Berkin uyudu, halk yarınlara uyandı
Onları yarınlara taşımak için, bugün adlarının sokaklarda yankılanma günüdür. Hepimizin Berkin olma günüdür.
Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında
Bir teneffüs daha yaşasaydı
Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür
Devlet dersinde öldürülmüştür.*
Polise emri ben verdim demişti Erdoğan. Eklemişti sonra, yedirtmem onları diye. Bir devlet geleneğiydi, Asmayıp da beslemeyecekti devlet, Erdal Eren 17 yaşında asılacaktı. Bir devlet geleneğiydi, çocukta olsa gereken yapılacaktı. 12 yaşındaki Uğur Kaymaz 13 kuşunla öldürülecekti, babasının kucağında, babasıyla birlikte.
Bu ülkede son 20 yılda polis ya da askerin açtığı ateş sonucu 350den fazla çocuk öldürüldü. Tüm dünyada en çok çocuğun tutsak edildiği Türkiyede!
3 yaşındaki Fatih Tekin, 9 yaşındaki Abdullah Duran, 8 yaşındaki Enes Ata, 17 yaşında Mahsum Mızrak, 17 yaşındaki Emrah Fidan, 8 yaşındaki İsmail Erkek, 14 yaşındaki Birem Basan, 14 yaşındaki Mehmet Nuri, 16 yaşındaki Yahya Menekşe, 12 yaşındaki Ceylan Önkol, 7 yaşındaki Sevcan Yavuz...
Çocukların bu kadar kolay öldürüldüğü bir coğrafyada, büyümüyor ölü çocuklar. Hep aynı yaşta kalıyor. Kimisi Erdal gibi asıldığı yaşta, hep on yedisinde! Kimisi Küçük Armutluda panzerin ezdiği Sevcan gibi yedisinde! Kimisi Uğur Kaymaz gibi on ikisinde!
Büyümüyor ölü çocuklar, onları öldürenlerin suçları büyüse de. Kapınızı çalan benim diyorlar; Kapıları birer birer. Gözünüze görünemem, göze görünmez ölü çocuklar. Berkin, Facebook'taki hesabında, "El üstünde tutulmak için illa tabuta mı girmek gerekiyor" diye yazmıştı.
Kapılarımızı çaldılar birer birer ve sonsuzluğa gittiler. Yüreğimizin ziline basıp kaçtılar. Çocuklarımız el üstünde tabutlarda taşınmasın diye, yüzlerindeki o sıcacık gülümseyişlere kan bulaşmasın, devlet dersinde sokak ortasında vurulmasın diyedir bu amansız kavga. Onlara vereceğimiz en güzel armağan devrim olacak.
İnanın çocuklar, güzel günler göreceğiz, güneşli güzel günler. Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar, ışıklı maviliklere. İnanın çocuklar, yaşınıza sığmayan ömrünüzü öfkemize ekleyeceğiz, yaşayamadıklarınızla kinimizi bileyeceğiz. Yaşanılacak güzel günlerin müjdecisi; çocuklarımız, sizleri hak ettiğiniz eşsiz zamanlara el üstünde taşıyacağız.
Onları yarınlara taşımak için, bugün adlarının sokaklarda yankılanma günüdür. Hepimizin Berkin olma günüdür. Çocuklarımızı katledenlerden hesap sormak için mahkemeleri sokaklarda, eylem alanlarında, barikatlarda kuralım.
* Ece Ayhan