Sol Yelpaze
Nihat Behram
Solculuğun tarihindeki en renkli dönem; yaşamakta olduğumuz dönemdir. Gökkuşağının yedi rengi ne ki; siyaset tuvalindeki solculuk renkleri gökkuşağını kıskandırır! AKPnin AKından SS karasına, şeriat yeşilinden Soros pembesine, aramadığın kadar renkte solcu bulursun! Ülkemizdeki renk çeşitliliği ise rekor düzeyde. Düşünün ki; çamur rengi M. Metiner bile sola yakınmış! E. Ayseverin aykırı sorusunu öyle yanıtladı! Hatta CHEye selam yolladı! Kabataş Yalanını bozan görüntüler için O denli flu ve belirsiz ki; lehte, aleyhte olanı değil, olmasını istediğinizi görebilirsiniz diyerek; yalan bataklığında boğulan Başimama oksijen yetiştirmeye çabalayan, yalak rengi Ufuk Urasın beyni ve ruhunu o kadar flu ki, onda Hitlerleşme özlemi görebilirsiniz diye tanımlasanız da; unutmayın, o da solcu!.. Yelpazenin bir yanı tam kepazelik! Dinci faşist sisteme serinlik yelliyor!
Eskiden solcuları Troçkistler, Maocular, legaller, radikaller, dağcılar, kırcılar... falan diye sınıflandırırlardı. Sonuçta; hangi kesimden olursa olsun, solculuk sisteme muhaliflik anlamı içerirdi. Birbirlerini yeseler de, solun hiçbir kesimi iktidara alkış tutmaz, sisteme yalakalık yapmazdı. Yarışları birbirleri arasında hız ve doğruluk yarışıydı. CHP bile ortanın soluyum demekle yetinmiş, solcuyum demeye cesaret edememişti. Ya şimdi? Asıl solcu biziz diyen kaşarlı AKP vekilleri, bakanları bile var! Mustafa Suphi hasadını Saidi Nursi harmanında savuran çift renk solcu az mı? Eskinin keskin solcusu O. Baydarın siyaseti bırakıp sanata yoğunlaştığı söylenmişti. Sanatçı kalemiyle işlediği konular bir yana, siyasi kalemiyle en azından on yıl durmaksızın AKP için siyaset yaptı. Demek ki bıraktığı siyaset değil, devrimci siyasetmiş! Ama nasıl oluyorsa yine solcu! Dinci faşizmin sümen altından inşasına saman altı hizmet sunan kullanışlı ahmakları, Fatih Yaşlı kafalarında liberalizm adlı huniyle dolaşanlar diye tanımlamış! Bence masumane bir tanım; ağızları da köpüklü! Üstelik hunileri kırmızı!
Solcu olmayan yok! En sağcı olan sıkışınca, namusu kurtarmak için solcuyum diyor! E. Mahçupyan bile solcuyum derse, şaşırmayın! H. Cemal, M. Altan, C. Çandar, O. Çalışlar, M. Belge
Referandumun Yetmez ama Evetçileri solcu değil mi? Düşünün ki; yandaş medya sola köşeler açtı! Akillerin tümü sağcı mıydı? Ekran ekran dolaşıp solu onlar temsil etmedi mi? Tayyipci, Fethullahçı, MİTçi, Sorosçu solcu var! Esadın kellesini isteyen ABDci solcu var! Diktatörün önünde hazır ol duran, afişini iktidar zamkıyla yapıştıran, dinci faşizmin manipülasyonlarını Demokrasi Açılımları diye alkışlayan solcu var! Sisteme yalan haber sunuculuğu, faşizme erketelik yapan solcu var! Muhafazakârım diyen AKPyi Hayır, ilerici halk hareketisin diye tashih eden solcu var! Umrede AKlandıktan sonra türban takıp, Mecliste türban şova çıkan vekilleri can-ı gönülden kutlayan ve kadın özgürlüğü için daha çok çaba göstermeye çağıran solcu var! İnsan ciğeri yiyen canilere halk muhalefeti diyen solcu var! Sosyal demokratların bile faşist dikta dediği sisteme İleri Demokrasi diye arka çıkan solcu var! Dahası: bunlar solun nasıl olması gerektiği konusunda da akıl hocaları! Gerçek sosyalistler bir eylem yapmaya görsün, bunlar öter de öter! Sol bin bir parça dediklerinde, sanırsınız ki sol toparlansın istiyorlar! Tonlama öyle. Sol marjinal dediklerinde sanırsınız ki; sol başat olsun istiyorlar! Tınlama öyle! Örtüyü kaldırın, hırlamaya başlarlar! İstedikleri şey: solu kendilerine benzetmek; istiyorlar ki, solun sınırlarını kendileri çizsinler! Bu bin bir renkli sistem erketelerinin çoğu soldan devşirmedir!
Acaba solculuk da hacılık gibi bir şey mi? Yani, bir kere hacca gidenin ömür boyu hacı olması gibi! Bunlar da ömürlerinde bir kere bir sol örgüte bulaşmış ya, artık ömür boyu solcular! Sanki adları nüfus kütüklerinde solcu diye kayıtlı! Kafaları, karakterleri sistem rüzgârına göre fıldır fıldır değişken ama kütükteki kayıtları hep aynı; solcu! Haydi gel, onca dert arasında bir de bu derde derman ara!
Bu tür dertlere çareyi Puşkin ÖĞÜT şiirinde ne güzel göstermiş:
Keneler ve sivrisinekler / Çevrende uçuştuğunda gazete kalabalığıyla / Boşuna kafa yorma, harcama ince sözler / Karşı koyma bu küstah gürültüye ve çığırtkanlığa // Çünkü mantık da üslûp da sevgili dost / Bu inatçı sürüye boyun eğdiremez / Kızmak da boş: fakat kaldır elini ansızın / Ve şimşek gibi bir yergiyle onları ez.
------------------------------------------------------
CHE: Kaybetmekten değil, vazgeçmekten kork!