasi yönden yakın olan partiler bile bir araya gelemezken bütün bir sol hareketi bir parti çatısı altında toplayabilmeyi düşünmek mümkün değildir. Böyle bir birleşme olsa bile bu kadar farklı siyasetlerin bir araya gelmesinden herhangi bir sinerji de çıkmaz. Birbirlerini daha çok yerler, daha fazla kafa göz yarılır, farklılıklar daha da artar ve öncekinden daha fazla kopuşlar meydana gelir.
Türkiye'de belli programlar etrafında yakın siyasetlerin çatı partisi şeklinde örgütlenmeler örnekleri yaşanmıştır. Onlar bile yürümemişken solun tamamını bir araya getirebilecek tek parti örgütlenmesi olanak dahilinde değildir.
"Kapitalist düzen partileri,oluşumları,taraftarları neden bir partide birleşmiyor? " diye sorarmışım...
Bu kadar çok sol parti olmasının açıklamasını nasıl yapıyorsunuz o zaman? Başka ülkelerde de sol partiler bu kadar fazla mı?
11.11.2013 tarihi itibariyle faaliyette olan siyasi partilerin tam listesi:
PARTİ ADI
KISA ADI
KURULUŞ TARİHİ
1
DEMOKRAT PARTİ
DP
23.06.1983
2
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ
MHP
07.07.1983
3
MİLLET PARTİSİ
MİLLET
22.03.1984
4
DEMOKRATİK SOL PARTİ
DSP
14.11.1985
5
İŞÇİ PARTİSİ
İP
02.03.1992
6
CUMHURİYET HALK PARTİSİ
CHP
09.09.1992
7
GENÇ PARTİ
GENÇPARTİ
26.11.1992
8
TÜRKİYE SOSYALİST İŞÇİ PARTİSİ
TSİP
03.01.1993
9
BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ
BBP
29.01.1993
10
TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ
TKP
16.08.1993
11
ÖZGÜRLÜK VE DAYANIŞMA PARTİSİ
ÖDP
08.06.1994
12
LİBERAL DEMOKRAT PARTİ
LDP
26.07.1994
13
EMEK PARTİSİ
EMEP
25.11.1996
14
DEVRİMCİ SOSYALİST İŞÇİ PARTİSİ
DSİP
25.04.1997
15
ALTERNATİF PARTİ
A.P
23.10.1998
16
GÖNÜL BİRLİĞİ YEŞİLLER PARTİSİ
GYP
03.11.2000
17
SAADET PARTİSİ
SAADET
20.07.2001
18
ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
AK PARTİ
14.08.2001
19
BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ
BTP
25.09.2001
20
HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PARTİSİ
HAK-PAR
11.02.2002
21
YURT PARTİSİ
YURT-P
14.03.2002
22
BAĞIMSIZ CUMHURİYET PARTİSİ
BCP
24.07.2002
23
SOSYALİST DEMOKRASİ PARTİSİ
SDP
28.08.2002
24
SAĞDUYU PARTİSİ
SAGDUYU
04.09.2002
25
AYYILDIZ PARTİSİ
AYP
03.09.2003
26
EMEKÇİ HAREKET PARTİSİ
EHP
05.01.2004
27
MİLLİ DEMOKRAT HALKIN PARTİSİ
MDHP
05.04.2004
28
HALKIN YÜKSELİŞİ PARTİSİ
HYP
16.02.2005
29
HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ
HKP
15.06.2005
30
MÜDAFAA-İ HUKUK HAREKETİ PARTİSİ
MHHP
24.04.2006
31
İŞÇİ KARDEŞLİĞİ PARTİSİ
İKP
15.06.2006
32
TÜRKİYE MÜDAFAA-İ HUKUK PARTİSİ
TMHP
07.08.2006
33
GÜÇLÜ TÜRKİYE PARTİSİ
GTP
09.10.2006
34
KATILIMCI DEMOKRASİ PARTİSİ
KADEP
20.12.2006
35
YÜCE DİRİLİŞ PARTİSİ
YÜCE DİRİ-P
16.04.2007
36
DOĞRUYOL PARTİSİ
DYP
28.05.2007
37
DEVRİMCİ İŞÇİ PARTİSİ
DİP
07.09.2007
38
EBEDİ NİZAM PARTİSİ
ENPA
30.11.2007
39
BARIŞ VE DEMOKRASİ PARTİSİ
BDP
02.05.2008
40
HAK VE HAKİKAT PARTİSİ
HAK PARTİ
29.07.2008
41
HAK VE EŞİTLİK PARTİSİ
HEPAR
04.09.2008
42
ALTERNATİF VE DEĞİŞİM PARTİSİ
AL PARTİ
17.11.2008
43
TÜRKİYE HÜMANİST PARTİSİ
THP
11.06.2009
44
GÜÇLENEN TÜRKİYE PARTİSİ
GÜTÜP
12.10.2009
45
YENİ DÜNYA PARTİSİ(BÜYÜK ANAVATAN)
YENİ DÜNYA
16.11.2009
46
ERGENEKON PARTİSİ
ER PARTİ
15.01.2010
47
EZİLENLERİN SOSYALİST PARTİSİ
ESP
05.02.2010
11.11.2013 TARİHİ İTİBARİ İLE FAALİYETTE OLAN SİYASİ PARTİLER
48
TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ
TİP
08.02.2010
49
TOPLUMSAL UZLAŞMA REFORM VE KALKINMA PARTİSİ (MMP)
TURK PARTİ
02.03.2010
50
ULUSAL PARTİ
ULUSAL PARTİ
15.03.2010
51
TÜRKİYE İŞÇİ KÖYLÜ PARTİSİ
TİKP
18.06.2010
52
ESNAF VE ÇİFTÇİ PARTİSİ
EÇP
30.12.2010
53
SOSYAL DEMOKRAT PARTİ
SODEP
13.04.2011
54
ANAVATAN PARTİSİ
ANAVATAN
07.09.2011
55
DEVRİMCİ HALK PARTİSİ
DEV-PARTİ
28.09.20.11
56
MİLLİYETÇİ TÜRKİYE PARTİSİ
MTP
24.11.2011
57
ÖZGÜRLÜK VE SOSYALİZM PARTİSİ
ÖSP
21.12.2011
58
ENGELSİZ TÜRKİYE PARTİSİ
ETP
28.12.2011
59
TOPLUMCU KURTULUŞ PARTİSİ
TKP 1920
07.02.2012
60
ADALETÇİ KURTULUŞ PARTİSİ
27.02.2012
61
GÜVEN PARTİ
GP
08.03.2012
62
HAK VE ADALET PARTİSİ
HAP
27.04.2012
63
DOĞUŞ VE AYDINLIK PARTİSİ
DAP
15.05.2012
64
HALKIN SESİ PARTİSİ
HAS PARTİ
27.09.2012
65
HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
HDP
15.10.2012
66
TÜRK BİRLİĞİ PARTİSİ
TBP
07.11.2012
67
BÜYÜK ANADOLU DİRİLİŞ HAREKETİ PARTİSİ
BADHP
20.11.2012
68
YEŞİLLER VE SOL GELECEK PARTİSİ
YSGP
30.11.2012
69
HÜR DAVA PARTİSİ
HÜDA PAR
19.12.2012
70
VATAN VE İSTİKLAL PARTİSİ
V.İ.P.
23.01.2013
71
MUHAFAZAKÂR YÜKSELİŞ PARTİSİ
MYP
08.02.2013
72
TÜRKİYE İŞSİZLER VE EMEKÇİLER PARTİSİ
TİVEP
08.04.2013
73
ÇOĞULCU TOPLUM PARTİSİ
ÇTP
13.05.2013
74
SOSYALİST YENİDEN KURULUŞ PARTİSİ
SYKP
26.06.2013
75
GENÇ ANADOLU PARTİSİ
GAP
06.08.2013
76
ÖNCE İNSAN PARTİSİ
ÖP
01.10.2013
77
GEZİ PARTİSİ
GZP
01.10.2013
78
ENGELSİZ YAŞAM PARTİSİ
EYP
05.11.2013
http://www.yargitaycb.gov.tr/index2.php?pgid=38
Sosyalist parti sayısının çok olduğunu iddia eden tez sahibi varsa, tezini kanıtlamaya çalışır. Farklı birçok eksende,ülkede... Fakat bence bu verimsiz bir konu olur.
Sn.şibusa;
Konuyu sadece yasal partiler açısından ele almamak gerek. Arkadaşımızın konuyu ele alış biçiminden solun, sosyalistlerin parçalanmışlığı, bir araya gelmesi bağlamında ele alacaksak, ortada ciddi bir sorun olduğu açık. Türkiye'de gerçekten çok parçalı bir yapı var. Bunu parti, örgüt, dergi çevresi olarak farklı siyasi yapılar olarak düşünmek gerek.
( Yaklaşık bir haftadır İstanbul dışındaydım, bu yüzden daha sonra detaylandırılabilir, bu konu.)
Bu başlıkta bana göre üzerinde düşünülmesi gereken iki konu var. Bunlardan biri ''solun birleşmesi'' diğeri de soldaki parti ve örgütlenmelerin çokluğu-dağınıklığı. İkincisinden başlayacaksak, gerçekten de Türkiye'de sol yapıların çok fazla sayıda olduğu, böylece gücün dağıldığı, ve giderek toplum üzerinde hemen hemen hiç bir belirleyiciliğinin bulunmadığı söylenebilir. Okuduklarımızdan, başka ülkelerde de sol içi örgütlenmelerin benzer özellikler taşıdığından bahsedilebilir. Ama bizim ülkemizdeki farklılığı, bütün bu parçalanmışlıklar içinde belirgin bir biçimde öne çıkan ve bir ölçüde kitleselleşmiş bir partinin bulunmamasıdır. Sorun da buradadır zaten. Sorun farklı yorumların getirdiği farklı örgütlenmelerin çokluğundan ziyade ( bu da başlı başına bir sorundur zaten) bütün bu farklı örgütlenmeler içinde bir veya ikisinin diğerlerinden çok fazla öne çıkamaması, kitlesellik kazanamaması ve dolayısıyla yığınlar üzerinde etkinlik kuramamasıdır. Bizim ülkemizde solun diğer ülkelere göre daha da fazla parçalı özellik göstrermesi ve giderek bu parçalanmanın daha da artması da bu nedenledir. Oysa bu kadar parçalanmış yapı içinde bir veya iki yapı öne çıkabilse, belli ölçülerde kitleselleşebilse ( kitle partisi olmasından söz etmiyorum) farklı sol yorumlara dayalı örgütlenmeler üzerinde bir çekim merkezi de yaratabilir, soldaki bu dağınıklığı bir ölçüde de olsa önleyebilir. BU olmadığı için soldaki çok parçalı yapı, giderek daha da çok parçalı bir yapı halinde bölünmeye devam etmektedir. Geçenlerde bir yerde okumuştum; adını daha önce hiç duymadığım bir örgüt, toplanıyorlar, güncek konuları tartışıyorlar, aralarında anlaşmazlıklar çıkıyor ve kopuş yaşanıyor. Sonuç; adını hiç bilmediğim bir örgüt, bir nedenle içinden belki de adını hiç duyamayacağımız bir başka örgüt çıkarıyordu.
Bu olayın kuşkusuz tarihsel nedenleri de var. Kapitalizmin ülkeye geç girmesi, burjuva devriminin gelişmiş avrupa ülkelerine göre yaklaşık 300 yıl sonra ortaya çıkması, doğu ülkelerindeki toprağın özel durumu ( özel mülkiyeti geliştirememiş olması), kuruluştan beri sosyalizmin bu ülkede yasaklı olması, kitlelere ulaşabilme olanağını bulamaması, 61 anayasasının göreli özgürlük ortamındaki kitleselleşmenin yasal-merkezi bir parti etrafında olamaması, üst üste gelen açık faşizm dönemleri, ve reel sosyalizmin çözülüşüyle birlikte soldaki savrulma ve dağınıklığın üst düzeye çıkması, neo-liberal basıncın artması...-bütün bunlar bugün için solun bu dağınık durumunun genel anlamda nedenleridir. Sonuçta da herhangi bir sol partinin çekim merkezi yaratabilecek bir etkiye de ulaşamaması, bu dağınıklığın sürmesine yol açmaktadır. Ve sosyalist-komünist bir parti bu ülkede diğer örgütlenmeler içinde belirgin bir farklılığa ve etkinliğe ulaşamadığı sürece de bu sorunu aşabilmek mümkün olmayacaktır.
Solun dağınıklığı solda çok farklı seslerin ortaya çıkmasına ve bir anlamda kakafoni oluşmasına neden oluyor. Çapulcu arkadaşımızın iyi niyetli temennisi sadece iyi niyetli bir temennidir. Gerçekleşme olanağı yoktur. İşte bu yüzden, solcuların, sosyalistlerin yasal bir sosyalist partiyi öne çıkarmaları gerekiyor. Birleşmeyi sağlayacak ve sola kitle kazandırabilecek gelişmelerin önünü açacak yol da budur.