Başbakan'ın İzmir'e gelişini protesto eden halka polis saldırısı!




Başbakan Erdoğan'ın İzmir'e gelişi öncesinde İzmirliler "Katil Geliyor" demek üzere sokağa çıkıyor.

Güncelleme 16.45: Bornova'da eylem sona erdi, halk meydanı terk etmiyor. Klaksonlar ve balkonlardan tencere tavalarla eyleme destek sürüyor.


Güncelleme 16.41: Eylemciler polis şiddetinden kaçarken apartmanlara sığınmaya çalıştılar. Apartman kapısının camını jopla kıran polis, 1 eylemcinin bileğinin kesilmesine neden oldu. Eylemci hastaneye kaldırıldı.


Güncelleme 16.28: Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde, ellerinde Berkin Elvan posterleriyle slogan atan liseliler polisin joplu müdahalesine maruz kaldı. Vatandaşlar, polisin liselilere saldırısını engellemeye çalıştı.

Öte yandan "Katil var" sloganı atan vatandaşlara, Alsancak Camii'nden öğle namazı sonrası çıkan kişiler saldırdı, polis duruma müdahale etmedi. Yaşananları videoya çeken vatandaşlar da polisin engelleme girişimleriyle karşılaştılar.


Güncelleme 16.14: Müdahale sırasında 3 TKP üyesi fenalaşarak hastaneye kaldırıldı.


Güncelleme 15.59: Bornova'da evlerinin pencerelerinden tencere tava çalan vatandaşların evlerine de TOMA ile su sıkıldı.




Güncelleme 15.54: Bornova halkı pencerelerden eyleme destek oluyor. Polis geri çekildi.




Güncelleme 15.44: Bornova'da polis saldırısı sırasında kitle CHP seçim bürosuna sığındı. Polisin, seçim bürosuna da saldırdığı belirtiliyor. Ara sokaklarda gözaltılar başladı.



Güncelleme 15.37: Bornova'da polis saldırısı başladı.




Güncelleme 15.34: Erdoğan'ın miting yapacağı alanın yanıbaşında, Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde toplanan halk "Katil Tayyip, İzmir'den defol" sloganıyla toplanmaya başladı.




Güncelleme 15.28: Kitle yürüyüşe başladı. "Hükümet istifa" sloganı atılıyor.




Güncelleme 14.44: İzmirliler'İn rağbet göstermediği AKP mitingine, otobüslerle diğer şehirlerden katılımcı taşınıyor!




Güncelleme 14.27: TKP, ÖDP, Halkevleri ve EHP'den temsilciler emniyet amirleri ile görüştü. Eylemcilerin yürüyüş ve basın açıklaması yapmasına, polis gerginlik çıkma ihtimalini gerekçe göstererek izin vermiyor. Alanda bekleyiş sürüyor.


Güncelleme 14.25: TKP İzmir İBB Başkan adayı Savaş Sarı alanda bir konuşma yaptı. Savaş;" Diyorlar ki katili protesto etmek de kurabiye demek de yasak. Ancak biz katilin ve onun polisinin baskılarına boyun eğmeyiz. Şimdilik burada şarkılarımızla,marşlarımızla,sloganlarımızla oturarak protestomuza devam ediyoruz" şeklinde konuştu.


Güncelleme 14.10: Bornova'da toplanan halkın bekleyişi sürüyor.




Güncelleme 13.44: Özkanlar Migros önündeki toplanma devam ediyor. Polisin alana yoğun sevkiyat yaptığı belirtiliyor.




Güncelleme 13.24: Erdoğan'ı protesto etmek için vatandaşlar Bornova Özkanlar'da toplanmaya başladı. Kitlenin toplandığı bölgede TOMA'lar da bekliyor!


Güncelleme 13.04:İzmirliler, Başbakan'ın gelişini protesto etmek için balkonlarına siyah bayraklar asıyor.




Güncelleme 12.45: Başbakan'ın miting yapacağı alan Gündoğdu Meydanı'na çıkan tüm sokaklar ablukaya alınmış durumda.




(soL - İzmir) İzmirliler Tayyip Erdoğan'ı karşılamaya hazırlanıyor.

Dün, Gündoğdu Meydanı'nda "Katil Geliyor" yazan İzmirliler, bugün saat 15:30 dan itibaren tencereleriyle tavalarıyla ''katili'' karşılayacak.

Türkiye Komünist Partisi İzmir İl Örgütü de bir çağrı yayaınlayarak, İzmirliler'i sokağa, Erdoğan'ı karşılamaya davet etti. TKP İzmir İl Örgütü'nün çağrısı şöyle;

"Katil Geliyor İzmir Boyun Eğmiyor

Çocuklarımızı öldüren, Berkin'i, Berkin'in annesini meydanlarda yuhalatan Tayyip Erdoğan bugün İzmir'e geliyor.

Günlerdir kenti AKP'ye dar eden, önce Berkin'in adını meydanlara yazan dün de Gündoğdu Meydanı'na "Katil Geliyor" yazan İzmirliler bugün de diktatöre hak ettiği cevabı verecektir.

Türkiye Komünist Partisi, İzmirlileri bugün saat 13:30'da Bornova Özkanlar Migros önündeki buluşmaya, saat 15:30'da kentin tüm sokaklarını tencere-tava sesleriyle çınlatmaya çağırıyor."



sol

AKP İzmir'de bindirimiş kıtalarla miting yaptı. Binali Yıldırım konuşurken dili de sürçmüş ''izmir'e hoş geldiniz'' demiş. SAdece İzmir'de değil, hemen her seçim mitingi böyle bunların.

İzmir mitingi
Kemal Okuyan

Sabahtan hayalet kasabaya dönmüştü İzmir’in Konak-Alsancak hattı. Gerilimli bir maç öncesi konuk takıma ayrılan tribünün boş bırakılması gibi. İnsanlar da neredeyse tamamı çiziktirilmiş, boya atılmış “miting afişleri”ne bakıp yollarını değiştirmekteydi. Bulaşmayalım diye değil, bulaşmasın diye...

Siyah bayraklar, ayakkabı kutuları sallanıyordu bazı evlerden.

Sonra otobüs konvoyları gelmeye başladı. 45 plakalılar, 09 plakalılar “yerli” sayılırdı ama en güzeli Ankara ve İstanbul’da belediyelerin kaldırdığı araçların çokluğuydu! Kimi siyasi turizm dedi, kimi işgal güçleri...

Gider ayak Türkiye mitingini İzmir’de yapmaya karar vermişti herhalde. Buna rağmen, şimdiye kadar çok büyük mitinglere ev sahipliği yapan Gündoğdu Meydanı, jöleli “Böyle bir kalabalık görmedi İzmir” dese de diktatörü mutsuz etti.

O zaten mutsuz, mutlu olacağı da yok.

Her yerde protesto vardı.

Polisin telden duvarı, gazı, copu...

Ve konuşmaya başladı... İzmirli kadının parmak hareketine takılmıştı. Ahlaksızlıktı, edepsizlikti, ayıptı, yakışır mıydı...

Oysa onca fotoğraf içinde bana en temiz, en masum, en yalın, en yerinde ve de en cesur geleni oydu. Çeken de iyi yakalamıştı doğrusu. Binali, polis, otobüsün içinden yansıyan şaşkınlık ve nefret, parmak...

Dün İzmir’de çok geniş bir nüfus bölmesi bu ruh halindeydi.

Peki, kim bunlar?

Miting sırasında bir kez daha, emekçiler-yoksullar diktatörü dinliyor, tuzukurular protestoda diyenler oldu. Haziran’da bittiğini sanıyordum. Etek giyen, gözüne sürme çeken her kadını orta sınıf, uzun saçlı, dövmeli her genç erkeği burjuva sanma devrinin kapanması gerekiyordu. Kapanmamış!

İzmir’in üzerine yapışmış bir kere.

Kentin insan dokusu, çok eskiden beri böyle; böyleymiş. Farklı.

Solculuktan değil, zaten İzmir’in öteden beri solcu olduğu da doğru değil. Ancak İzmir kent kültürü gelişkin bir şehir. Bir sürü soruna, yapılan hataya, köhneleştirmeye rağmen... Bu kültür tehdit edilmeye başlayınca, İzmir’le sol düşünce arasındaki ilişki güçlendi.

İşin aslı, İzmir’e “orta sınıf”, “Beyaz Türk”, “burjuva” gibi sıfatların yakıştırılmasının kaynağında, solun ideolojik olarak bu kültürle yaşadığı gerilim yatıyor. Yoksa İzmir’de eğitimli büro emekçisi, öğretmeni, hemşiresi daha fazla ücret almıyor, metal işçisi patronu tarafından ihya edilmiyor, emeklisine İzmir tazminatı ödenmiyor. İşsizlik yaygın, kentte tutunmaya çalışan on binlerce üniversite öğrencisi yemekhaneye gidemediğinde üç öğün gevreğe talim ediyor.

Beni asıl ilgilendiren ise “öte taraf”...

Yani kara çarşaflı, çember sakallı toplam.

Bunları hâlâ Türkiye’nin gerçek emekçi kitlesi olarak değerlendirenler var. Kuşkusuz, AKP’ye oy verenlerin önemli bölümü yoksul, aldatılmış insanlar. Ancak söz konusu muhafazakar toplamın gelir dağılımı ile söz gelimi İzmir’de, İzmirli gibi yaşayan nüfusun gelir dağılımı arasında sanılan fark yok.

İzmir’in bir süredir yok edilip, toplu konutlara ittirilen emekçi mahallelerini yağ tenekelerinin içinde yetiştirdikleri fesleğen ve karanfillerle güzelleştiren aydınlık yüzlü insanları proleter saymayıp, çarşafa sarınmış karısının üç metre önünde yürüyen 10-15 daire sahibi esnafı yoksul kategorisine sokarak bu ülkeyi değiştiremeyiz.

AKP’nin peşine takılanlar uyandırılmalıdır, doğru.

Ancak Türkiye’de devrim, İzmir’deki parmağı ciddiye almak durumundadır.

Sol