İzmirde Birleşik Muhalefet Tartışıldı
Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat için Vakıf İzmir Temsilciliği, İktidarın krizi ve birleşik muhalefet imkanları konulu söyleşi gerçekleştirdi.
CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, Oyuncu Barış Atay ve ÖDP MYK Üyesi Önder İşleyenin katıldığı söyleşide salona sığmayan kalabalık, konukları dinledikten sonra sorularını yöneltti.
TAKSAV İzmir Temsilciliği, Mimarlar Odası İzmir Şubesinde İktidarın krizi ve birleşik muhalefet imkanları konulu söyleşi gerçekleştirdi. Sıcak gündemin, sokakların ve yeni muhalefet arayışlarının ele alındığı söyleşinin konukları CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, Oyuncu Barış Atay ve ÖDP MYK Üyesi Önder İşleyendi. İlginin oldukça yoğun olduğu söyleşiyi Dr. Ergun Demir yönetirken, konuşmaların öncesinde Haziran direnişinde yitirilenler için saygı duruşunda bulunuldu. Salonda CHP Konak Belediye Başkan Adayı Sema Pekdaş ve Narlıdere Dayanışmasının Bağımsız Belediye Başkan Adayı Gülseren Sönmez de yerini alarak söyleşiyi dinledi.
Uzatmalar Oynanıyor
Söyleşide ilk konuşmayı ÖDP MYK Üyesi Önder İşleyen yaptı. Haziran Direnişinde yitirilen sekiz genç insanın resimlerinin bulunduğu Arkadaşlar Bize Bakıyor yazan pankartın önünde konuşmasına başlayan İşleyen, 17 Aralık sürecini Haziran direnişinin başlattığını, iktidarı krize sürükleyen en önemli gelişmenin de sokaktaki büyük muhalefet hareketinin ortaya çıkması olduğunu ifade etti. İktidarın 2023ü hedeflerken, sokak muhalefetini hesap etmediğini belirten İşleyen, bu direnişin iktidarın büyük projesini yıktığını söyledi. İktidarın krizini Haziran direnişinden bağımsız düşünemeyiz diyen ÖDP MYK Üyesi Önder İşleyen, Recep Tayyip Erdoğanın ve AKP projesinin artık uzatmaları oynadığını dile getirdi. İşleyen, bunun karşısında soldaki tüm ittifak tartışmalarının da Haziran direnişi ve getirdikleri üzerine kurulduğunun altını çizdi.
Sokaklar Şimdi Daha Deneyimli ve Kararlı
Gündemi değerlendirdikten sonra birleşik muhalefet çalışmalarına değinen İşleyen, asıl konuşulması gerekenin Haziran direnişinin nasıl sürekli hale getirileceği ve ülkenin geleceğinde nasıl söz sahibi olacağının açığa çıkarılacağı olduğunu söyledi. Direnişin, düzen güçlerini endişelendirdiğini onların düzenlerini sarsmasından endişe ettiklerini dile getiren İşleyen, Berkin Elvanın aramızdan ayrılışının ardından yeni başlayan eylemler ile sokağın Hazirandan bu yana ne kadar deneyim kazandığının görüldüğünü ifade etti. İşleyen Biz sosyalistler tüm bu gelişmeler karşısında ne yapacağız? Haziranı geliştirerek tüm engellere karşı koyabiliriz. Gezide ortaya çıkan tüm dinamikler ile, daha kuvvetli bir birleşik hareket kurmalıyız. Bu hareketi geliştirebilirsek ancak direnişi ileriye taşıyabiliriz. Burada amaç bir örgütü büyütmek değil, eski alışkanlıklardan uzak tamamen tabandan gelen, sokaklardan büyüyen bir muhalefeti örmektir. Parçalı duran muhalefet unsurları arasında dayanışmacı bir ilişki sistemi kurmalıyız. Bu ciddi bir iştir, ben kurdum siz gelin anlayışıyla yapılacak bir şey olamaz. Daha önceki benzer çalışmaların dışında Haziran Direnişinin açtığı yolda ilerleyen bir mücadele hattı örmeliyiz. şeklinde sözlerini tamamladı.
Geçmiş Yüklerimizi Bırakabilmeliyiz
Önder İşleyenin ardından sözü CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur aldı. Onur, birkaç ağaç ile ortaya çıkan toplumsal patlamanın öncesine Emek Sinemasının kapatılma girişimlerine, öğrencilerin cezaevlerine konulmasına, çevre eylemlerine, kentsel dönüşümün getirdiği mağduriyetlere değinerek, Haziran Direnişini başlatan dinamikleri sıraladı. Peki sol bu direnişi nasıl olumlu bir yöne çevirebilir diye soran Onur, Eğer sol eski yüklerinden arınabilir ise, yeni bir şey yapabilir diyerek yanıt verdi. Geçmişten kalan yüklerimizin bizi yeni şeylere zorladığını söyleyen Melda Onur, 90 kuşağı bu yükü taşımadığı için bizden daha kolay yürüyecektir şeklinde konuştu. Söyleşi süresince CHPye yönelik sorulara da cevap veren Onur, birleşik muhalefet çalışmaları içinde yer alan bir grup CHP milletvekilinin bulunduğunu CHPnin de bu çalışmalardan olumlu etkileneceğini ifade etti.
Barikattaki Birlikteliği Her Yere Taşıyabilmeliyiz
Son konuşmayı yapan oyuncu Barış Atay ise, Haziran Direnişine dair gözlemlerini aktararak, 68 hareketinin toplumsalcı mücadelesine karşılık Haziran direnişinin bireysel özgürlükler korunması için ortaya çıktığı tespitini yaptı. 90 kuşağının apolitikliğinin direnişle politize hale geldiğini dile getiren Atay, bu direnişin aynı zamanda mevcut muhalefete partilerine de başkaldırı niteliği taşıdığını söyledi.
Birleşik muhalefet çalışmalarına değinen oyuncu Atay, daha önce denenmiş birleşme çalışmalarından örnekler verip, bu çalışmaların asıl hedefine ulaşamadığını gördüğünü söyledi. Aynı barikatta yer alan insanların bir çok konuda da ortaklaşabileceğinin altını çizen Atay, konunun bu basitlikte ele alınması ile daha kolay birleşme sağlanabileceğini dile getirdi.
Konuşmaların ardından konuklar uzun süre de soruları cevapladılar.
Haber: Gülsen Candemir
Fotoğraflar: Ömer Lütfü Eltan