Suriye: Üç yıldır boyun eğmeyen ülke




Suriye’de Esad yönetimine karşı başlatılan savaşın üzerinden tam üç yıl geçti. Binlerce Suriyeli’nin yaşamını yitirmesine, milyonlarcasının mülteci durumuna düşmesine neden olan savaş yakın bir gelecekte bitecek gibi görünmüyor.

(soL- Dış Haberler)
Suriye yönelik başlatılan savaş üçüncü yılını geride bıraktı. Muhalefet yanlısı Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, 3 yıllık savaşta 140 bin Suriyeli yaşamını yitirdi, 2.5 milyon insan yurtdışına kaçtı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ise 5.5 milyon Suriyeli’nin ülke içinde yer değiştirdiğini belirtiyor.
Bu rakamın ezici çoğunluğu ise radikal islamcı militanların ele geçirdiği yerleşimlerden, hükümetin kontrol altında tuttuğu bölgelere kaçan Suriyeliler'den oluşuyor. Suriye’nin eğitim ve sağlık hizmetlerine ağır bir darbe indiren savaş nedeniyle, 2011’deki hastanelerin yüzde 40’ı yıkılmış durumda.
Geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler Suriye’nin sağlık sisteminin tümüyle çökme tehlikesi altında olduğunu açıkladı. Bu ağır bedele rağmen Suriye halkı, üç yıl boyunca Türkiye, Lübnan, Irak ve Ürdün’den sızan, Körfez ülkeleri ve batı tarafından silahlandırılan militanlara boyun eğmedi.

Yabrud'da kritik zafer
Hizbullah ve Irak’taki Şii grupların aktif desteğini alan Suriye ordusu, hala 12 eyaletin 11’inde kontrolü elinde tutuyor. Başkent Şam, Suriye ordusunun Kalemun ve Batı Guta operasyonlarıyla daha da güvenli hale geldi.

Dün Suriye ordusu ve Hizbullah güçleri Kalemun bölgesindeki Yabrud kasabasına girdi. Çatışmalarda El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi’nin bölgedeki komutanı Ebu Azzam el-Kuveyti’nin öldürüldüğü belirtiliyor. Lübnan sınırı boyunca uzanan Kalemun bölgesi, Şam ve Humus’un güneyinde savaşan cihadçıların ana ikmal yoluydu. Yabrud ise bu bölgenin kapısı niteliğinde.

Yerel ateşkesler Suriye’nin özellikle başkent Şam’da yürüttüğü savaşta oldukça etkili... Zebedani’den önce Beyt Şam, Babbila, Muadamiye ve Barze’de silahlı gruplarla ordu arasında ateşkes sağlandı. Böylece Suriye ordusu gücünü Şam’ın Doğu Guta bölgesi ve Dera’ya yoğunlaştırdı.

Ürdün’e sınır olan Dera cephesi batılı ülkelerin son umutlarından biri. ABD ve Suudi Arabistan’ın Ürdün üzerinden binlerce militanı Suriye’ye sokacakları ve bu güçle Şam’a ilerlemeye çalışacakları Financial Times, Wall Street Journal ve The Nation tarafından yazılmıştı. Financial Times’a göre, paraları ödenen ve gelişkin silahlar sağlanan bu militanların sayısı 30 bine ulaşıyor.

Eşzamanlı olarak cihadçıların İsrail sınırındaki Kuneytra’dan da sızmaya çalıştıkları belirtiliyor. Son bir ayda cihadçı grupların ilan ettiği “Cenevre-Huran” operasyonu kapsamında, Dera ve Kuneytra’da bazı bölgelerin kontrolü ordudan çıktı.

Kuzey kaosu büyüyor
ABD’nin güney cephesinde idareyi bizzat ele alması, Suriye karşıtı bütün ülkeleri, onaylamadığı hiçbir gruba silah sağlamamaya ikna etmesi, kuzeydeki büyük başarısızlıktan ileri geliyor. 2012 yılında savaşın kızıştırıldığı bu cephede kendilerine Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adını veren grubun başarısızlıkları nedeniyle, Türkiye üzerinden yabancı savaşçılar devreye sokulmuştu. Halep, İdlib, Lazkiye kırsalı, Haseki ve Rakka’da ilerlemeler bu sayede elde edilirken, daha sonra savaş batılı ülkelerin kontrolünden çıktı. Şimdi kuzey cephesinde ABD ve müttefikleri El Kaide’den aforoz edilen Irak ve Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı savaşmaları için, diğer gruplara baskı yapıyor. Bu baskı neticesinde Kasım 2013’te kurulan ve kısa sürede ÖSO’nun yerini alan İslami Cephe, IŞİD’e savaş ilan etti. IŞİD ve İslami Cephe’nin başını çektiği koalisyonun savaşında bugüne kadar 3 binden fazla militanın öldüğü tahmin ediliyor. Üstelik bu kayıplar arasında, İslami Cephe içindeki Ahraru’ş Şam grubunun kurucularından, El Kaide lideri Eyman El Zevahiri’nin Levant temsilcisi El-Behaya gibi kritik isimler de bulunuyor.

IŞİD Lazkiye cephesinden çekilirken, İdlib ve Halep ekseninde de güç kaybetti. Deyr Ez Zor’da da İslami Cephe’nin yanında yeralan El Nusra karşısında geriledi. Ancak yine de IŞİD Halep’in doğusundaki Menbic-El Bab mıntıkasından, Deyr Ez Zor’a kadar uzanan ve içinde Rakka’nın da bulunduğu bölgeyi tümüyle kontrol altında tutuyor.
Kendi aralarında kanlı bir savaşa tutuşan gruplar, Rakka ve Haseki’de PKK’ye yakınlığı ile bilinen Halk Savunma Güçleri’ne (YPG) karşı savaşta zaman zaman ortaklaşıyorlar.

sol

Nasrallah: Suriye'de hükümetin düşme tehlikesi geçti



 
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Suriye hükümetinin düşme ve ülkenin bölünme riskinin ortadan kalktığını söyledi.

(soL - Dış Haberler) Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Lübnan'dan yayın yapan Es-Sefir gazetesine mülakat verdi.

Suriye'de hükümetin düşme ve ülkenin bölünme riskinin geçtiğini savunan Nasrallah, Hizbullah'ın Suriye'de rolünün Lübnan'da destek bulmadığı şeklindeki iddiaları da reddetti. Nasrallah, Kalamun operasyonu sayesinde Lübnan'daki bombalı saldırı ihtimalinin azaldığını kaydetti. Nasrallah, Hizbullah muhalifi 14 Mart Hareketi'nin bile, Suriye'deki askeri varlıklarının Lübnanlıları korumak için olduğunu düşündüğünü savundu.

Hizbullah lideri, bölünme riskinin azalmasına rağmen, "yıpratma savaşı"nın devam edeceğine dikkat çekti. Muhalefetin başlangıçta hükümeti devireceği düşüncesiyle kendisini bilediğini söyleyen Nasrallah, artık bölgesel ve uluslararası durumun değiştiğini vurguladı. Hasan Nasrallah, önümüzdeki dönemde Suriye'ye yönelik politik, medyatik ve sahadaki baskıların, geçen 3 seneye göre daha az olacağını düşündüğünü söyledi.

Lazkiye'deki cihadcı saldırıya da değinen Nasrallah, buradaki operasyonun büyük bir savaş anlamına gelmediğini, bunun sınırlı bir operasyon olduğunu ancak medyada büyük "yaygara" koptuğunu kaydetti.

SOL